MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER – RÖPORTAJ

Üç parçaya bölünmekle birlikte ABD önderlikli koalisyonun hava bombardımanları eşliğinde yoğun çatışma ve katliamların sürdüğü Irak`ta şimdi de ekonomik kriz ve yolsuzluklar yaşanıyor. Halkın bir süredir mevcut hükümete karşı sürdürdüğü protestolar, Başbakan Haydar el İbadi`nin kapsamlı bir reform paketini Meclis`ten geçirerek yürürlüğe koymasına rağmen sürüyor. Yolsuzlukla mücadele amaçlı reform tasarısı kapsamında 3 başbakan yardımcılığı, 3 cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bazı bakanlıklar kaldırıldı ya da birleştirildi. Ülkedeki bakanlıkların sayısı 33`ten 22`ye indi. Ancak gözler, hükümetin yaptığı reformların ne denli uygulanacağı ya da halka ne derece yansıyacağını gözlüyor. Gösteriler, Şii çoğunluğa sahip hükümete karşı yine Şiilerin yoğunluklu yaşadığı başkent Bağdat olmak üzere Kerbela ve Basra gibi bölgelerde yaşanıyor.

Ülkedeki son gelişmeleri görüştüğümüz Irak Âlimler Birliği Üyesi Prof Dr. Yahya Ettai, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda Dünya Müslüman Âlimler Birliği`nin de üyesi olan Prof. Dr. Ettai, Irak`taki gösterilerin ana nedeninin yolsuzluklar sebebiyle oluşan ekonomik kriz olduğunu ifade etti. Üst düzey bürokratlar ile memur maaşları arasındaki uçurum farkını dile getiren Ettai, daha da önemlisi Irak devletini yönetenlerin hemen hemen hepsinin İngiltere ya da Kanada gibi ülkelerin vatandaşı olduğuna dikkat çekti.

Şiiler ve Sünniler arasında sanılanın aksine bir düşmanlığın olmadığını ifade eden Ettai, dışarıdan dayatılan mezhep ayrılığının tabanda yer bulmadığına dikkat çekerek, “Sünniler ve Şiiler gösterilere beraber katılıyorlar. Ve bunlar adil bir yönetim altında beraberce yaşamayı istiyorlar” diye konuştu. Musul`daki duruma da değinen Ettai, Musul`da durumun iç açıcı olmadığını ama Musul halkının kesinlikle Şii milislerin geri gelmesindense orada şu an mevcut durumun yani kötünün iyisi olarak kabul edilen durumun devam etmesini istediğini söyledi.

Amerika`nın birçok bölgede sözde IŞİD`i bombaladığını ancak ölenlerin sivil halk olduğunu belirten Prof. Ettai, farklı gruplar ya da Şii milislerin de sivilleri öldürdüğünü ifade ederek Müslüman halka karşı saldırıların kimden gelirse gelsin terörizm olduğunu dile getirdi. İşte Prof. Dr. Yahya Ettai ile yaptığımız söyleşide Iraklı âlimin sorularımıza verdiği cevaplar…

MİLLETVEKİLİ MAAŞI 15 BİN DOLAR İKEN BİR MEMURUN MAAŞI 400 DOLARI GEÇMİYOR

Sayın Yahya Ettai, son zamanlarda Irak`ta yoğun gösteriler var. Neler oluyor Irak`ta, acaba yeni bir dalga mı, yeni bir halk baharı mı bu?

Tabi bu gösterilerin temel sebebi ekonomik sorunlardır, yolsuzluklardır. Şu anda Irak`ta halkın yüzde 35`i fakirlik sınırının altında yaşıyor. Sağlık sorunları var, temiz su sorunu var. Yani hizmetlerde büyük sorunlar var. Gelir dağılımında büyük adaletsizlikler yaşanıyor. Örneğin şu anda bir milletvekilinin bir aylık maaşı 15 bin dolar iken bir memurun maaşı 400 doları geçmiyor. Bunun yanında Irak Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerin maaşları Amerikan Başkanı Obama`nın maaşının on katı kadar. Yani düşünebiliyor musunuz, böyle bir gelir adaletsizliği var, büyük bir dengesizlik var. Yolsuzluk almış başını gidiyor. Daha geçen gün Irak Ticaret Bakanının 3 milyar dolar yolsuzluk yaptığı tespit edildi.

IRAKLI YÖNETİCİLER ÇİFTE VATANDAŞ

Düşünebiliyor musunuz sadece bir bakanın 3 milyar dolar yolsuzluk yaptığı tespit edildi ve bu adam şu anda İngiltere`de bulunuyor. Bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum; şu anda Irak`taki bütün üst düzey yetkililer çifte vatandaş durumunda. Ya Kanadalı, ya İngiltere vatandaşı aynı zamanda. Mesela Dışişleri Bakanı Caferi aynı zamanda İngiltere vatandaşı… Ticaret Bakanı aynı zamanda İngiltere vatandaşı… Irak Cumhurbaşkanı aynı zamanda Kanada vatandaşı! Yani bütün yetkililerin çifte vatandaşlığı var.

Sayın Ettai, belirttiğiniz bu durum çok önemli bir tespit. İlginçtir bütün bu yetkililerin çifte vatandaş olması başka hesapların olduğunu ortaya koyuyor…  Evet evet, bunlar çifte vatandaş. Hepsi farklı yerlerde yetişmiş sonradan Irak`a gönderilmişler. Bunun özellikle bilinmesini istiyorum.

DAYATILAN MEZHEP AYRILIĞI TABANDA YER BULMUYOR

Şu anda Irak`ın başkenti Bağdat`ta, Basra`da gösteriler olduğunu duyuyoruz. Bu gösterilerde Şiilerle Sünniler birlikte yer alıyor. Peki, bu gösteriler Şiilerle Sünniler arasında bir yakınlaşmayı da beraberinde getirebilir mi?

