İşgalci İsrail askerleri Yahudiler için yılbaşı kabul edilen "Roş Aşana" tatili bahanesiyle Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişini engelleyerek, Mescid-i aksaya yönelik defalarca saldırılarda bulunmasına, Özgür Kudüs Platformu Sözcüsü Sertaç Tekdal tepki göstererek, batılı güçler ile Siyonistlerin sinsi bir planı devreye soktuğunu belirtti.
Mescid-i Aksa`ya yönelik saldırıları lanetlediklerini söyleyen Özgür Kudüs Platformu Sözcüsü Tekdal, platform olarak Siyonistlere karşı Mescid-i Aksa`yı koruyan Kudüs`ün yiğitlerini selamladıklarını ifade etti.
“İsrail, Mescid-i Aksa`nın İslam ümmeti için nasıl önemli bir ruh temsil ettiğini iyi biliyor”
Siyonist İsrail`in Mescid-i Aksa`ya yönelik saldırılarının ilk olmadığını dile getiren Tekdal, “Mescid-i Aksa İslam ümmetinin kutsalıdır. Üçüncü haremidir. Müslümanların ilk kıblesidir. İsrail, Mescid-i Aksa`nın mevcudiyetinin İslam ümmeti için nasıl önemli bir ruh temsil ettiğini iyi biliyor. Çünkü bugün Müslümanların acziyeti söz konusu olsa da, aslında Siyonist İsrail`in ‘Hıttin` korkusu halen devam ediyor. Selahattin Eyyübi`ye Kudüs`ün fethini aralayan ‘Hıttin` her zaman İsrail için korku olarak var olmaya devam ediyor. Dolayısıyla Müslümanların Mescid-i Aksa etrafında bir araya gelmeleri İsrail`in her zamanki korkusudur. Bu korku her zaman Siyonistlerde mevcuttur ve var olmaya devam ediyor” dedi.
“Mescid-i Aksa`nın yok edilmesi İsrail`in hedefidir”
Mescid-i Aksa`nın İslam ümmeti için yaşanan birçok ihtilaf ve tefrikaya rağmen aslında çimento görevi gördüğünün İsrail tarafından bilindiğinin altını çizen Tekdal, “Siyonist İsrail bu fonksiyonun farkında olması hasebiyle altında Hz.Süleyman`dan kalma Siyon Mabedi`nin, Hz. Süleyman heykelinin olduğu iddiasıyla Mescidi Aksa`yı yok etme düşüncesi mevcut olmuştur. Hatta bunun için Mescid-i Aksa`da tüneller kazarak kazı faaliyetlerinde bulunuyor. Mescid-i Aksa`nın yok edilmesi İsrail`in hedefidir. Filistin ve Mescid-i Aksa konusunda Ortadoğu uzmanları, İsrail`in Mescid-i Aksa`yı tamamen yok edip bertaraf edebileceği noktasında bir korku taşımaktadır. Çünkü Ortadoğu uzmanları tarafından bilinmektedir ki Mescid-i Aksa`nın yok edilmesi İslam ümmetinden onlara karşı büyük bir infiale, dirilişe ve direnişe sebep olacaktır. Siyonistler, Mescid-i Aksa`yı yok etme ve yıkmayı gerçekleştiremeyeceklerini anladıklarından dolayı bir siyaset değişikliğine giderek, Mescid-i Aksa`yı Yahudilerle paylaştırma gibi sinsi bir plan ile adım adım işgal etmek istiyorlar. Bu konuya El-Halil`deki Hz.İbrahim Camisi örnek verilebilir” İfadelerinin kullandı.
Bugün yapılan saldırıların da Hz.İbrahim Camisinde yapılanlar ile aynı amacı taşıdığını dile getiren Tekdal, Filistin direnişinin sebebi sergilenen oyunun farkında olmaları olduğunu belirtti.
