Siyonist çetelerin Filistinli bebek Ali Sa`d Devabişe`yi yakarak şehit etmesine en anlamlı yorum araştırmacı yazar Tarık Suveydan`dan geldi. Suveydan yazdığı makalede “Arap rejimleri kendi halklarını yakarken, Siyonistler de Filistinli çocukları yakıyor” diyor.

Arap liderler kendi halklarının kanlarını hiçe sayarak onları katletmekte, bireysel ve toplu katliamlar yapmakta, başlarına varil bombaları indirmekte, daha sağ oldukları halde yaralıları yakmakta, üzerlerine gönderdikleri buldozerlerle onları çöpe dönüştürmektedirler. Bunu yaparken ar damarları hareketsiz durmakta, vicdanları harekete geçmemektedir. Taşlardan bile daha katıdırlar. Kalplerin katılaşmasında ve azgınlıklarında Siyonistlerle adeta yarışıyorlar.

Günümüz Yahudileri, uykuda iken Filistinli çocukları, kadın ve yaşlıları yakıyorlar.

Siyonist çetelerin Nablus`un Duma köyünde Filistinli bir aileye karşı yaptıkları ve iki kişinin şehit olması, ikisinin de yaralanmasıyla sonuçlanan terör eylemi, onlarca kişinin ortak olduğu örgütlü bir Yahudi terörünün varlığını gösteriyor. Işid`in yaptığı zulümleri geride bırakan bu zulüm ve terör sağcı Siyonist toplumda destek gördüğü gibi, Siyonist Hahamlardan ve eğitim programlarından da ciddi destek görüyor.

Bu gerçeği ve aşırılığı teyit eden Yahudi Yazar Ben-Yishai`nin yazdığı makaleye göz atalım. O şöyle diyor: “Bu hususta bir grup soytarı veya akli dengesi yerinde olmayan insandan bahsedilmiyor. Biz, aklı başında olan, yaptıkları düzenli terör eylemlerine inancı olan insanlardan bahsediyoruz.” Siyonist işgal rejimi parlamentosu Knesset ve Siyonist toplumu suçlayan Ben-Yishai şöyle devam ediyor: “İsrail`deki kanunlar Filistinlilere uygulandığı gibi bu teröristlere karşı da uygulansaydı, bu tür eylemlerini azaltmak mümkün olacaktı. İsrail mahkemeleri Filistinlilere verdiği ağır cezaları bu insanlara da uygulasaydı, bu eylemleri azaltmak mümkün olacaktı. Yine Filistinlilere yapıldığı gibi, bunlardan aktif olanlar tutuklanıp idari cezalarla içerde tutulsaydı bu tür eylemler hafifletilirdi. Aynı şekilde bunları tahrik ve teşvik eden Hahamlar kanunlarla takip edilip cezalandırılsaydı yine bu olayları hafifletmek mümkün olacaktı. Dini okullardaki müfredat kontrol edilseydi, yine bu eylemleri hafifletmek mümkün olacaktı.”

Ben-Yishai`nin anlatmaya çalıştığı ortam ve onu oluşturan etkenler göz önünde bulundurulursa, Yahudilerin Filistinli bebek Ali Sa`d ile babasını, annesini ve abisini uykuda iken yakmaları doğaldır. Yine bu örgütlere mensup çetelerin geçen yıl Filistinli çocuk Muhammed Ebu Hudayr`ı yakarak öldürmeleri de normaldir. Saldırıları gerçekleştiren caniler yakalanıp cezalandırılmadığından, benzer eylemleri tekrar etmekten geri durmuyorlar.

Filistin Yönetimi Filistinli çocuğun yakılarak şehit edilmesini Batı Yaka ve Kudüs`teki Filistinlileri korumak için değerlendirmedi. Cinayeti ele alma, bu vahşete karşı tavır alma ve aşırı sağcı Siyonist çeteleri terörist ilan etme konusunda üzerine düşeni yapmadı. Bu konuya ancak Netanyahu hükümetini incitmeyecek derecede dokundu. Bunu da tabi olaydan ancak bir hafta sonra yaptı. Şu anda korktuğumuz şey, Ali Devabişe ve Muhammed Hudayr cinayetlerinin diğer cinayetler gibi unutulmaya mahkûm edilmesi ve rafa kaldırılmasıdır.

Bu sonuçtan gerçekten korkuyoruz. Arap dünyasının bu konuda suskun kalması, dilsiz kesilmesi, bu suskunluğa uluslararası camianın da iştirak etmesi bu korkumuzu artırıyor. Işid`in Ürdünlü Pilot El-Kesasibe`yi yakarak idam etmesine gösterilen tepki Siyonist Nazilerin Filistinlileri katletmelerine gösterilmiyor. Netanyahu`nun Devabişe ailesini hastanede araması ve Abbas`a telefon açması cinayetin üstünü örtmek ve tepkileri düşürmek için yapılmış uyuşturucu iğnesidir. Yahudilerden önce Arapları kınıyorum ve bu konuda yapılmış en değerli değerlendirmenin Tarık Suveydan`ın açıklaması olduğunu ifade ediyorum.

Suveydan “hüküm vermek için Filistin tarafının tepki ve tavrını bekliyoruz” diyor.

Dr. Yusuf Rezka - Filistin Haber