Umuda yolculuğun adıydı tüm hayallerim...
Biriktirdiğim tüm yeşil düşler,
Kayboluyordu mavi Akdeniz'in derin sularında.
Bir değil bin çığlık uğuldarken ıslak kulaklarımda,
Kıyıya vuruyordu mülteci yalnızlığım..
Sığdıramadılar bizi, küçücük bedenlerimizi koca yeryüzüne.
Şikâyetçiyiz Rabbim!
Ne anlama geldiğini bile bilmediğimiz savaşın hesabını biz çocuklara ödetenlerden
Balıkların kıyıya vuruşuna ayaklanıp,
Minik bedenlerimizin vuruşuna aldırmayan insanlıktan.
Şikâyetçiyiz Allah`ım!
Yeşil düşlerimizi çalan kara petrol avcılarından.

Ey benim gülüşleri elinden alınmış masum benliğim…
Vicdanlar hapsolunmuş,
Bundandır çaresizliğim..
İnsanlığın vicdanına dokunur mu dersin
Kaybolan kimsesizliğim?
İşte susuyorum...
Konuşmayacağım artık,
İnsanlığadır bu sessizliğim.

Umuda çıkan yolculukta, önü kesilen mavi hayallerim vardı benim…
Aldırmayın, acımasızlık dibine vurmuş zalimlerin.
Daha nereye kadar bu savaş, bu zulüm?
İşte kıyıya uzanmış ıslak bedenim.
Siz rahat edin!
Evcilik oyunlarımıza bile göz diktiniz..
Arkam, önüm, sağım, solum hep ölüm...
Utan ey dünya!
Ya da içinde barındırdıkların utansın.
Perişan halimize burun kıvıran insanlık!
Bu umursamazlığın yanına kâr mı kalır sanırsın?
Unutma ki bir gün,
Bir gün sende yanarsın…

 

Elif Nida Polat / Gaziantep - Yaş: 25

 

Genç Yazarlarla Hasbihal

Gaziantep`ten Elif Nida Polat bacımız, bazı sözlerin üzerine konuşmak gelmez insanın içinden. İnsanın aynı sözleri tekrar etmesi, tefekkür etmesi ve üstüne bir şey söylememesi daha doğrudur bazen. Sizin yazınız da bu tür yazılardan. İnsanın üstüne bir şey söyleyemeyeceği yazılardan. Hıçkırıkları insanın boğazına tıkayan yazılardan. İnsan olamayanların bunu anlamasını bekleyemeyiz. Az sözle çok şey anlatan bu tür örnek yeni yazılarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olun.