Her Yerde Adalet Platformu (HYAP) Genel Başkanı Av. Özkan Öztürk müşteki vekil olarak katıldığı Yasin Börü davasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kobani bahanesiyle yapılan katliamı kınadıklarını belirten Öztürk, “Bugün ise 6-7 Ekim olaylarının birinci yıldönümü. İnsanlıktan nasibini almamış bu yapılar eliyle işlenen cinayetleri katliamları kınadığımızı burada yeniden beyan etmek istiyoruz. 6-7 Ekim`in birinci yıl dönümünde yaşanan bu trajediyi unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı Her Yerde Adalet Platformu (HYAP) olarak buradan beyan ediyoruz.” dedi.
Yasin Börü Davasına müşteki vekil olarak katıldığını belirten Öztürk, “Güvenlik gerekçesi ile Ankara Adliyesine alınan bu dava 5 Ekim Pazartesi günü Adalet Platformu olarak bizim de müşteki vekil olarak bu davada yer aldık ayrıca insan hakları gözlemcisi olarak takip ettik.” diye konuştu.
“Azmettirici siyasiler de yargılansın”
5 Ekimde görülen davada 34 şüpheli sanık hakkında yapılan yargılamada asıl yargılanması gerekenlerin bu olayın asıl azmettiricilerin olması gerektiğini dile getiren Öztürk, “Bölgeyi kan gölüne çeviren bu siyasilerin sanık sandalyesinde oturmalarını canı gönülden beklerken, maalesef şu an ellerini kollarını sallayarak bizlerin içinde toplumun içinde gezmektedirler.” dedi.
“Demirtaş`ın ve diğer siyasilerin de sanık olarak yargılanması gerekmektedir.”
Gerçekleşen katliamı üç beş sokak çetesine yıkarak olayın gerçek faillerinin ve azmettiricilerinin yargı önüne çıkarılmamasını eleştiren Öztürk, “Yasin Börü üzerinden olayı değerlendirdiğimiz zaman, bu olayın üç beş tane sokak çetesine sokak eylemcisine olayın yıkılması ve olayın gerçek faillerinin ve gerçek azmettiricilerinin dosya içinde sanık olarak yer almamalarını bir eksiklik olarak görüyoruz. Görülen dava dosyasında soruşturmanın bu anlamda geliştirilmesi ve dosyaya Selahattin Demirtaş`ın ve diğer siyasilerin de sanık olarak yargılanması gerekmektedir. Söz konusu dosya canavarca hisle adam öldürmekten açılmıştır. Hâlbuki TCK 77/1 maddesi açık ve saiktir ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç vardır.” diye konuştu.
“Ortada siyasal saikle insanlığa karşı işlenmiş bir suç vardır”
Doğu ve Güneydoğuda kendileri gibi düşünmeyen kesimlere saldırı yapıldığını dile getiren Öztürk, “Kendileri gibi düşünmeyen ve kendileri gibi dünyaya bakmayan farklı görüşteki farklı siyasi yapılarda ki insanları Doğu ve Güneydoğudaki bu hain ve kalleş yapı birer birer katletmektedir. 6-7 Ekim olaylarında bu taşkınlık zirve yapmıştır. Yasin Börü ve diğer bölgelerde yaşanan katliam ve cinayetlere baktığımız zaman yapılanların adi birer olay ve cinayet vakası olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir. 5237 sayılı yasanın 77. Maddesinde hüküm açıktır. Ortada siyasal saikle insanlığa karşı işlenmiş bir suç vardır. Dolayısıyla bu davanın insanlığa karşı işlenmiş suç olarak görülmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
“Görevini hakkıyla gerine getirmeyen ve ihmali olan yöneticiler de hesap vermesi gerekir.”
Olayların gerçekleştiği gün ve saatte yapılan onlarca ihbara karşı olay yerine intikal etmeyen güvenlik görevlilerinin ve bölge yöneticilerinin de yargıda hesap vermesi gerektiğini dile getiren Öztürk, “7 Ekim günü akşam saatlerinde Yasin Börü ve arkadaşları Diyarbakır ili Bağlar mahallesinde katledilirken ve olayların başlamasından sonra güvenlik görevlilerine bölge yetkililerine olayların başladığı ve ciddi sonuçlar doğuracağı yönünde onlarca ihbar yapılmış olmasına rağmen, tutanaklara ve kayıtlara bakıldığında 18.00-18.30 gibi başlayan olaylara 21.45 gibi olay mahalline intikal edilmesini de görev zafiyeti olarak değerlendiriyoruz. Görevini hakkıyla gerine getirmeyen ve ihmali olan yöneticilerinde derhal yargıda hesap vermesi gerekir.” dedi.
“Berkin`e sahip çıkanlar neden Yasin`e sahip çıkmıyor?”
Gezi eylemleri sırasında Berkin Elvan için ortalığı yakıp yıkanların sözde insan hakları savunucularının bu davada çifte standart uyguladıklarına değinen Öztürk, “Şunu açık ve net beyan etmek istiyoruz; Berkin Elvan`a sahip çıkanlar, gezi eylemleri sürecinde Berkin Elvan için ortalığı yakıp yıkanlar, hümanist çağrılarda bulunanlar sözde insan hakları savunucuları, sözde aydınlar, sözde medya kuruluşları Yasin Börü ve arkadaşları bu ülkenin evladı değil mi? Sizlere soruyoruz. Berkin`e sahip çıkanlar neden Yasin`e sahip çıkmıyor? Ama biz bu çifte standartları çok iyi biliyoruz. Gerçek amaçlarınızın insan hakları savunuculuğu olamadığını da biliyoruz. Berkin üzerinden bir takım yapılara saldırdınız ama Yasin üzerinden bu yapılara saldıramayacağınızı bildiğiniz için Yasin ve arkadaşlarına sahip çıkmıyorsunuz. Bu dosyanın takipçileri ve sahipleri var.” ifadelerini kullandı.
Son olarak kamuoyuna çağrıda bulunana Öztürk, “Bir an evvel bu ülkede yeniden kardeşlik ikliminin hâkim olması, barışın, esenliğin hâkim olması ve bölgede huzurun, sükûnetin hâkim olması adına şu çağrıyı yapıyoruz; Artık yeter diyoruz. Yapanın yanına kar kalmamasını, bu olaylara sebebiyet veren siyasilerin başta Demirtaş olmak üzere herkesin yargıda hesap vermesi gerektiğini, yargıdan kimsenin kaçırılmaması gerektiğini burada yeniden beyan ediyoruz.” dedi. (İsmail Yılmaz - İLKHA)