Yetkililer, ilçelerdeki operasyonların ve sokağa çıkma yasaklarının en önemli nedenlerinden biri olarak hendekleri işaret ediyor.

Bu konuda fikirlerini almak için Cizre Kaymakamı Ahmet Adanur'dan randevu almaya çalıştıysam da kendisine ulaşamadım.

Peki hendekleri kim, neden kazıyor?

Cizre'de hendekleri kazanlarla bizzat konuşuyorum.

Büyük bölümü PKK üyeleri

PKK'lılar: Savunma için kazıyoruz

Fotoğraflarının çekilmemesi koşuluyla sorularımı cevaplıyorlar.

Hendekleri neden kazdıklarına, neden bombalı tuzaklar kurduklarına dair sorularıma özetle "savunmamız için" yanıtını veriyorlar.

Bir diğeri, "Devletin uygulamaları halkın güvenliğini tehdit ediyor, zarar veriyor. Biz de halkımızı devlete karşı korumak zorundayız" diye konuşuyor.

Adının Çavreş olduğunu söyleyen bir PKK'lı, "90'larda dedem ve amcamı evden alıp işkenceyle öldürüldüler. Onların nasıl öldürüldüğü hikayesiyle büyüdüm. Babam da hapise atıldı. Biz halkımızın canını ve ırzını korumak onları savunmak için hendekleri kazdık. Burada bir tek PKK'li yok. Bu gerillanın savaşı değil, halkın savaşıdır" diyor.

"Nereye kadar bu devam edecek" sorusuna, "Bu bir halk devrimidir. Sonuna kadar devam edeceğiz. Bizi devletin tankı ve topu değil ancak Abdullah Öcalan'dan sözüyle durabiliriz" cevabını veriyorlar.

Bana, sadece pompalı silah ve av tüfeği kullandıklarını ileri sürüyorlar.

Ancak ajanslara ve medyaya yansıyan birçok görüntüde ellerinde otomatik silahların da bulunduğu görülüyor.

Bombalar ve siviller

Cizre'de sokağa çıkma yasağının hafta sonunda bitmesinin hemen ardından bir çocuk, sokaktaki bir bombanın patlaması sonucu yaralandı.

"Döşediğiniz bombalar sivillere zarar vermiyor mu?" diye soruyorum.

"O bombayı biz koymadık, devlet koydu, zaten el bombası" diye yanıt veriyorlar.

"Ancak bombanın patladığı yer Nur mahallesi, buraya günlerce güvenlik güçleri girmedi" diyorum.

"Yasak bitmeden önceki gece girdiler, o zaman koymuşlardır" diyorlar.

Peki ilçe halkı hendeklere nasıl bakıyor?

Bu sorunun yanıtını bulmak için birçok kişiyle konuşuyorum.

Hemen hiçbiri hendekler hakkında olumsuz bir şey söylemiyor.

Kürt siyasi hareketini eleştiren kesimlere göreyse halk, korktuğu için eleştirmiyor.

Bu fikri savunanlardan biri Cizreli siyasetçi, AKP'li eski milletvekili Seyyid Haşim Haşimi.

Haşimi, Cizre'de hendeklere tepki gösteren kesimlerin de olduğunu söylüyor.

Haşimi, "Bu hendeklere karşı olan ve bunun sonucunda ortaya çıkan durumdan memnun olmayan kesimler var ama insanlar tepkilerini göstermekten çekiniyor" diyor.

"Bölge insanının çözüm sürecinden dolayı huzurlu bir dönem geçirdiğini ve bunun devam etmesi için HDP'ye oy verdiğini" ifade eden Haşimi şöyle devam ediyor.

"80 milletvekilinin değeri ciddi bir yerde olmalıydı. Maalesef sosyalist tandans ile siyasi elit bölgeyi okuyamadı. Hükümette de bölge insanı nezdinde kabul gören siyasi aktörlerin olmaması bu tıkanıklığa yol açtı" diyor."

Haşimi son olarak durumun bu noktaya gelmiş olmasında bölgedeki sivil toplum örgütlerinin güçlü olamayışının payının yüksek olduğunu söylüyor ve ekliyor:

"Eğer bölgede ciddi anlamda güçlü bir sivil insiyatif olsaydı, bu gidişe dur diyebilirdi."

Hüda-Par İlçe başkanı: Hendekler sivil halkı çok mağdur ediyor

Hüda-Par Cizre İlçe Başkanı Ahmet Elçin de hendeklerin sivil halkı çok mağdur ettiğini söylüyor ve ekliyor.

"Bu son olaylarda birçok sivil hayatını kaybetti. Bundan hem devlet hem de PKK sorumludur. PKK halkın yaşadığı sokak aralarına hendekler kazıp bombalı tuzaklar koyarak sivil halkı tehlikeye atıyor."

Halkın can güvenliğinden devletin sorumlu olduğunu söyleyen Hüda-Par İlçe Başkanı, "devletin müdahale etmeden önce evleri boşaltmaları için sivillere bir süre tayin etmesi gerektiğini belirterek, halkın her iki tarafa da tepkili olduğunu" savunuyor.

CİZRELİLER SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI GÜNLERİNİ ANLATIYOR

Bu arada Hüda-Par'lı Başkan Ahmet Elçin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Cizre'de sivil ölüm yok" açıklamasını da "talihsiz bir açıklama" olarak değerlendiriyor:

"75 yaşında öldürülen insanlar var. Güvenlik güçlerine ait bir zırhlı araca atılan roketin evine isabet etmesi sonucu Şeyh Bahattin Sevinik adındaki bir tanıdığım hayatını kaybetti. Benim yanımda 9 yaşında bir çocuğun parmağı koptu. Maalesef başbakan bu konuda talihsiz bir açıklama yaptı."

"Süreç bozulunca devletin bölgeyi PKK'nın eline bıraktığını" savunan Hüda-Par Cizre ilçe başkanı, "PKK orda baskı ve silahla otorite kurdu. Arkasında devleti göremeyen halk yalnız kaldı" diyor ve ilk söylediğini tekrar ediyor: "Bu yüzden halk her iki tarafa da tepkili".

BBC Türkçe