Zeytinburnu'nda Özbek din adamı Abdullah Özbek'in öldürülmesine ilişkin iki sanığın yargılanmasına başlandı.
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sobir Shukurov ile Eldar Aslan ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, din adamı Abdullah Özbek'in eski eşi Emine Demir ve tercüman da hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Eldar Aslan, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, tetikçilik yapmadığını öne sürdü.
Aslan, ''Kimseyi öldürmedim. Sobir Shukurov ile yakalanmadan 3-3,5 ay önce tanıştım. Ben Rusya doğumluyum. Türkiye'ye 2001'de geldim. Sobir ile tercümanlık yaparken Antalya'da tanıştım. İstanbul'daki alacak verecek işleri nedeniyle Sobir ile dolaştık, yolları bilmediği için kendisine yolları gösteriyordum'' dedi.
Diğer tutuklu sanık Sobir Shukurov da suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, diğer sanığı azmettirmediğini savundu.
Shukurov, tutuklanmadan 3 ay önce Eldar Aslan ile Antalya'da tanıştığını belirtti.
İstanbul'a kız arkadaşıyla geldiğini anlatan Shukurov, ''Esasında Zeytinburnu civarında Eldar'ın eski hanımını bulmaya gelmiştik. Bu nedenle Zeytinburnu civarında dolaştık. 1 senedir 3 defa Türkiye'ye geldim. Suçlamaları kabul etmiyorum'' diye konuştu.
Emine Demir de maktul Abdullah Özbek'in önceden nikahlı eşi olduğunu, ayrıldıklarını, 7 çocukları bulunduğunu dile getirdi.
Demir, ''Sanıklar, Zeytinburnu civarında sürekli dolaşmışlar. Sokakları da çok güzel ezberlemişler. Orada ne yaptıklarını açıklayamıyorlar. Sanıkların savunmalarını kabul etmiyorum. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum'' dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası açıklama yapan İMKANDER Başkanı Murat Özer, Zeytinburnu'nda yine bir istihbarat faaliyeti sonucu katledilen Abdullah Özbek Buhari Hoca'nın duruşmasının takipçisi olacaklarını ifade ederek, şunları söyledi:
''Bize göre bu, daha önceki Çeçen ve Tacik cinayetlerinin devamıdır. Aynı şekilde hem Özbek istihbaratının hem Tacik istihbaratının ve bunun büyük patronu anlamındaki Rus istihbaratının işlemiş olduğu bir cürüm olduğuna inanıyoruz. Rus istihbaratı ve çevresindeki bu diğer küçük istihbarat örgütleri, Türkiye'ye sığınmış bulunan muhalif liderlere ve Kafkasya'daki muhalif liderlere yönelik çeşitli suikastler gerçekleştiriyor. Biz bu suikastlerin karşısındayız. Elimizden geldiği kadar bu cürümlerin engellenebilmesi için her türlü hukuki yola başvurulması, adalet önünde bu katillerden hesap sorulması gerektiğini düşünüyoruz.''
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Özbek'in, Zeytinburnu'nda 10 Aralık 2014'te İhsan İlmi Hizmetler ve Yardımlaşma Derneği önünde silahlı saldırıya uğradığı ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği belirtildi.
Derneğin güvenlik kamera görüntülerinden, başında koyu renkli bere, üzerinde koyu renkli mont, mavi renkli pantolon ve omzunda çanta bulunan bir kişinin, Özbek'e arkadan yaklaşıp sırtına ateş ederek olay yerinden kaçtığının tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede, dernekte öğrenci olan 3 kişinin, Özbek'in olaydan önce ölümle tehdit edildiğini ifade ettiği, bunun üzerine soruşturmada Sobir Shukurov isimli şüphelinin üzerinde yoğunlaşıldığı, Shukurov'un son olarak 4 Kasım 2014'te Antalya Hava Hudut Kapısı'ndan ülkeye giriş yaptığı, Rus uyruklu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Eldar Aslan ile ilişkisi bulunduğu aktarıldı.
Şüpheliler Aslan ile Shukurov'un olay günü Zeytinburnu'nda olay yerine yakın bölgede bulundukları ve birbirleriyle kısa süreli görüştüklerinin cep telefonlarından tespit edildiği bildirilen iddianamede, Shukurov'un Raisa Covali ile Fatih'te bir otelde yakalandığı, otel odasında ele geçirilen montun sol ve sağ kol ağız kısımlarında atış artıklarının bulunduğunun raporlarla belirlendiği vurgulandı.
İddianamede, Shukurov ile ilişkisi tespit edilen Eldar Aslan'ın Ankara'da yakalandığı, Aslan'ın 21 Temmuz 2014'te Atatürk Havalimanı'ndan ülkeye giriş yaptığı anlatıldı.
Şişli'de bir pansiyondan çıkan Shukurov ile kız arkadaşı Raisa Covali ve Eldar Aslan'ın birlikte yürüdüklerinin güvenlik kamerasına yansıdığı ifade edilen iddianamede, ''Eldar Aslan'ın üzerindeki kıyafetlerin, olayın failinin eylem esnasında üzerinde bulunan kıyafetlerle uygunluk gösterdiği hatta omzundaki çantanın olayın tetikçisinin omzundaki çantayla uyumlu olduğu tespit edilmiştir'' denildi.
Shukurov ile Aslan'ın Antalya'da olaydan önce araç kiraladığı, GPS sistemi üzerinden aracın olay günü 08.23'ten itibaren Zeytinburnu'nda dolaştığı, cinayet saati olan 10.45'te Zeytinburnu Telsiz Mahallesi Prof. Muammer Aksoy Caddesi'nde bulunduğu ve 10.50'de Aksaray tarafına yöneldiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, cinayet saatinde aracın cinayet mahalline yakın bir yerde olduğu, Shukurov ile Aslan'ın araçta birlikte oturduklarına dair görüntülerin dosyada bulunduğu ve aracın kontak anahtarının Shukurov'un kaldığı otel odasında ele geçirildiği bildirildi.
Şüphelilerle maktul arasında kişisel bir husumet tespit edilemediği ve önceden tanıştıklarına dair de bir delile rastlanmadığı vurgulanan iddianamede, "Her ne kadar somut bir delile ulaşılmamış ise de maktulün mevcut Özbekistan yönetimine muhalif bir isim olması nedeniyle öldürülmüş olabileceği değerlendirilmiştir. Tanık beyanları da bu kanaatimizi güçlendirmektedir'' ifadeleri kullanıldı.
İddianamede, Sobir Shukurov hakkında ''tasarlayarak kasten adam öldürmeye azmettirmek'', Eldar Aslan hakkında ise ''tasarlayarak kasten adam öldürmek''ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.