Aydın Doğan, hükümet yıkma itirafını sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'a değil, Yeni Şafak'ın sahipleri Ahmet Albayrak ve Nuri Albayrak'a da yaptıığı ortaya çıktı. 28 Şubat döneminde holding merkezine davet ettiği misafirlerine Refahyol Hükümeti'nden dert yanan Aydın Doğan'ın "Refahyol şirketlerimize 60-70 kişilik teftiş ekipleri gönderdi. Arkadaşlara sordum, 'durumumuz ne' diye. 'Böyle giderse bizi batırırlar' dediler. Çiller'e sordum, beni oyaladı. Baktım kırk yıllık şirketimi batıracaklar, ben de hükümeti yıktım!" dediği belirtiliyor.

Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Aydın Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Conrad Otel'de söylediği "Hükümetleri yıktık" sözlerinin benzerini 2000 yılında Yeni Şafak'ın sahipleri Ahmet Albayrak ile Nuri Albayrak'a söyledi.

Doğan, Ahmet Albayrak ve Nuri Albayrak'a, "Refah-Yol şirketlerimize 60-70 kişilik teftiş ekipleri göndermeye başlamıştı. Baktım ki bizi bitirmeye çalışıyorlar operasyonu başlatıp hükümeti yıktım" dedi.

Nuri Albayrak, Üsküdar'daki Doğan Holding binasında Aydın Doğan ile yaptıkları o görüşmeye ilişkin çok önemli detaylar verdi. İşte Albayrak'ın konuşmasından satırbaşları:

CİDDİ YAYINLAR YAPTIK

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan şiir okuduktan sonra hapse girdi ve 1999 yılında grubumuza operasyon yapıldı. Bir suç unsuruna rastlanmadı ve soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandı. Türkiye'de 22 bankanın battığı, tüm kurumlarda çok büyük yolsuzların yapıldığı 2000'li yıllarda ciddi yayınlar yapıyorduk. Dönemin bakanları, başbakan yardımcıları sabah kalktıklarında ilk olarak Yeni Şafak'ı okuyorlardı. Vatanını ve milletini seven insanlardan Yeni Şafak'a müthiş derecede bilgi ve belge akışı oluyordu. Belgesiz haber yapmıyorduk."

DOĞAN ÇOK DEFA BİZİ DAVET ETTİ

"Gazetenin genel müdürlüğüne Mehmet Atalay'ı getirmiştik. Medya camiasında çok sayıda toplantı oluyordu ancak hiçbirine katılmıyorduk. Kurumu temsilen Genel Müdürümüz, Yayın Yönetmenimiz katılıyordu. Aydın Doğan, Atalay'a "Yeni Şafak'ın patronlarıyla görüşemiyoruz" diyerek bizi davet etmişti. Bu davet 5 ay içinde birkaç defa tekrarlayınca 'Gidelim bari' dedik. Üsküdar'daki Doğan Holding binasında buluştuk. Sağ olsun, kendisi bizi karşıladı. Görüşme esnasında bize iş ortaklıkları da teklif etti. Tabii biz hiçbirini kabul etmedik."

"Doğan görüşmenin bir yerinde, 'Refah-Yol Hükümeti iktidara geldikten sonra şirketlerime Maliye'den 15, Hazine Dış Ticaret'ten 5, Gümrük'ten 10 kişi geliyor ve denetleme yapıyorlar. 60-70 kişilik teftiş ekibi bizi inceliyor, hesapları denetliyorlar. Baktım ki bunlar bizi bitirmeye çalışıyorlar, biz de operasyon için düğmeye bastık ve Refah-Yol'u yıktık' dedi."

"UĞRAŞIRIM"

"Aydın Doğan, sohbetimiz sırasında bizden bir de ricada bulundu. 'Nazlı Ilıcak benim aleyhimde çok yazı yazıyor, rica etsem ona söyler misiniz, benim hakkımda yazmasın' dedi. Ahmet abim de (Albayrak) 'Biz bilgisiz, belgesiz, hukuki altyapısı olmayan haber ve yazı yayımlamıyoruz. Bu konuda dikkat ederiz' karşılığını verdi. Aydın Bey memnun kaldı. Bunun üzerine biz kendisine 'Şahsımızla ilgili değil ama sizin gazetede de Emin Çölaşan var. Müslümanlara, İslam'a, dindarlara hakaret ediyor. Siz de kendisine söylerseniz, Müslümanlara hakaret etmesin' dedik. 'Ben yazarımıza bir şey demem' ifadelerini kullandı. 'Siz söylemezseniz biz de söylemeyiz' deyince, 'O zaman ben patronla uğraşırım' diyerek tehdit etti. Tehdit üzerine Ahmet abi masaya elini vurarak 'Aydın Bey, yarın başlayalım' cevabını verdi ve kalktık... Sert bir şekilde kalkınca Aydın Doğan ortamı yumuşatmaya çalıştı. 'Ben Kelkitliyim, siz Oflusunuz. Hepimiz Karadenizliyiz' gibi sözler söylemeye başladı."

CEM UZAN'DAN AĞIR SUÇLAMALAR
Bu arada işadamı Cem Uzan, Aydın Doğan hakkında ağır suçlamalarda bulundu. Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Cem Uzan, Aydın Doğan'ın kağıt ve akaryakıt kaçakçısı olduğunu iddia etti.

Uzan, Aydın Doğan'ın kağıt kaçakçısı olduğu ve kendisinden 40 milyon dolar haraç istediğini ve bu konuşmanın ses kaydının da Şişli Cumhuriyet savcılığında olduğunu ileri sürdü.

Ayrıca Uzan son olarak Aydın Doğan'ın hükümeti yıkmaya ve kendi hükümetini kurmaya çalıştığını yayınladığı bir fotoğraf üzerinden savundu.