Hani şu başları üzerinde edpten taçlar bulunan, bir bakış dönse üzerlerine eli ayağı dolanıp bakışları saklanacak yer arayan...
Genç kızlarımızı istiyorum senden
göğüslerinde iman, göğüslerinde sıkıca bastırılmış Kur`an, dilleriyle hallerinin teslimiyetlerini okuyan
Genç kızlarımızı istiyorun "sen nasıl layık görürsen" deyip susan" Yeter ki hüküm İslamın olsun yeter ki hüküm İslamdan olsun. "Sen neyi layık görürsen daha önce kalkmadı başım sana yeterki bileyim sevkedileceğim yolda İslamın hükmünün uygulandığına"
Genç kızlarımızı istiyorum senden
Hani şu eviyle yetinmeyi bilen,"anne" deyip konuşan çocukça bir heyecanla, "baba"deyip koşan emrine itaatin RABBİ`nin emrinden olduğunu kavramışlığın şuuruyla. Kardeş deyip gülümseyen Hamdolsun kardeşimsiniz Hamdolsun kardeşiz... Dererken güller bahçesinden gülleri ellerinize diken batmasın diye sizden sorumlu kılındım ben.
Genç kızlarımızı istiyorum hani "abi" deyince sızlayan yüreği, dudakların kenarlarında beliren mutluluk çizgileri ve yüreklerinde korkunun en güzeli. Acının, hüznün, kırılmışlığın korkusu değil; kırabilecek acıtabilecek olmanın en memnun korkusu.
Ey yaptığından habersiz, edebi eksik, baştan aşağı çarpıtılmış ve çarpılmaya müstehak kılınmış düzen!!!
Lüks evlerde yaşayıp lüks bedenler giyen, lüks yeyip lüks içen lüks içinde yüreklerinde en lüks!!! acılar ateşler geçen, yüreği nerden geldiği bilinmeyen acıların yükü altında ezilen, elleri dolmuş maddiyattan ama çoğu şeyi eksik yüreğinin bunalımda bunalan maneviyatında. "Anne" "baba" aile kavramının dar çerçevelerinde mecbur kılınmış ve seçme hakkım olmayanlar listesine alınmış, "kardeşler" başa bela "kardeşler", ilerlemeye çalıştıkça dolanan bağ ayaklarına... "abi" zindan "abi" zalim "abi" gardiyan "abi" özgürlüğün tadından habersiz bırakan "kır bacağını otur yoksa ben kırar oturturum" diyecek kadar gaddar... bu düzene uygun kılınmış acımasız acılar, sahte zindanlar, asıl acıyı bilememenin verdiği sahte kıvranışlar.....
Genç kızlarımızı istiyorum senden. Avrupanın özenti hastalığının kokusu sinmemiş üzerlerine
Genç kızlarımızı istiyorum senden. Hani şu şehvet dolu bakışları dikmemek için üzerlerine, hani bakana da bakılana da ateş müjdelenen, hani yolu sahte güzellikelerle dolu azap yollarına süs olmamak için üzerlerine edebin en güzelinden giyen...
İlerleme adına geri kalmışlığın en alasını sergilemeyen, sahte renklerle sahte yüzler çizmeyen... Bakışı bakışa eklemek de neymiş! Hani yürüdüğüne babası geçse önünden görmeyen... seslerin en çirkinlerindendir eşek sesi deyip sesini yükselterek kendini hayvanlardan aşağı düşürmeyen.. "bildiğimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz" diyen ve ömrü boyunca kahkaha atmamış tebbesüm etmiş bir sevgilinin hatrına kalbi katılaştıran kahkahayı kendine yasak bilen..
Genç kızlarımızı istiyorum senden "RABBİM senden istiyorum, en helalinden, senin kereminden, senin rıza gösterdiğinden" diyen. Mazlum sesi gelince kulaklarına yüreklerindeki acı gözlerine boğazlarına inen, bir yerler günah kokuyorsa hatayı kendinde bilen,"kardeşim" demeyi kendine vazife kabullenen..."RABBİM müslüman olmanın hakkını yerine getirecek bilinci istiyorum senden layıkı olmasam da tebliğ edebilecek yardımı nasip et kereminden..."
Genç kızlarımızı istiyorum senden. "Ey çarpılmaya müstehak kılınmış ve vakti gelip nurunu tamamlayınca RABBİM İslamın güneşi altında erimeye mahkum kılınmış düzen!
Genç kızlarımızı geri ver parçaladığın ve parça parça sergilediğin bedenlerine paramparça yüreklerini daha fazla eklemeden... Genç kızlarımızı geri ver .Göz aşikar görüyor bu düzenin ruhu kanatan zulmü altında parçalanıyor zayıf benlikleri, göz aşikar görüyor zayıf ruhların İslamiyettir en hasas en narin en nazenin kimliği...
Genç kızlarımızı istiyorum senden... "Rabbim ben aciz bir biçareyim sana geldim gidilmeye layık olmayan kapılara dayanmadan, sana geldim ruhum sana gelmekten gül gülüstan" deyip gözleri İslamın huzurundan dolup boşanan
Meryem Gülce / Bingöl - Yaş: 20
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.