Diyarbakır`ın merkez ilçelerinden biri olan Sur`da yaşanan şiddet olaylarının bedelini halk öderken, tarih ve kültür merkezi olma özelliği olan ilçe, artık hayalet şehri andırıyor.
Dört defa sokağa çıkma yasağı ilan edilen ilçede sosyal, ekonomik, sağlık ve eğitim alanında çöküş yaşanıyor. Fatih Paşa, Hasırlı, Savaş, Cemal Yılmaz ve Dabanoğlu mahallelerinde meydana gelen çatışmalarda iki ateş arasında kalan halk yaşadıkları travmayı atlatamıyor.
Sokaklarda kazılan hendekler, kurulan barikatlar ile cami, okul ve evlere isabet eden mermi izleri, yaşanan şiddetin boyutunu gözler önüne sererken, ilçedeki birçok ev ve işyerinin kullanılamaz halde olduğu görüldü.
Diyarbakır`ın kültür ve turizm merkezi olan ilçesinde esnaf da iş yapamaz durumda. Konuştuğumuz Sur esnafı çatışmalardan dolayı iş yapamaz hale geldiklerini söylediler. Ayrıca ilçede tahrip olmuş 4 okulda eğitime ara verilmiş. Bu okullarda eğitim gören öğrenciler çevre okullara nakil edilmiş. Pek çok ev ve işyerinin hasar gördüğü ilçede kazılan hendeklerden bir kısmı halen kapatılmamış. Kapatılmayan hendekler, patlayıcı olması ihtimalinden dolayı halkı tedirgin ediyor.
“Her an bir patlama olabilir korkusu var içimizde”
İlçe sakinlerinden Fahri Gül, “Bu hendek kazılınca daha derindi. Burada taş vardı şimdi ise içine başka yerden getirdikleri toprakla doldurulmuşlar. Biz bu hendekte patlayıcının olduğundan şüphelendik, defalarca polise ihbar ettik, polisler gelip bakıyor. Kaldıracağız diyorlar ama hâlâ kaldırmadılar. Çocuklarımızın dışarıya çıkmasına izin vermiyoruz her an bir patlama olabilir korkusu var içimizde. Evimizin içinde huzur kalmadı, tedirginlik içerisindeyiz. Her an bir patlama olacak, mahalle sakinleri zarar görecek diye endişeleniyorum.” dedi.
Kadri Akkum isimli ilçe sakini de yaşanan olaylardan dolayı mağdur olduklarını belirterek evlerinde rahat uyuyamadıklarını söyledi.
Bir sokakta gördüğümüz iki yaşlı kadın dikkatimizi çekiyor. Yaşlı kadınlardan biri başından yaralanmış, bize yarasını gösteriyor. Çatışmalar meydana geldiğinde panik yaptığını dile getiren 70 yaşındaki Ayşe Coşacak, “Ne yapacağımı bilmiyordum. Merdivenlerden düştüm, kaşım yarıldı. Şimdi bu haldeyim.” dedi.
5 aydır çok zor günler geçirdiklerini dile getiren 72 yaşındaki Fadile Kerimoğlu ise yaşlı gözlerle şunları anlattı: “5 aydır burada öldük. Ne ev kaldı, ne can kaldı. Ben tek başıma yaşıyorum. Herkes gitti buralardan. Çatışmalardan çok korktuk. Dışarıya dahi çıkamıyorduk. Elektriksiz ve susuz kaldık. Fırına ekmek almaya bile gidemiyorduk.”
Kimi ilçe sakinleri de yaşanacak bir mahallenin kalmadığını belirterek, ilçenin Suriye`den farkının kalmadığını söylediler. (M. Hüseyin Temel / Mustafa Kaynak – İLKHA)