ŞANLIURFA - Şanlıurfa`nın Siverek ilçesinden 30 yıldır uzak diyarlara giderek mevsimlik işçi olarak çalışan Mehmet Sımak (53), çalışma koşullarından kaldıkları yerlere kadar yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
Siverek`te iş imkânları olmadığından dolayı yüzlerce kilometre uzak diyarlara gitmek zorunda kaldıklarını ifade eden Sımak, "Kendi memleketimizde ekmek paramız çıksa uzak yerlere giderek çalışma meraklısı değiliz. 220 bin nüfusa sahip olmasına rağmen Siverek`te çalışma olanakları yok. Siverek`te Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş olsaydı iş imkânları olurdu. Siverek`ten en büyük geçim kaynağı çiftçiliktir. Bizim bir karış toprağımız yoktur. İş imkânları da olmadığından dolayı mecburen mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz. Siverek`te asgari ücretle de olsa çalışabileceğimiz bir fabrika olsa asla dışarı çıkmayız" dedi.
Siverekliler memleketlerine yatırım yapmıyor
Siverekli zenginlerin memleketlerine yatırım yapmadıklarını dile getiren Sımak, bunun çeşitli sebeplerinin olduğunu ifade ederek, "Birincisi Siverek`teki feodal sistem yatırımcılara güven vermiyor. Bu sebeple yatırımlar hep dışarıya aktarılıyor. Bir de dediğimiz gibi Siverek`te Organize Sanayi Bölgesi olsa Siverek`te binlerce insana iş imkânları açılırdı. Ayrıca Siverek`te tarım işçiliği yok denilecek kadar az. Arazi sahipleri genellikle tarım işlerini traktör sahiplerine yarı yarıya veriyor. İlçedeki tarım işçiliği en fazla pamuk işlerinde var; pamuk işleri de çok kısa sürüyor. Bir de tarım işçilerine verilen ücret çok yetersiz kalıyor" şeklinde konuştu.
Gidiş gelişler çok tehlikeli oluyor
Gurbete gittiklerinde evde bulunan kadın-erkek, genç-yaşlı herkesi götürdüklerini belirten Sımak, "Eskiden eşyalarımızı yüklediğimiz kamyon üzerinde çalışmaya giderdik. Fakat bir kamyon kazasında yakınlarımızı kaybettiğimizden dolayı Diyarbakır`dan tren ile gidiyoruz. Fakat tanıdığımız birçok kişi hala kamyon ile gidiyor. Bu sebeple her yıl onlarca insanın kamyon kazalarında öldüklerini duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
Gittiğimiz yerlerde bizi hor görüyorlar
Sımak, Nisan ayının sonlarında gidip, Kasım ayında Siverek`e döndüklerini dile getirerek, yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı: "En büyük sorumumuz barınma sorundur. Çalıştığımız yerlerde köy yakınlarında bize barınma imkânı tanımıyorlar. Bunun sebebi ise bize güvenmiyorlar. Bazıları doğulu olduğumuz için bizleri hor görüyor. Biz de köyden çok uzaklarda kurduğumuz çadırlarda kalıyoruz.
Kaldığımız yerlerde ne su, ne elektrik var. Çadırlar yazın çok sıcak, sonbahara doğru çok soğuk oluyor. Yaz akşamları sivrisinekler ile uğraşıyoruz. Çadırlarda tuvalet ve banyo sorumumuz var. Tuvalet ihtiyacımızı kazdığımız çukurlarda gideriyoruz. Bu da çok sağlıklı olmuyor. Banyo imkânımız ise bez ve muşambalar ile hallediyoruz. Bazen haftalarca yıkanamayan insanlar var. Bir de su sorunumuz var. Suları köylere yakın kuyulardan temin ediyoruz. Sular çok tuzlu. İnanın bizim içtiğimiz suyu, köylüler hayvanlarına bile içirmiyor. Geceleri akrepler korkulu rüyamızdır. Yatmadan önce Ayet el Kursi okuyup dua ederek yatıyoruz."
İbadetlerimizde zorluk çekiyoruz
Gençlerin özellikle bayanların namaz kılmakta zorluk çektiklerini ifade eden Sımak, "İşveren namaz kılmamızı iş kaybı olarak görüyor. Bizlere asla kolaylık sağlanmıyor. Birçok tanıdığımız namaz kılmalarına rağmen 7 ay boyunca namazlarına ara veriyorlar. Mevsimlik işçi olarak çalışanların oruç tutmaları sahura kalkmaları adeta imkânsız gibidir. Oruç tutanlar ise maalesef orucunu tamamlayamıyor. Bayılan insanları görüyoruz. Günde 17 saat güneş altında çalışmak kolay değildir. Yalnız Ramazan kış aylarına rastlayınca oruç tutanlar oluyor.
Ayrıca çalışma yerlerinde istisnalar dışında erkek kadın iç içe çalışıyor. Barınma yerinde de maalesef tek çadır içinde kalınıyor. En çok buralarda kadın ve çocuklar perişan oluyor" diye konuştu.
Biz köle gözüyle bakılıyor
Gurbet ellerde çok hakaret ve haksızlıklara maruz kaldıklarını belirten Sımak, "Adeta işveren bize köle gözüyle bakıyor bizi insan yerine koymuyor. Çalışma koşulumuzun iyileşmesi için yaptığımız teklifleri değerlendirmeye bile almıyor. Bazen iş biter bitmez paralarınız ödenecek demelerine rağmen aylarca paralarımızı alamıyoruz" dedi. (A. Uğurlu - İLKHA)