Mehmet Zeki Ergin / İnzar Dergisi
 
وَعَلَّمَ اٰدَمَ الْاَسْمَٓاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلٰٓئِكَةِ فَقَالَ اَنْبِؤُني بِاَسْمَٓاءِ هٰٓؤُلَٓاءِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقينَ ﴿٣١﴾قَالُوا سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَليمُ الْحَكيمُ ﴿٣٢﴾

Allah Âdem`e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin" dedi. ﴾31﴿ Melekler, "Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin" dediler. ﴾32﴿

Eğitim, yeni nesle insanlığın birikiminin aktarılmasıyla geleceğini aydınlatmasında yardımcı olacak usullerin belletilmesi sürecidir. Tabi insanlık birikimi kişinin inanç ve düşüncesine göre değişiklik gösterir.

Eğer en genel anlamda bir tasnife gidecek olursak, felsefeleri açısından eğitimlerİ ikiye ayırabiliriz. Biri İslami eğitim, diğeri ise seküler eğitim.

Bugün dünyaya hâkim olan ve batının eğitim tarzı olan seküler eğitim sistemi ruhunu Yunan mitolojik felsefesinden almaktadır ve doğa kanunlarının doğaya karşı kullanma düşüncesi üzerine mebnidir. Bu düşüncenin merkezinde de insanlığın tanrılarla savaşımı felsefesi yatmaktadır. Kendi literatürümüzle ifade edecek olursak sünnetullahın işleyişine vakıf olmak suretiyle insanlığın Allah`tan bağımsızlığını ilan etmesi esasına dayanıyor.

Oysa ...
 
MAKALENİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!