“Bunlar sinsi planın ilk aşamalarıdır”
Tekdal devamla, Siyonistler ‘zaman ve mekân paylaşımı` diye bir ifade kullandığını belirterek, “Mescid-i Aksa`yı Müslümanlar ziyaret edip ibadet etsin, belli bir zaman diliminde de Yahudiler ibadet etsin. Mekân paylaşımı da ifade edilir. Yani Mescid-i Aksa`nın bir bölümünde Müslümanlar ibadet etsin, bir bölümünde ise Yahudiler olsun. Bunlar sinsi planın ilk aşamalarıdır. Bunları adım adım icra ederek aslında ileri seviyede artık Yahudileri tamamen Mescid-i Aksa`ya yerleştirme projesidir. Bu yapılan saldırılarında esas amacı aslında bu projelere gerekçe oluşturmak. Yani, Yahudi yerleşimcilerin orayı ziyaret etmek istedikleri, hele birde bir yılbaşı ve bayram tatili gerekçe gösterilerek bu projelerinin gerekçelerini öne sürerek bunun zemini oluşturmaya çalışıyorlar. Nitekim 2015 yılı Mart ayında Siyonist mahkemelerinde ‘Yahudilerinde Mescid-i Aksa`yı ziyaret etme hakkı vardır` niteliğinde alınan bir karar vardır. Bunun akabinde İsrail parlamentosunda bir yasa tasarısı hazır bekletiliyor. Bu yasa tasarısı kapsamında Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa`ya gidebilme haklarının olduğu yer alıyor. Yapılan bu saldırılar o yasa tasarısının tam olarak icra edebilmek için atılan adımlardır. Bu saldırılar neticesinde bir gerekçe oluşturmak, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa`ya peyderpey adım adım yerleşerek zaman içerisinde aynen Hz.İbrahim camisinde olduğu gibi Mescid-i Aksa`yı işgal etme planı olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde ifadelere yer verdi.
“İsrail`e batının bir yaptırımını da bekleyemeyiz”
Yaşanan saldırılara karşı batılı ülkelerin İsrail`e tepki göstermesini beklemenin habis olduğunu dile getiren Tekdal, Batılı ülkelerin geçmişten beri sergiledikleri tavır bundan farksız olmadığını söyledi.
Tekdal şöyle devam etti: “Bir Hollandalı araştırmacıya ‘İsrail`e karşı neden bir yaptırımınız olmuyor?` gibi bir soru yöneltiyorlar. Hollandalı araştırmacı soruya ‘Zaten İsrail`i oraya yerleştiren biziz. Dolayısıyla onların hamisi konumunda olan biziz` diye cevap veriyor. Dolayısıyla İsrail`i bir ur gibi İslam ülkelerinin ortasına yerleştiren batılı güçlerdir. Kendi içlerinde Siyonistleri kovmak suretiyle bir taşla birkaç kuş vurma hedefiyle İslam coğrafyasının içine yerleştirdiler. Bugün aslında geçmişte birbirlerine düşman olan Hıristiyan ve Yahudi topluluklarının bugün bir ittifak içinde olmaları tamamıyla İslam`a karşı olan düşmanlıklarının bir tezahürüdür. Siyonist İsrail`in İslam ümmetinin 3.haremi olan Mescid-i Aksa`ya saldırılara cüret edebilmesi durumunda olmasının birinci sebebi batılı güçlerin İsrail`in arkasında olması, ikincisi ise İslam ümmetinin yapılanlara sessizliğidir. Batılı güçler zaten İsrail`in şuan güvenliğini sağlamak noktasında yapılması gerekeni yapıyorlar. İsrail`in mevcudiyeti batılı güçler için bölgedeki egemenliğinin bir aşamasıdır. İsrail`e batının bir yaptırımını da bekleyemeyiz. İslam`a olan düşmanlıklarından dolayı böyle bir tavır beklemekte mümkün değildir”
“Filistin ve Kudüs sadece Filistinlilerin değil, tüm ümmetin davasıdır”
İslam ümmetinin tekrar Mescid-i Aksa etrafında toplanıp fetihlere doğru gitmesi gerektiğine dikkat çeken Tekdal son olarak, “Bugün Aksa`nın yiğitleri ümmet adına Mescid-i Aksa`yı koruyorlar. Fakat Aksa`nın yiğitlerinin bunu yapması bizim üzerimizdeki vebalı kaldırmıyor. Filistin ve Kudüs sadece Filistinlilerin değil, tüm ümmeti davasıdır. Dolayısıyla ümmetin tekrar bu kutsal değer etrafında birleşerek Selahattin Eyyübi`nin yaptığı gibi haçlılara bir hezimet yaşatmaları mümkün olacaktır. İzzet ve şeref ancak bununla gerçekleşebilir. Bu anlamda İslam ülkelerindeki yöneticilerin ciddi anlamda seslerini yükseltmeleri gerekiyor. Sivil Toplum Kuruluşları olarak tüm müminlerin bir şekilde yapılan bu saldırılara karşı tepkilerini dile getirmeleri gerekiyor. Bu anlamda İsrail`e ve batıya karşı ümmetin bir ortak sesi oluşsun ve tekrar batıya karşı ümmetin izzeti ve şerefi gerçekleşebilsin. Aksi takdirde tekrar geçmişte olduğu gibi bu zillet ümmet üzerinden kalkmayacaktır. Batılılarında İslam ümmeti üzerindeki egemenlikleri de her daim devam edecektir” ifadelerini kaydetti. (M.Hüseyin Temel / M.Sıddık Bilge – İLKHA)