Büyüdükçe büyür gözlerim durmadan
Ağladıkça ağlarım, açılır gözbebeklerim,
Ve sevgiye susayan muhtaç bir çocuğum.
Aşağıdan bakarım tepeye çil çil namlular,
Ve elimde taşlar oynamak için parkta,
Park dedim de burada park bırakmadılar ki
Bırakmadılar oynayalım parkta,
Ve hep ağzımızı bağladılar küfürle,
Beyinlerimizi yıkadılar kan kusarak,
Arz edilen bayramlarımıza yasak koydular,
Yüreğimize kor düştü ama hala içimizde bir çocuk.
Şırnak`ta çocuk olmak böyle bir şey
Çocuktum, büyüdüm ninnilerle ahlayarak
Resimlerine bakarken küçüklüğümün,
Yüzümde bir gülümseme derin çizgilerle
Bilir misiniz aslında ben çocukken büyümüştüm,
Ama bilemezsiniz ki
Çocukluğu Şırnak`ta geçirmek nasıldır,
Benzemez başka çocukların oyununa,
Güneş olsa da girmezdi bizim eve,
Oyuncak olsa da geçmezdi elimize,
Küçüktü belki bedenim ama büyümüştü beynim.
Sönerdi gece ışıklar sönmezdi içimizdeki kor ateş,
İsterdik hep barış, vardı hep kan davası, terör
İşte Şırnak`ta çocuk olmak böyle bir şeydi
Benzemezdi ayakkabısı çamura batmayan çocuğa,
Ama batsa da ayağımız çamura
Çıkaracağız kandan geçinen beyinleri,
Hendek sahipleri misali yurdumdan biiznillah...


Esra Birge / Ankara - Yaş: 20
 

Genç Yazarlar ile HASBİHAL


Ankara`dan Esra Birge bacımız, büyüklerin hesapları vardır, çıkarları, planları vardır. Küçüklerin ise umutları vardır, birde gözyaşları. Büyüklerin kirli hesaplarının dünyayı alt üst ettiği günümüzde en büyük zararı elbette çocuklar görüyor. Nice hayalleri, umutları, saf ve temiz küçücük dünyaları hatıralarda kalıyor. Büyüklerden onlara ise kin, nefret, kan ve gözyaşı miras olarak kalıyor. Bunun vebali tüm büyüklerin üzerindedir. En büyük olan Allah Azze ve Celle mahkeme-i Kübra da bunların hesabını tek tek soracaktır. Biz sorumluluğunun bilincinde olan Müslümanlara düşen de çocuklarımıza İslam`ın selamet iklimine bir adım daha yaklaştıracak bir ortamı sunmaktır. İçten ve etkili yazınız için teşekkürler. Bu tür örnek yeni yazılarınızı bekliyoruz.