Çözüm sürecinin sekteye uğraması ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) önemli değerlendirmelerde bulunan HÜDA-PAR Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aşkın, Süreçte gelinen aşamanın haklılıklarını ortaya koyduğunu belirterek, bundan sonra atılacak adımlarla ilgili önemli mesajlar verdi.
Kimsenin Kürt halkının insani haklarını elinde alma yetkisine sahip olmadığını ifade eden Hasan Aşkın bundan sonra da bölgemizin hiçbir yerinde hiçbir şekilde kan ve gözyaşı istemediklerini vurguladı. Aşkın, “Bu hükümet de olsa devlet de olsa kimse Kürt halkının İnsani haklarını ellerinde alamaz. Biz bunları baştan beri dile getirdik. Bundan sonraki süreç nasıl işler, nasıl devam eder? Biz yine söylüyoruz. Bölgemizin hiçbir yerinde hiçbir şekilde kan akmamalı, analar ağlamamalı.” dedi.
Aşkın, “Ortamın huzur bulması, Sükûnetin sağlanması lazım ki bölge ekonomik anlamda da yükselsin. Dolaysıyla da bundan sonraki süreçte muhatapların sadece HDP/PKK üzerinden gidemeyeceğini bunun bir realite olmadığını kendileri de görmüş olmalılar ki Davutoğlu ‘Türkiye artık bir hafta önceki Türkiye değil` açıklamasını yapıyor. Yalnız bizler şunu da söylüyoruz; Devlet ya da hükümetin bundan sonra atacağı adımlarda da Kürt halkını topyekün bir tarafa itecek ve 90`lı yıllarda yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini söylüyoruz. Bunların iyi hesap edilmesi lazım diye düşünüyoruz” diye konuştu.
Siyasi partilerin toplumun maslahatı, halkın refah düzeyini yükseltmek ve halkın menfaatine olan adımları atma gayesi taşımaları gerektiğini ifade eden Hasan Aşkın, HÜDA-PAR olarak kendilerinin de bu amaç ve doğrultuda İslami ve İnsani değerler çerçevesinde siyaset ürettiklerini söyledi.
“Söz konusu Bölge halkı ise bölgedeki tüm yapılarla konuşmak zorundasınız”
Başından beri sürecin, sadece bir kesim muhatap alınarak sürdürülemeyeceğini dile getirdiklerini aktaran Aşkın, “Bunun beraberinde getireceği birçok sorun ve problemlerin olacağını hep üst yetkililere dile getirdik. Çözüm sürecinin muhatabı, eğer elinde silah bulunduruyorsa siz elbette silahı onunla konuşabilirsiniz. Ama eğer söz konusu bölge halkı ise ya da Kürt halkının tamamı ise Kürt vatandaşlarının sosyal hakları ve Allah`ın kendilerine bahşettiği hakların konuşulması ise siz bölgedeki tüm yapılarla konuşmak zorundasınız.” şeklinde konuştu.
“Amaç, üzüm yemek değil bağcıyı dövmekti”
HÜDA-PAR olarak defalarca İslami STK ve cemiyetlerin sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade ettiklerini anlatan Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aşkın, “Ancak bunlar çok fazla kale alınmadı ve sanki Kürt halkının tek temsilcisi PKK/HDP bileşenleriymiş gibi algılandı. Sürece onlar üzerinden gidildi. Hal böyle olunca karşı taraftaki muhatap kendini dev aynasında görmeye başladı. Dolayısıyla da gelinen nokta her ne kadar bazı toleranslar her ne kadar bazı yetkiler verildiyse de bunlarla yetinilmeyeceğini ve amaçlarının aslında ‘üzüm yemek değil bağcıyı dövmek` olduğunu net bir şekilde gördük.” İfadelerini kullandı.
“Biz sürecin bu yönüyle bitmesini ama çözümün devam etmesini istiyoruz”
Son yaşananların HÜDA-PAR olarak ne kadar da haklı olduklarını ortaya çıkardığını aktaran Aşkın, “Son yaşananlar da zaten bizim söylemlerimizde haklı olduğumuzu ortaya koydu. Biz çözüm sürecinin bu yönüyle bitmesini ama sürecin devam etmesini istiyoruz.” diye konuştu.
Sürecin bir sene öncesinde de sonuç vermeyeceğinin belli olduğunu ancak tarafların ‘süreç benden dolayı bitmesin` hesapları içerinde olduğunun altını çizen Aşkın, bunun da karşılıklı samimiyetsizlikten kaynaklandığını belirterek şunları söyledi:
“Son zamanlarda yaşanan ve kamu düzenini bozacak adımların atılmasıyla beraber hükümet topu HDP/PKK`ye atarak daha önce de içinde geçirdiklerini pratiğe döktü. Aslında bu sürecin bir sene önce de bu noktaya geleceği aşikârdı. Bunun altında samimiyetsizlik ve sadece HDP/PKK`nin kaale alınması yatıyor ki bu bir kere çözümsüzlüğün ana sebebi budur. Çünkü bu bölgede sadece PKK yoktur. Bu bölgede İslami kimliğe sahip STK`lar, siyasi partiler ve Müslüman bir halk vardır. HÜDA-PAR vardır. HAK-PAR vardır. Bu siyasi partilerin de görüşleri alınmalı ve çözüm sürecine dahil edilmesi gerekir. Masanın etrafında bunların da olması gerekir. Yoksa ne yapılırsa yapılsın gelinen aşama buradan öteye geçmez. Temennimiz o dur ki biran önce silahlar sussun. Biran önce silahlar gömülsün. Biran her iki taraftan da akan kan dursun. Bölgemize huzur gelsin.”
“Kendi menfaatlerinizi değil halkın menfaatlerini gözetin”
Kurulacak olan koalisyon noktasından da önemli tavsiyelerde bulunan HÜDA-PAR Aşkın, Siyasi partilere çağrıda bulunarak, “Burada tarafların kendi menfaatlerini kendi olmazsa olmazlarını değil, halkın olmazsa olmazlarını ön plana çıkarmaları gerekiyor. Kimse siyasi rantlarını öncelememeli. Bu çok önemli bir vurgu bizim hükümete de çağrımız koalisyon kiminle kurulursa kurulsun kesinlikle halkın refahını, halkın huzurunu ve kamu düzenini sağlayacak halka hizmet edebilecek bir hükümet olması bu konuda tarafların samimi olmasını arzuluyoruz.” diye konuştu. (Murat Dalgın-İLKHA)