Batman düşünce ve inanç özgürlüğü platformu, ilim yayma cemiyeti batman şube başkanlığında düzenlediği basın açıklamasında, son dönemlerde bölgede yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmede bulundu. Son yaşanan olaylarda insanların galeyana gelmesinin hedeflendiğine dikkat çekilen açıklamada, “kardeşliğimizi pekiştiren değerleri yüceltmeye muhtacız.” denildi.
Yapılan basın açıklamasını Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu adına Diyaddin Demirhan okudu.
Son bir hafta içinde önce Dağlıca’da ve hemen arkasından Iğdır’da 30 polis ve askerin hayatını kaybetmesinin toplumda büyük bir infiale yol açtığını söyleyen Demirhan, “Ülkemizin batısındaki şehirler adeta ayaklandı. Silvan, Cizre ve Yüksekova’da uygulanan sokağa çıkma yasakları ise doğuda tedirginliklere ve bilgi kirliliğine zemin hazırladı. Başka savaşlara ait fecaatler, başka yıllara ve olaylara ait görüntüler medyada ve sosyal haber ağlarında hızla paylaşılarak insanlarımızın galeyana gelmesi hedeflendi.” dedi.
Demirhan, “Kendilerini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan kesimler terör estirip adeta dehşet saçtılar. Başta Kayseri, Yozgat, Kırşehir gibi Anadolu’nun değişik şehirlerinde Van, Kars, Bitlis, Muş hatta Malatya illerine ait şehirlerarası otobüslerin önü kesilip taşlandı. Mersin’de, Antalya’da yol kesip kimlik kontrolü yapıldı, Kürt olduğu sanılan vatandaşlar şiddete, hatta linçe maruz kaldı. Olaylar o kadar mantık ve insaf ölçülerini aştı ki, bir Kürt inşaat işçisi yöreye özgü şalvar giydiği için dövülüp Mustafa Kemal’in büstü öptürüldü. PKK’nin yol kesmesi, sivilleri katletmesi ve kaçırması nasıl bir terör eylemi ise Kürtlere ait işyerlerinin kundaklanması ve Kürtlerin saldırıya uğraması da terör eylemidir.” şeklinde konuştu.
Kime ve nereye olursa olsun her türlü saldırıların cezasız kalmaması gerektiğine vurgu yapan Demirhan, açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı: “Kişi ve kurumların güven, emniyet ve huzuru en üst düzeyde sağlanmalıdır. Zira zalimlere, fitneyi uyandıranlara merhamet etmek maraz doğurur. Yaşananlar aslında ülkemizi Suriyeleştirmek isteyenlerin bir iç savaş provasıydı. Neyse ki, sağduyu galip geldi ve öfke patlamasının yol açtığı taşkınlıklar dindi. PKK’nin bütün Kürtleri temsil etmediği, keza batıda terör estiren şehir magandalarının da bütün Türkleri temsil etmediği gerçeği yüksek perdeden yankılandı ve toplum tabanında karşılık buldu.”
“Bu vahşet, vandalizm, ve tedhiş girişimleri makul görülemez” diyen Demirhan, “Bir toplumu hedef alan korkutma ve yok etme amaçlı eylemlerin; devlet, hukuk ve yargıyı çiğneyerek kaba güce dayanan saldırıların adı her kim tarafından yapılırsa yapılsın terördür. Türk ve Kürtlerin bin yıllık kardeşliğine kast edenler, kardeşliğimizin çimentosu olan İslami değerlere toslayacaktır. Kur’an-ı Kerim’in “Müminler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını bulunuz” hükmü gereğince her Müslüman, hak ve hukuka dayalı bir kardeşliği tesis etmeye çalışmakla yükümlüdür.” dedi. (M. Sait Çelik-İLKHA)