Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir. Burada herhangi bir geri adım atma söz konusu olmayacaktır" dedi.

"Türkiye, adı ve amacı ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içerisine giren her türlü paralel devlet yapılanmasıyla mücadele etme dirayetine sahiptir" diyen Erdoğan, "Bu milletin ve devletin hoş görüsünü, sabrını istismar edenler hak ettikleri cevabı en kısa zamanda alacaklardır, almaya da başladılar" şeklinde konuştu.

"Milli birliğimize kast edenlerle çözüm süreci devam ettirilemez"

Erdoğan bir gazetecinin 'Son gelişimelerle birlikte çözüm süreci artık bitti mi? sorusuna şu cevabı verdi;

BUNLARLA ÇÖZÜM SÜRECİ YÜRÜMEZ

-Sürecin başlangıcına bakalım geldiğimiz ana bakalım. Biz demokratik açılım olarak başlattık. Bu hükümetin samimi niyetiydi. Mesafe aldıkça olayı milli birlik ve kardeşlik projesi olarak zenginleştirdik. Akil insanlar çalışmasını başlattık.

-Anadolunun dört bir yanına temsilcileri göndererek nabız yokladık. O arada malum çözüm sürecini anlattılar. Bundan rahatsız olanlar oldu destekleyenler oldu. Yerel seçimlere giderken bir şeyi gördük. Çözüm sürecinin istismarını gördük. Çözüm süreci Mart'ta başbakan olarak partimin başındaydım ve maalesef karşılığını bulmadı. Genel seçimlere geldiğimizde bu işin ciddi manada hasar gördüğünü gördük. Bu hasarla birlikte artık ortada bir gerçek var.

-Bu ülkede milli birliğimize kardeşliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken nedir, milli birliktir.

-Çözüm süreci denen başlığın çok çok önemli olan içeriği zengin bir başlıktır. Bununla bu ülkede 78 milyon vatan evladı verilmiş haklar neyse aynen kullanacaktır. Burada bir geri adım sözkonusu değildir. Ret ve inkar politikalarını ayaklar altına alan iktidar bizim iktidarımız. 

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şehirlerimizde, şehirlerimizin ilçe merkezlerinde, kırsalda nerede olursa olsun bu ülkenin her santimetrekaresinde devlet vardır. Devlet bu varlığını bütün imkanlarıyla seferber etmek suretiyle ortaya koyacaktır. Süreç şu anda başlamıştır, bu süreç herhangi bir rehavete fırsat vermeden de devam edecektir..Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle, bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken nedir? Milli birliktir, kardeşliktir."

"Bu konuda daha önce yaptığım açıklamalar var. Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bunun bedelini ödemesi gerekiyor. Fert fert, birey birey... "Biz sırtımızı şuraya buraya dayıyoruz" diyenlerin bunun bedelini ödemesi lazım. Anayasa'nın 14. maddesi çok şey sağlıyor. Gerçek kişilerle ilgili parlamento gereğini yapmalı. Dokunulmazlık zırhının kalkması suretiyle bunun bedeli ödenmeli."

"Dostlarımızı tanımanın tefrik edildiği günler"
"Şehirlerde, çıkardığımız son iç güvenlik yasası... Bunlar yasal bir düzenlemenin kitaplarda kalması için yapılmadı. Eğer uygulamada sıkıntı varsa uygulayıcılar kendilerini test etmelidir. Bu ülkenin her santimetrekaresinde devlet vardır ve devlet varlığını her türlü gösterecektir."
"Şu anda bazı dezenformasyonlar yapılmak sureti ile Türkiye`nin terör örgütleri arasında ayrım yaptığı söylemi... Bugünler dostlarımızı tanımanın da tefrik edildiği günlerdir. Bugün bildiğiniz gibi NATO`nun da toplantısı var. Tabii en önemli olay güneyde attığımız adımlardır. Bunun yanında Kandil`de ve içeride attığımız ve atacağımız adımlardır. 'Bu iş bitmiştir' anlamına gelmesin."

"NATO'ya düşen görevler her an olabilir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün, NATO'nun olağanüstü bu konuyu muhtevi toplantısı var. Burada da NATO üzerine düşen neyse bu adımı atmaya hazır olduğunu beyan edeceğine inanıyorum" dedi.

NATO üyesi bir ülkenin saldırıya uğraması halinde NATO'nun kendisine her türlü desteği vereceğini belirten Erdoğan, "Şu anda saldırıya uğramış olan Türkiye, burada kendisini koruma, güvence altına alma haklarını şu anda kullanmaktadır, bunu sonuna kadar da kullanacaktır. Burada uluslararası hukuktan kaynaklanan ne hakkımız varsa kullanıyoruz, kullanmaya da devam edeceğiz. Diyoruz ki 'burada NATO'ya da düşen görevler her an olabilir dolayısıyla NATO'nun da bu konuda hazırlıklı olması talebimiz var" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Çin ziyaretine ilişkin de "Balistik füzelerle ilgili olarak işin başında en uygun teklifi bize veren ülke Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur. Daha sonra bazı gelişmeler oldu, bu gelişmeler sebebiyle bazı aksamalar söz konusu. Bu ziyarette, bu konuları tekrar ele alacağız. Bu uygun teklifi zenginleştirecek teklif, bizler tarafından da makul karşılanacaktır." diye konuştu.

ABD ile varılan mutabakat
"Tabii burada şu anda ilk anda bu güvenli bölgenin altyapısını oluşturmak... Konuyla ilgili geçtiğimiz Çarşamba Obama ile yaptığım görüşmede bunları etraflıca ele aldık. Her şeyden önce DEAŞ ile kuzey Suriye`de mücadele verilmesi büyük önem arz ediyor. Aynı şekilde güvenliğimizi tehdit eden malum unsurlar var. Bizim için ikmal bölgesinde tehlike unsurlarından arındırılması bizdeki 1 milyon 750 bin Suriyeli`nin ülkelerine dönmesi için zemin oluşturulacaktır. İlk etapta buranın arındırılması, temizlenmesinin ardından güvenli bölge adımı da atılacaktır."