Hamd yalnız Allah`a aittir. O`na Hamd eder, yardımı ondan isteriz. O`ndan günahlarımızı bağışlamasını, hidayetimizi arttırmasını dileriz. Nefsimizin ve kötü amellerimizin şerrinden O`na sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse artık onu saptıracak yoktur, kimi de saptırırsa artık onu hidayete erdirecek yoktur. Allah`tan başka ilah olmadığına, tek olduğuna, hiçbir ortağı olmadığına, Muhammed`in (s.a.v) O`nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederiz.
Biz dünyadan ve dünya ehli ile münasebetten çıktık, uzak kaldık. Binaenaleyh ne dirilerden olduk, ne ölülerden… Bir gün bir ihtiyaçtan dolayı zindancı geldiğinde şaşakaldık ve sanki bizler de bir zamanlar hiç dünyada yaşamamış gibi “Vay be! İşte bu dünyadan geliyor” dedik.
Muhterem okurlarımız:
Aşağıda bahsi geçen olaylar, cezaevi sürecinde farklı zamanlarda, yer yer farklı zeminlerde bizim gibi cezaevinde gerek adli, gerekse siyasi davalardan yatan ayrı ayrı mâhkumlarla yapılan hasbihallerdir. Uzun zaman aralığında meydana gelen bu sohbet ve hasbihallerin kendimce en çarpıcı yönlerini dikkatinize ve beğeninize arz etmeye çalıştım, özetledim.
Olayların daha net anlaşılması için yer yer cezaevinin fiziki yapısı ve bu yapıda yaşayan insanların halet-i ruhiyesi ve düşünceleri ile ilgili küçük notlar vermeyi, kısa açıklamalar yapmayı uygun buldum.
Anı 1:
Tarih 2011 M-6 (Müşahede 6 veya 6. Müşahede) da kalıyoruz. E Tipi Cezaevlerinde küçük, orta ve büyük denilebilecek büyüklükte odalar vardır. Cezaevlerinde bu odalara koğuş denir. Bu koğuşlar yan yana dizilmiş bir vaziyettedir. Birbirlerine komşudurlar. Koğuşların büyüklüğü ve genişliği ile orantılı olarak bir de bahçeleri var. Bu bahçelere de havalandırma” denir. Bu havalandırmaların sadece gökyüzüne bakan yönü açık, diğer dört taraf yüksek beton duvarlardan oluşur. Yüksekliği yaklaşık 7 metredir bu duvarların; üzerlerinde de bir metreye yakın tel örgüler bulunur. Koğuşlar yan yana ve bitişik olduğu gibi, havalandırmalar da bitişik ve birbirine komşudur. Yani bizim M-6`nın havalandırmasına sağından ve solundan komşu iki havalandırma var. Aynı şekilde bir havalandırma ve bir koğuş da tam karşımızda var. Kaldığımız M-6 koğuşu, cezaevinin en küçük koğuşu ve sahip olduğu havalandırma da en küçük havalandırmalardan, bahçelerden biri. Burası en fazla iki kişilik bir yer iken cezaevindeki mahkûm sayısının çokluğundan bazen 6-7 kişiyi bile buraya sıkıştırıp üst üste yığabiliyorlar. Biz de bir aralar burada 4 kişi kalıyoruz. Yanımdaki arkadaşlarım örgüt üyeliği suçundan yatıyorlar. Cezaları ise 4 yıl 8 ay kadar bir süre, cezalarının çoğunu yatmışlar, yakın bir zamanda da ilçe cezaevine gidecekleri için gün sayıyorlar. Bu zindanlarda müebbet yatan arkadaşlar hancı, örgüt üyeliğinden yatanlar kervancı… Hancı olarak bizler bu kervandan yüzlerce kervancıyı özgürlüklerine uğurladık. Ortamımız özetle böyle.
Yan tarafımızdaki koğuşta adli suçtan mahkûmlar kalıyorlar. Tabi bunlarla da selam sabahımız var. Yani nasıl selam sabahımız var derseniz, şöyle 7-8 metre yüksek duvarların ardından bazen bağıra çağıra, yüksek sesle konuşarak bazen de bir kâğıda yazılan küçük notları mesaj niteliğinde duvarların üzerinden birbirimize fırlatarak tarzanca bir iletişim kuruyoruz. Böyle yöntemlerle birbirimize hal hatır sorabiliyoruz.
