Diyarbakır`dan üç kıtaya yayın yapan Çağrı FM`in programcısı Nadire Dalkılıç, İlke Haber Ajansı'nın (İLKHA) sorularını yanıtladı. Günümüzde radyonun gerekli olduğunu ve önemli misyonlar üstlendiğini ifade eden Dalkılıç, Çağrı FM`in de bu çerçevede Kur'an ve sünnet ışığında İslami yayınlar yapan iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak misyonunu yüklenen bir radyo olduğunu söyledi.
'Halkı hakka çağıran' Çağrı FM`in Kur'an ve sünnet ışığında İslami yayınlar yaptığını dile getiren Dalkılıç, Çağır FM'in Müslümanların ortak sesi olduğunu belirtti.
Dalkılıç'la yaptığımız röportajın tamamı:
Çağrı FM kimdir?
Çağrı FM, Kur'an ve sünnet ışığında İslami yayınlar yapan bir radyodur. Çağrı FM Müslümanların ortak sesidir.
Çağrı FM 1994 yılında Diyarbakır'da yerel yayın yaparak başladı. İnternetin hayatımızda hissedilebilir derece yaygınlaşmasıyla, tüm dünyada internet üzerinden dinlenildi. 2013'te ise uydu üzerinden yaptığı yayınla 3 kıtaya ulaştı.
Radyonun genel yayın politikası nedir? Ne tür programlar yapılıyor?
Çağrı FM' in yayın politikası hiçbir ideolojiye bağlı kalmadan sadece İslam`ın sesi olmaktır. Mazlumun yanında, zalimin karşısında durabilmektir. Haksızlığa karşı sesimizi olabildiğince yükseltmektir.
Radyomuzda yapılan programlar; canlı istekler, haber, sohbet programları, Kur'an-ı Kerim kıraati ile meali programı, yarışma programı ve en önemlisi de toplumumuzun müzik dinleme ihtiyacını helal daire de temin edebilmesi için Türkçe, Kürtçe ve Zazaca ilahi ve ezgi dinletileri programları var.
Çağrı FM dinleyicisini memnun edebiliyor mu? Ve dinleyici kitlesi kimlerden oluşuyor?
Dinleyicilerimiz hem yayın akışımızdan hem de yapılan programlardan memnun olduklarını belirtiyorlar. Aslında biz ve dinleyicilerimiz arasında sadece bir dinleyici ve sunucu ilişkisi yok. Biz her zaman söylüyoruz Çağrı FM olarak çalışanıyla, dinleyicisiyle, yönetimi ile büyük bir aileyiz. Biz bazen bir evin kızı oluyoruz, bazen bacıları olabiliyoruz. Her türlü sorunlarını, neşelerini, hüzünlerini, bütün sıkıntılarını, özel konularını bizlerle rahatlıkla paylaşabiliyorlar. Elbette eksiklerimiz vardır ama Rabbimizden duamız daha güzel, faydalı ve kaliteli programlar yapabilmektir. Bu hususta dinleyicilerimizin dua ve desteklerini bekliyoruz.
Dinleyici kitlemize gelince dağ başında hayvanlarını otlatan çobandan tutun, okulda ders aralarında kulaklığıyla Çağrı FM'i dinleyen öğrenci kardeşlerimiz var. Yine evinde ev işleri ile uğraşırken bizleri dinleyen ev hanımlarından tutun trafikte seyir halinde olan şoför, ticaret yapan esnaf, tarlalarında bağ, bahçe işleriyle uğraşan amcalarımız ve teyzelerimize kadar ulaşan, 7 den 70'e her kesimden sevilerek ve ilgiyle dinlenen, geniş ve faklı bir dinleyici kitlemiz var.
Radyo (radyoculuk genel olarak) medya alanında yeni gelişmelerden ne şekilde etkilendi? Radyo yeni gelişmelere karşı kendini yenileyebiliyor mu? Yoksa radyoculuk miadını doldurdu mu?
