İstanbul İlke Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği,  Hz Muhammed`in (sav) torunu, Cennet gençlerinin efendisi Hz Hüseyin ve yarenlerinin Kerbela'da şehit edilmelerinin yıl dönümü münasebetiyle bir etkinlik düzenledi.

Bahçelievler`de hizmete giren yeni dernek merkezinde gerçekleştirilen etkinliğe, Bahçelievler Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Dalkılıç, Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şube Başkanı Mehmet Eşin, Doğruhaber Gazetesi Koordinatörü Abdullah Aslan, İlahiyatçı Yazar Mehmet Şakir Direkçi ile çok sayıda üye ve gönüllü katıldı.

Program Musa Tuncay Sarıkaya hocanın Kur`an-ı Kerim ile başladı.

“Hz Hüseyin`in yolundan gidenlerin haklılık ve mazlumiyetleri gün gibi ortaya çıkacaktır”

Kerbela hadisesinde yaşanan acı hadiseleri anlatan İlahiyatçı Yazar Mehmet Şakir Direkçi, insanların koltuk ve konum sahibi olmalarından sonra kendilerini kaybedebildiklerini, yaptıkları yanlışlarla bataklığa saplanabildiklerini ifade etti.

Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu dile getiren Direkçi, “Gidin Suriye`ye, Irak`a veya oraya hiç gitmeden Türkiye`ye bakın kendi bölgenize, ilinize, yaşadığınız yerlere bakın. Günümüz nice alimleri tarihin İbn-i Ziyad`ları olabiliyor. Yaptıklarının yanlış olduğunu biliyor fakat girdiği yanlış yoldan bir daha dönemiyor. Bir gün gelecek ki Hz. Hüseyin`in yolundan gidenlerin haklılık ve mazlumiyetleri gün gibi ortaya çıkacaktır. Bugünün hürmetine kendimize ve çevremize bir bakalım. Kimin doğru, kimin yanlış yolda olduğunu kimin kimi takip ettiğine iyi bakalım. Ve şunu bilelim ki Hz Hüseyin`in yolu kurtuluş yoludur. Onun yolu belki de yalnızlıktır, belki de yanımızda çocuklarımız katledilebilir, kendi akrabalarımız arasında yalnız kalabiliriz ve tüm şer güçleri bize saldırabilir. Ama her şeye rağmen bizi anlayan Allah vardır. Aynı zamanda bizi bekleyen bir Peygamber vardır.” dedi.

Dernek salonunun yeni açılışıyla ilgili de söz alan Abdullah Aslan dernek, vakıf ve İslami kurumların önemiyle ilgili konuştu. Aslan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu tür ilim yuvalarına çokça ihtiyacımız var. Bizim toplum olarak her şeyden önce bir ıslah programına ihtiyacımız var. Bu ıslah projelerini yürütebilmek için de böylesi mekanlara ihtiyaç duyuluyor. Toplumumuzun ıslahı için üç şeyi ortaya koymamız gerekiyor. Bir kamu sektörünün olması gerekiyor. İki kar amaçlı özel sektörlerin olması gerekiyor. Son olarak da kar amacı gütmeyen kurumların olması gerekir. Ve bu kurumlar birbirine destek olmalı ki toplumun ıslahı gerçekleşsin.” diye konuştu.

“Kur`an`-i bir eğitimle, yol kesenler yol gösteren olur”

Aslan, konuşmasına şu sözlerle sürdürdü: “Hayırda, takvada ve sevapta yardımlaşın denilir. Bizler de bu yardımlaşmayı yaygınlaştıralım diye böylesi hayır kurumlarına tarih boyunca ihtiyaç duymuşuz. Ne zaman ki bu tür kurumların sayısı artmışsa toplum o vakit huzur içinde yaşamıştır. Çünkü bu kurumlar çok büyük eksiklikleri kapatmıştır. Şu an toplumumuzun belli bazı bölgelerinde ve kesimlerinde daha iyi bir mesafenin kat edilememesinin nedenlerinden birinin de bu tür kurumların azlığından veya olmamasından kaynaklanıyor. Daha doğrusu eğitim, öğretimle ve neslin eğitimi ile ilgilenen STK`ların azlığındandır. Bu tür kurumlar olduğu takdirde Muhammed İkbal`in deyimiyle; ‘Kur`an`-i bir eğitimle yol kesenler yol gösteren olur` diyebiliriz. Bizler bu nesle, bu çağa Kur`an-i ve İslami eğitim veren Vakıf ve Medreselerle gidersek inanıyoruz ki bu toplum ıslah olacaktır. Bugün eline molotof alanlar bu tür hayır kurumlarının vesilesiyle topluma yol gösterenler olabilirler.” şeklinde konuştu. 

(Mehmet Erkan Yavuz - İLKHA)