YALOVA - Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi’nde geçen pazartesi günü İstiklal Marşı okumak için toplanan öğrencilere hitap etmek isteyen Müdür Yardımcısı Ali Çelik’e, daha önce de aralarında husumet olduğu öne sürülen diğer Müdür Yardımcısı Niyazi Atay saldırdı.
 
Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında bir anda kavga eden öğretmenleri önce kimse ayıramadı. Bazı öğrencilerin cep telefonu ile görüntülediği kavgaya, okul önünde güvenlik önlemi alan polis ekipleri müdahale etti.
 
Milli Eğitim Müdürlüğü, idari soruşturma açarak Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi Müdürü İsmail Şeker’i, görevinden alıp Halk Eğitim Müdürlüğü’ne atadı. Kavgayı başlattığı öne sürülen Müdür Yardımcısı Niyasi Atay ise Rehberlik Eğitim Merkezi’ne atanırken, kavgaya karışan diğer Müdür Yardımcısı Ali Çelik görevine devam ediyor.
 
Yalova’da basın toplantısı düzenleyen Niyazi Atay, kendisine haksızlık yapıldığını öne sürdü. Okulda 2 yıldan bu yana müdür yardımcılığı yaptığını anlatan Atay, şöyle dedi:
 
"Bayrak töreninde diğer müdür yardımcısı olan Ali Çelik’ten mikrofonu istedim. Kendisi vermeyeceğine dair bir hareket yaptı. İkinci kez öğrencileri toparlamak için mikrofonu istedim. Benden mikrofonu kaçırmaya çalıştı. Ben de kendisine, ’Ben idareciyim, lütfen bana mikrofonu verin’ dedim. Kendisi de bana, ’Sen de kim oluyorsun’ gibi bir şeyler söyledi. Bundan sonra fevri bir olaya dönüştü. Elimin tersiyle yüzünü ittim. Biz eğitimciyiz. Böyle bir şey bize yakışmıyor. Olayın bu şekilde cereyan etmesinden dolayı üzüntülüyüm."
 
"MİNİ ETEK VE DEKOLTE KIYAFETLE OKULA GELEN ÖĞRETMEN VAR"
Okulda başka sorunların bulunduğunu da öne süren Atay, bu sorunları Vali Esengül Civelek’e iletmek için iki kez randevu istediğini ancak bunun kabul edilmediğini söyledi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün olaylara duyarsız ve sorunlara ilgisiz kaldığını iddia eden Atay, şöyle devam etti:
 
"Okula mini etekle gelen bayan öğretmen var. Dekolte kıyafetle okula geliyor. Bu davranışları okul yönetimi önleyemedi. Mesleki etik göz ardı edildi. İdari teşkilatların sorunları çözmediğini düşünüyorum. Tüm yasal haklarımı kullanacağım. Orada 950 öğrencinin geleceği söz konudur. Orası bir huzurevi değildir. Orası dostluk merkezi de değil. Orası bir eğitim yuvasıdır. Ben vicdanla çalışırken kimsenin beni huzursuz etmeye hakkı yoktur."
 
dha