Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, Mardin merkez ve ilçelerinde görev yapan ulusal ve yerel basınla kahvaltıda bir araya geldi. Mardin’deki başlıca sorunların masaya yatıldığı toplantıda, özellikle gazetecilerden Mardin’in önemli 3 sorunu söylemeleri istendi.
Gazeteciler tek tek Mardin sorunlarını dile getirdikten sonra toplantı sona erdi.
Özellikle son yaşanan olaylarda polislerin eylemcilere müdahale ederken o bölgede yaşanan vatandaşların nasibini aldığı, gazetecilerin haber alma konusunda sıkıntı yaşadığı ve özellikle yaşanan olaylarda halkın tedirgin olduğu dile getirildi.
Toplantıdan önce şehrin sorunları ilgili gazetecilerden bilgi almak istediğini söyleyen Vali Koçak, “Özellikle sizlerin Mardin’in öncelikleri problemleri nelerdir onun görüşlerini almak istiyorum. Biz kendimize göre şehrin problemlerini tanımlıyoruz ama insanlarla iletişim tarzınız biraz daha farklı araya mesafe almadan hallerini daha iyi görüyorsunuz farklı açıdan bizim görmediğimizi görüyorsunuz. Bize göstermenizi özellikle istiyorum.”dedi.
Toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Mardin valisi Ömer Faruk Koçak şunları söyledi: “Toplantı bence amacına ulaştı ben buradan şunu çıkardım. Toplum açısında önemli olan dile getirildi. Hepimizin bildiği insanların ihtiyaçların bir hiyerarşisi var. Önce güvenlik ihtiyacı geliyor herkes onu dile getirdi. Bununla ilgili şunu söyleyeyim. Devlet şikâyet etme yeri değildir biz olayı vaziyet edeceğiz bir sıkıntı varsa bunun ortadan kaldırılması için gerekli tedbirleri alıyoruz almaya devam edeceğiz.
Gazeteci arkadaşlarımızın ve STK’ların fikirlerin faydalanırız ama devlet yapması gerekeni yapar biz yapmamız gerekeni yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Burada kamu düzenini sağlamak konusunda kararlılığımızı sürdürüyor ve bu konuda yapmak istediğimiz faaliyetlerimizi eksiksiz yapacağız. Bunun içinde her ne gerekiyorsa o yapılacak. Güvenliği sağlamak için buradaki hedefimiz insanın huzuru mutluluğu daha öncede söylemiştim bir daha söylüyorum insan yaşat ki Devlet yaşasın felsefesi bu hizmet anlayışının arkasındaki felsefedir. İnsan olmasa ne Devlet olur hiçbir şey olmaz bir insan kâinata bedeldir insan zürre-i âlemdir âlemin özüdür bir insanı öldürmek kâinatı öldürmek gibidir. Bir insanı yaşatmak kâinatı yaşatmaktır. İnsan kâinata eşittir. Bir kâinat kadar değerlidir onun için bu faaliyetleri yürütüyoruz.
Bunları yaparken işte 90’lar vurgusu çok yapılıyor. Hiçbir Devlet hiçbir insan 90’lardaki gibi değildir. Herkes değişiyor. Devlet’ te değişti. 90’lardaki devlet yok olmayacakta yani 90’larda işlenen yanlış işler yaklaşım kesinlikle yok. Bu algıyı oluşturmak isteyenler bence yanlış yolda gidiyorlar çünkü devlet o Devlet değil. Devlet vatandaşın ayağının altındaki topraktır teröristin başındaki balyozdur. Vatandaşı omzumuzda başımızda olmasına devam edeceğiz. Vatandaşın buradan en az zararla bunu altını çizerek söylüyorum çünkü burada fili bir terörle mücadele var. İster istemez biz istemezsek bile teröristin verdiği zarar oluyor gaz atılıyor gazdan etkileniyor en az zararla anlatması için biz bütün tedbirleri alıyoruz. Vatandaşımız emin olsun fazla uzun sürmeden bu meseleyi çözeceğiz. Huzur burada hâkim olacak biz olaya hakimiz bunu herkes bilsin yani bugün birkaç hendek olabilir bunlar geçicidir. Toplantıdan çıkan başka bir sonuç ise bizim düşüncemizi de teyit olmuş oldu birçok kamuoyu araştırması da teyit etti. Halkımızın kahir çoğunlu terör faaliyetlerine karşı olmasının ötesinde nefret ediyor. Dün Nusaybin’de de bunu gördüm açık söyleyeyim en çok nefret edenlerde Nusaybinlilerdir. Çünkü şuanda en çok mağdur onlalar onlar. O mağduriyette uzun sürmeyecek inşallah.”
Daha sonra Mardin’e misafir olarak gelen bir gazeteci kendisinin hazırladığı ve fiyatının bir gram altın değerinde olduğu Türkiye’nin en küçük kitaplarından birini Vali Koçak’a hediye etti. (Mehmet Aslan/Salih Keskin – İLKHA)