Elbette, hiç kuşkusuz. Şu anda bunlar beraber hareket ediyor. Sünniler ve Şiiler beraber gösterilere katılıyorlar. Ve bunlar adil bir yönetim altında beraberce yaşamayı diliyor, istiyorlar. Şu anda siyaseten Irak`a dayatılan mezhep ayrılığı tabanda yer bulmuyor aslında. Çünkü bu gösterilerde bütün Iraklılar Şii`siyle, Sünni`siyle gösterilerde yer alıyorlar.

ŞİİLER VE SÜNNİLER ARASINDAKİ BU FİTNE DIŞARIDAN İTHAL EDİLMİŞTİR

Yani bu manada da mezhepsel ayrılıkların her şeye rağmen toplumu tamamen ayrıştıramadığını mı söylemek istiyorsunuz?

Evet, tabii ki… Yani şu anda Şiilerle Sünnilerin arasında söylenenlerin aksine çok sıcak ilişkiler var, evlilikler var. Beraber yaşama arzusu var. Kesinlikle Şiiler ve Sünniler arasındaki bu fitne dışarıdan ithal edilmiştir. Siyasi hesaplar için bu kullanılıyor. Yoksa Irak toplumunda sanıldığı kadar böyle bir Şii-Sünni ihtilafı yoktur.

GÖSTERİLERİN Şİİ AĞIRLIKLI YERLERDE OLMASI MANİDAR

Sayın Ettai, bir Sünni vatandaşın mesela Sistani`ye bakışı nasıl?

Tabi Sünniler Sistani`yi merci olarak kabul etmiyor ama bunlara karşı da bir saygısızlık yok. Bunlar son zamanlarda itibarlarını biraz kaybettiler tabii. Tamamen belli bir noktaya, tarafa dayandıkları için. Ama her şeye rağmen bunlar Irak toplumunda saygın bir yere sahipler. Bu gösteriler Kerbela`da da Basra`da da oldu mesela. Bu yerler Şii ağırlıklı yerler, buralarda gösterilerin olması çok manidar. Yani ağırlıklı olarak Şii bir yönetime sahip olan şuan ki Irak`ta normalde bu gösterilerin olmaması gerekiyor. Ama görüldüğü üzere toplumda bir tepki var. Sünnilik ve Şiilik toplum için çok önemli değildir. Önemli olan adil ve özgür bir ülkede kardeşlik temeline dayalı bir yönetimin olmasıdır.

MUSUL`DA DURUM ÇOK İÇ AÇICI DEĞİL AMA KÖTÜNÜN İYİSİ…

Sayın Ettai, biraz da Musul`dan bahsedelim. Musul`da durumlar nasıl?

Musul`da durum çok iç açıcı değil. Ama Musul halkı kesinlikle Şii milislerin geri gelmesindense orada şu an mevcut durumun devam etmesini istiyor. Kötünün iyisi olarak kabul ediliyor bu durum. Çünkü Şii milisler geldikleri zaman durum daha da kötü oluyor. Orada mesela keyfi tutuklamalar, keyfi davranışlar, sahabelere karşı bazı saygısızlıklar yapılıyordu ve Musul halkı bunu istemiyor. O bakımdan en azından şu anda bu durumun devam etmesini istiyor.

AMERİKA IŞİD`İ BOMBALIYOR AMA SİVİL HALK ÖLÜYOR

Türkiye`nin Amerika`yla işbirliği yaparak IŞİD`e karşı bir mücadele zemininde olduğu konusu biliyorsunuz var.  Bunun sizin açınızdan değerlendirmesi nedir?

Tabi ben şunu söylemek istiyorum; aslında terör terördür. Bunun ayrımının olmaması gerekiyor. Kim halka, insanlara karşı suç işliyorsa, zulüm yapıyorsa bu terörizmdir. Normalde bunun ayrımının olmaması gerekiyor. Amerika çifte standart uyguluyor. İşte benim teröristim senin teröristin söylemini uyguluyor. Bizim talebimiz, kim ne yapıyorsa sivil halka zarar veriyorsa onun terörist olarak kabul edilmesi lazım. Mesela şu anda Amerika birçok bölgede IŞİD`i bombalıyor ama sivil halk ölüyor. Yani başka yerlerde başka gruplar ya da Şii milisler de sivilleri öldürüyor. O zaman bunun netleşmesi lazım. Yoksa tek taraflı bir nitelendirme hiçbir zaman adil olmaz ve çözüm getirmez.

IRAK`IN GELECEĞİNDEN ÇOK UMUTLUYUM

Son olarak Irak`ın geleceğiyle ilgili öngörülerinizi öğrenmek istiyoruz, neler söylemek istersiniz?

Ben umutluyum, Irak`ın geleceğiyle ilgili çok umutluyum. Şu anda gerçekten Kerbela`da, Basra`da da gösteriler oluyor. Kimsenin gösteri yapılacağını beklemediği yerler buralar. Demek ki sadece mezhepsel yaklaşımlar halkı tatmin etmez. Sadece mezhepsel olarak insanları bölmek çözüm getirmez. Çözüm insanların mutluluğu, Müslümanların aynı toplumsal yapı içerisinde birlikte yaşamalarıdır. Dışarıdan toplumu bölmeye yönelik teşebbüsler başarısız olmaya mahkûmdur. Ve ben ilerde daha mutlu daha huzurlu bir Irak`ın kurulacağını umut ve temenni ediyorum.

Sayın Yahya Ettai, verdiğiniz bu bilgiler için teşekkür ediyoruz.

Ben teşekkür ederim.