Yaygınlaşan ve gelişen teknolojiyle birlikte internet, bilgisayar, cep telefonu, televizyon ve yüzlerce kanal, radyoyu ikinci, üçüncü plana atmış olsa da radyonun miadını doldurduğunu söyleyemeyiz. Çünkü bu gelişmelerle birlikte radyoda kendini yenilemektedir. Örneğin artık internet üzerinden, uydu üzerinden televizyonda radyo dinlenebiliyor. Radyonun şöyle bir avantajı var, bir şoför arabasında seyir halindeyken TV izleyemez ama radyo dinleyebilir. Aynı şekilde bir esnaf müşterileri ile ilgilenirken TV izleyemez ama rahatlıkla radyo dinleyebilir.
Bir kitle iletişim aracı olarak Çağrı FM nasıl bir misyon yükleniyor?
Bizim radyoda kullandığımız bir cıngılımız var ben o cıngılda geçen sözü çok severim. Sözleri şöyle; ''Halkı hakka çağıran radyo" Çağrı FM'in misyonunu çok güzel dile getiren bir sözdür bu. Çağrı FM emri bil maruf nehyi anilmünker, yani iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak misyonunu yüklenmiş durumda. Ahlaki yozlaşmanın had safhada olduğu ve günahların sağanak sağanak yağdığı bu ahir zamanda Çağrı FM âdete bir kalkan, bir şemsiye görevi üstlenmiştir.
İslami çizgide yayın yapan radyolar arasında ortak yayın ve ortak çalışmalar var mı? Yapılanlar yeterli oluyor mu?
Evet biz Çağrı FM olarak zaman zaman İslami çizgide yayın yapan, kardeş radyolarımız olan Adana Vuslat FM, Gaziantep Kervan FM, Van Serhat FM, Siirt Botan FM, Bingöl FM, Mardin Cemre FM ile toplumu yakından ilgilendiren konularda ortak yayın yapıyoruz. Mesela, Kutlu Doğum etkinliklerinde bu daha yoğun oluyor.
Elbette bu çalışmalar yeterli değildir. Değişik bölgelerdeki İslami çizgide yayın yapan radyoların da böylesi ortak yayın ve çalışmalar yapması gerektiğine inanıyorum.
Radyolar halkın ve kitlelerin sesi olabiliyor mu? Toplumsal sorunları dile getirmede ne derece etkin yayın yapıyor?
Biz Çağrı FM olarak toplumsal olaylara İslami ve insani bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Türkiye`de ve dünyada Müslümanlara ve İslam'a olası bir saldırıda radyomuzun duyarsız kalması mümkün değildir. Mesela 2006 yılında Danimarka'da Peygamber Efendimize yapılan küstahça karikatür hakaretinde günlük yayın akışımızı askıya alıp reklam dahi vermeden 24 saat yayın yaptık. O gün hiç ara vermeden canlı olarak 5-6 saat program sunduğumu biliyorum. Yine bir başka örnek vermek gerekirse İsrail'in Gazze'ye yaptığı alçakça saldırılarda Gazzeli kardeşlerimize destek amaçlı özel programlar yaptık günlerce. En önemlisi de İsrail`i ekonomik anlamda çökertecek boykot konusunu gündem yaptık, boykot mallarının listesini dinleyicilerimizle paylaşıp onları bu hususta bilinçlendirmeye çalıştık. O dönem çok faydalı da oldu. Yine her kutlu doğum ayında salavat kampanyası düzenliyoruz. Salavat kampanyasına başladığımız ilk yıllarda sayımız binlerdeyken 2015'te bu sayı 70 miyarlara ulaştı. Bunun yanısıra yapılan Kutlu Doğum etkinliklerine, Filistin'e destek mitinglerine, Kur'an'a, Peygambere saygı mitinglerine destek verip, dinleyicilerimizi, halkımızı ve Müslümanları bu programlara davet ediyoruz. Yine Allah yolunda İslam uğruna şehit edilen âlimlerimizi ve değerli önderlerimizi de şehadet yıldönümlerinde özel yayınlar yaparak rahmet ve minnetle anıyoruz. (Ayten Oğuz - İLKHA)