Diyarbakır’da Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı Süt ve Süt Ürünleri Çarşısında dükkânları bulunan peynirci esnafı, çarşının mevcut şartlarının yaptıkları iş için uygun olmadığını belirterek bu sıkıntılarının giderilmesi için taleplerinin olduğunu ve daha uygun bir yere taşınmalarının sağlanması gerektiğini dile getirdiler.
Tüm esnafların kiracı olduğunu ve dükkânları için kira ödediğini dile getiren peynirci esnafı Abdullah Âdemoğlu, kiracıları oldukları Vakfın esnafa daha iyi imkânlar sunması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Her esnafa ihtiyacını görecek kadar bir alanın tahsis edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ademoğlu, “Peynircilik yapan esnaf burada kendisi için lazım olan alanı alamayınca peynirciler çarşısı dışında özel bir yerde büyük kiralar vereceği için sıkıntı yaşıyor. Çarşının içinde ise bize verilen yer çok dar. Bu yüzden yeterince iş yapamıyoruz. Vakıflardan daha iyi bir ortam sağlanması noktasında yardım istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Yerimiz çok dar ve imkânlarımız kısıtlı”
Belediyeden de yer talebinde bulunduklarını ancak belediyenin kendilerine yer bulama noktasında yardımcı olmadığını belirten Şahin Gültekin, 12 metrekarelik alanda çalışmak zorunda kaldıklarını belirterek, çalışma alanlarının dar olduğundan yakındı.
Gıda ve Tarım bakanlığının açıktan gıda satılmasını yasakladığını belirten Gültekin, “Elbette bu güzel bir uygulamadır. Ancak bu konuda ihtiyacımız olan alanlar karşılanmalı. Dolaplarımızı bırakacağımız bir yerimiz bile yoktur. Daha temiz bir ortamda, geniş bir alanda iş yapabilseydik daha iyi olurdu. Ancak imkânların yetersizliğinden dolayı bütün ürünleri dışarıda sergilemek durumunda kalıyoruz.” diye konuştu.
“Kanalizasyon koku salıyor”
Yetkililerden 100 metrekare genişliğinde iş alanı istediklerini ve bu alanın yaptıkları iş için gerekli olan alan olduğunu belirten Gültekin, tek sorunlarının yer olmadığını, çarşının alt yapısının da uygun olmadığını ve çarşının kanalizasyon sorunu da olduğunu söyledi.
Tarım bakanlığının bazı uygulamaları ile kendilerine zorluk çıkardığını da sözlerine ekleyen Gültekin, sözlerini şöyle bitirdi:
“Köylü adam, patentle, isim hakkı ile uğraşamaz. Biz köyden ürün alıyoruz. Dolayısıyla herhangi bir marka ya da isim adı altında getirmiyor. Bu durum da bazen sıkıntı oluyor. Ancak halkımız bu peyniri talep ediyor. Maraş’tan ya da başka bir yerden peynir getirdiğimizde halk almıyor. Halk, yöresel ürün yemeyi seviyor. Bana ürünü nereden aldığımı soruyorlar. Köyden aldığımı söylüyorum. Biz, burada doğal ürün satıyoruz.” ifadelerini kullandı.
20 seneden bu yana peynircilik yaptığına dikkat çeken Memduh Kulluk ise ortamlarının uygunsuzluğundan şikâyet ederek, yıl boyunca yaz kış sürekli bu sıkıntıyı yaşadıklarını belirterek, “Tarım bakanlığından ve belediyeden kontrol amaçlı geliyorlar. Halimizi görüyorlar ancak bir çare bulmuyorlar.” şeklinde konuştu. (M. Sıddık Bilge/Yunus Sırat – İLKHA)