Hava Elektronik Sanayi (HAVELSAN) Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, Türkiye'deki cep telefonlarının da dahil olduğu bilgisayarların % 50'sinin siber korsanlarca ele geçirildiğini belirtti. Bunların, vatandaşların farkında dahi olmadan birilerince farklı yerlere saldırı için kullanıldığının altını çizen Atalay, “Siber güvenlikte milli çözümler olmazsa olmazdır” uyarısında bulundu. 1982'den bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bilişim ve yazılım temelli ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan HAVELSAN'ın bugün bin 200 çalışanıyla Türkiye'nin en büyük yazılım merkezi olduğunu ifade eden Atalay, milli yazılım sistemlerinin geliştirilmesinin önemine değindi. Atalay, “Siber mücadele ile ilgili yazılım ve donanımları parasını verip alıyorsunuz ama bunun size hizmet edip etmediğini bilmiyorsunuz. Belki de siz bir 'tehdit kapısı' açtınız” ifadelerini kullandı.
ANTİ-VİRÜSLERİN % 90'I ABD VE İSRAİLLİ
Kamuda ve özel sektörde satılan siber güvenlik parametreleri, fabrika ayarlarında bırakıldığında hackerlerin ya da kötü niyetli kişilerin hedefi olduğunu kaydeden Atalay, “Düşünün asma kilidi astınız, üzerine de şifresi '000' diye yazdınız 'gel gir içeri' asma kilit olmasa oraya belki bakılmayacak. Dolayısıyla milli çözümler burada olmazsa olmazdır” dedi. Atalay, Bilgi Güvenliği Derneği'nin araştırmasında, Türkiye'deki güvenlik çözümü olarak satılan programların % 97'sinin dış kaynaklı olduğunu, bunun da % 55'inin Amerikan, % 35'inin ise İsrailli şirketlerden oluştuğu belirtti. Atalay, 'Ddos' saldırılarında Türkiye'nin saldıran ve saldırılanlar arasında ilk 10'da olduğunu da sözlerine ekledi.
Vatandaşımız siber savaştan habersiz
Ülkeler arasında insanlara yansımayan siber savaşların yaşandığına dikkati çeken HAVELSAN Genel Müdürü Atalay, bazı ülkelerin bu savaşın farkında olarak birbirlerine saldırdıklarını ancak Türkiye'nin de içinde olduğu bazı ülkelerin ise bu savaşın içinde olduklarının yeterince farkında olmadığını vurguladı. Arap Baharı, Gezi Parkı olayları gibi toplumsal olayların sosyal medya üzerinden cep telefonlarına gelen bir mesajla yönlendirildiğini de vurgulayan Atalay, böylece “sanal DNA”ları ortaya çıkarılan toplumların yönlendirebildiğini anlattı. Atalay ayrıca, 30-31 Ekim'de Ankara'daki Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı'nda, bu tür siber güvenlik konularının tartışılacağı bilgisini de paylaştı.