Diğer yanımızda ise pkk davasından yakalanmış dört genç kalıyor. Bunlarla selam sabahımız fazla yok. Neden mi? Size 7-8 metre yüksekliğindeki duvarlardan söz ettim ya anımsarsınız. Aramızda bu beton duvarlardan daha da yüksek önyargı duvarları var. Bu nedenle iletişim daha mesafeli oluyor. Yine de bir ihtiyaçları olursa yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Tam karşımızdaki havalandırma ise pkk`li çocuklara ait. Bunların çocuk olması ise aramızdaki ön yargı duvarlarının çok daha yüksek olmasına neden oluyor. Hamdolsun bizden kaynaklanan bir sorun yok. Fakat bu çocuklar öyle şartlandırılmış, öyle inandırılmışlar ki, anlamak mümkün değil. Dışarıda yakıp yıkmaları kırıp dökmeleri yetmemiş olacak ki, içeride de kendilerine muhalif belledikleri, kimselere, kesimlere nasıl zarar verebilir, nasıl rahatsız edebiliriz mantığı ile hareket ediyorlar. İçeride iken ne mi yapıyorlar? Nasıl mı rahatsız ediyorlar? Kendi havalandırmalarından bizim havalandırmamıza aradaki yüksek duvarın üzerinden çöp, cam kırıkları, ağaç parçaları, yemedikleri meyvelerin, kavun ve karpuzların kabuklarını, atıklarını atıyorlar. Ha bugün, ha yarın vazgeçerler diye ümit ettiğimizden bir şey söylemiyoruz. Hem bunlar çocuk diye de geçiştiriyoruz. Ancak günler geçmesine rağmen pek duracak gibi de değiller. Ben de bir pusula yazıp onlara attım. Gençler size yakışmıyor, bizler komşuyuz, komşuluk hakkı vardır, hele sizin gibi genç arkadaşlar nasıl böyle şeyler yapar gibisinden ricalarda bulundum. Tabi bu pusuladan sonra biraz duruyorlar. Aradan bir – iki gün geçtikten sonra tekrarlamaya başladılar. Bu sefer ben de yan komşumuz olan dört pkk`lı gence pusula attım. Pkk`lı çocukları uyarmalarını istedim. Onlar da pusula yazıp bana attılar. “Tamam biz onları uyaracağız” dediler. Çocukları uyardılar. Kısmen de olsa çocuklar durdu. Artık havalandırmamıza çöp atmadılar. Uzun bir süre geçtikten sonra tekrar atmaya başladılar.
Cezaevlerinde idareler mahkûmlar için berberlik hizmeti verir. Mâhkumlar ayda bir sırası gelince cezaevi berberine çıkıp traşlarını olurlar. Traş sırası bize gelmişti. Beraber giderken pkk`den biriyle karşılaştım. Daha önceden karşılaşmış, tanışmıştık. Kendisine pkk`lı çocuklarla ilgilenip ilgilenmediğini sordum. “Tabi ki, ilgileniyoruz” dedi. Bunun üzerine bende cevaben “Bizim komşumuzdurlar, bizi çok rahatsız ediyorlar, havalandırmamıza çöp atıyorlar. Onlarla konuşsanız, bu hareketleri onlara yakışmıyor, komşuluk hakkı var dedim. O da abi tamam, ben onları uyarırım dedi. Gerçekten onun uyarısından sonra çöp atmaları durdu. Böylece kazasız belasız bu çocukların rahatsızlığından kurtulduk. Kıssadan hisse; bize düşen mümkün olduğunca hikmet ve güzel üslupla bu meselenin üstesinden gelmek ve bu işi halletmekti. Rabbimiz bizi muvaffak kıldı. Aksi takdirde buralarda kırıp dökmekle, yersiz ve ölçüsüz karşı tepkilerle işler bazen daha sarpa sarıp çığırından çıkabilirdi.
GÜRSEL ALDEMİR
BİTLİS E TİPİ KAPALI CEZAEVİ