Hankuk Üniversitesi Uluslararası çalışmalar Merkezinde görevli Prof. Jeongmin Seo, KBS TV`nin Uluslararası çalışmaları kapsamında HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığını ziyaret ederek İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Röportaj sırasında Prof. Jeongmin Seo`nun “IŞİD`i nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, “Daha öncede belirttiğimiz gibi IŞİD`in düşünce yapısını ve eylem tarzını benimsemiyoruz. İbadethaneleri, Mescidleri, Pazar yerlerini ve sivil insanların kalabalık olduğu yerleri bombalayarak sivilleri katletmenin İslam`da ve insanlıkta yeri yoktur.” yanıtını veren Tanrıkulu, bu tür vahşet eylemlerinin sadece IŞİD tarafından değil aynı zamanda PKK tarafından da gerçekleştirildiğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizdi.

PKK ve IŞİD kendisi dışında hiçbir gruba tahammül etmiyor

PKK`nin eylem tarzı olarak IŞİD`ten bir farkının olmadığını belirten Tanrıkulu, PKK`nin de cami basarak ibadet edenleri katletmesi noktasında IŞİD`le eylem benzerliğini gösterdiğine de vurgu yaptı.

Tanrıkulu, “PKK`nin sivil insanları katletmesi yüzlerce değil binlerce olayda açıkça görülmüştür. Örneğin Siirt`te, Diyarbakır`da ve Bingöl ve bununla beraber birçok yerde sivil insanların veya öğrencilerin kalabalık olduğu yerlerde bomba patlatarak birçok masumun kanına giren PKK`dir. IŞİD de kendisi dışında hiçbir gruba tahammül etmiyor, PKK de kendisi dışında hiçbir gruba tahammül etmiyor. Bu hususta da düşünce yapıları benzerdir.” dedi.

Güneyde Bağımsız Kürdistan`a açık destek

Tanrıkulu, ayrıca Güney Kürdistan`da kurulacak bağımsız bir Kürdistan`a açıkça destek beyanında bulunduklarını belirterek PKK/HDP dışında hemen hemen bütün Kürdi oluşumların Güney Kürdistan`da oluşabilecek bağımsızlık girişimine destek vereceklerini de sözlerine ekledi.

“Mültecilere her imkânlar dâhilinde her türlü yardımlarımız oluyor”

Seo`nun “HÜDA PAR Türkiye`ye gelen mülteciler için ne yapıyor?” sorusunu da yanıtlayan Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti:

 “HÜDA PAR bu güne kadar Türkiye`ye sığınan mülteciler konusunda elinden gelen imkânlar nispetince bir şeyler yapmıştır ve yapmaya da devam ediyor. Umut Kervanı Platformuna bağlı birçok yardım kuruluşuyla ortak hareket edip bu mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. İnanç ve kimlik ayrımı yapmadan birçok mülteci aileye yarımlarımız devam ediyor. Zaten bu ayrımı yapmak en büyük ayrımcılıktır.”

“Temel insan hakları hiçbir pazarlık konusu yapılmamalıdır”

Prof. Jeongmin Seo`nun “Peki siz Türkiye`de Kürtler için ne istiyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Tanrıkulu şunları söyledi:

“Biz en başta Türkiye`de yaşayan Kürtlerin, Kemalist sistem tarafından bu güne kadar gasp edilmiş en temel haklarının bir an önce koşulsuz olarak verilmesi gerektiğini söylüyoruz.  Bu haklar PKK`nin silah bırakması şartına veya herhangi bir şarta bağlanmamalıdır. Çünkü temel insan hakları hiçbir pazarlık konusu yapılmamalıdır.”

Kürtler için taleplerimiz

Tanrıkulu, Kürtler için istediklerini ise şöyle sıraladı:

“Türkiye Cumhuriyeti`nin asli kurucu unsurları Türkler ve Kürtlerdir. Bu tanım anayasal olarak tanınmalıdır. Anayasal vatandaşlık tanımı da bu bağlamda gözden geçirilmelidir.

Anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalı ve bu hak hayata geçirilmelidir.

Kürtçe ikinci resmi dil ilan edilmelidir.

Başta Bediüzzaman Said-i Nursi, Şeyh Said Efendi ve Seyyid Rıza olmak üzere Kürt önderlerin gizlenen mezar yerleri ivedilikle açıklanmalıdır. (İLKHA)