Diyarbakır`da 6-8 Ekim Kobani bahaneli olaylarda katledilen Yasin Börü ve arkadaşları ile geçtiğimiz günlerde Şehit edilen İhya-Der başkanı Aytaç Baran`ın kabirlerine bayram münasebetiyle sevenleri ve yakınları akın etti.

Programda konuşan Şehitlerin yakınlarından Eğitimci Yazar Yasin Karadağ, Şehitlerin uğruna kendini feda ettiği davanın çok büyük olduğunu ve Şahadetin zulüm ve adaleti birbirinden ayıran bir mihenk taşı olduğunun altını çizdi.

Her Şehidin kendisinden sonra arkasında kutlu bir mesaj bıraktığına dikkat çeken Akdağ, 21. Yüzyılda kanları dökülen Şehit Yasin Börü ve arkadaşları ile hocaları Aytaç Baran`ın nice mesajlar bıraktığını belirtti.

“İslam düşmanları, Şehidin şahsiyetinde barındırdığı tevhidi, hak ve adaleti yok etmek istiyor”

İslam düşmanlarının Şehidin şahsiyetinde tevhidi, hakkı ve adaleti yok etmek istediklerini söyleyen Karadağ, Şehidin davasının çok büyük olduğunun altını çizdi.

Bakara süresinin ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, bilakis onlar diridirler ancak siz fark etmezsiniz.` ayetine vurgu yapan Akdağ, “Bugün üzerinde Yasinler okuduğumuz, davasını yad ettiğimiz kardeşimiz, Allah`ın izniyle Şehittirler. Onlar ki, yalnızca Allah`ın kelimesinin hakim olması için, Allah`ın rızasına talip oldular. Dünya hayatını Allah`ın rızasını gözeterek yaşadılar. Nihayetinde Şahadet makamına çıktılar.” dedi.

“Şahadet, zulüm ve adaleti birbirinden ayıran bir mihenk taşıdır”

Şahadetin lebbeyk diyebilenlerin icabet edebilecekleri bir çağrı olduğunu belirten Karadağ, Şahadetin, isteyenlerin kavuşabileceği yüksek bir arzu olduğunu söyledi.

Şahadetin bir mektep olduğuna vurgu yapan Karadağ, “Şahadet bir mekteptir ancak bu mektebe kayıt olanlar, bu mektepte talebe olanlar Şahadet makamına nail olur. Şahadet, Allah`ın Peygamberlerden sonra Mü`minlere verdiği en büyük mükafattır. Şahadeti Şehit gibi yaşayanlar tadar. Şahadet, zulüm ve adaleti birbirinden ayıran bir mihenk taşıdır. Şehidin kanı, küfrün yüzündeki maskeyi yırtan bir direniştir. Şehit, muzafferdir.” ifadelerini kullandı.

“Turan hoca Yeryüzünde yürüyen bir ayetti”

Şehit Turan hocanın daha 12 yaşından beri Kur`an`a gönül verdiğini ve Kur`an aşığı olduğunu belirten Karadağ, Turan hocanın Kur`an aşığı olduğunu ve gençlere gece gündüz eğitim verdiğini söyledi.

Şehit Turan`ın Hz. Yusuf gibi zindanlara atıldığına dikkat çeken Karadağ, Onun hayatını İslam ve Kur`an`a adadığını ve nihayetinde Şehadetle taçlandığını söyledi.

Karadağ, “Şehit Turan, adeta yeryüzünde yürüyen bir ayetti. Bugün Kürdistan`ın bu güzide yarenleri, Allah`a verdikleri sözde ve ahitlerinde durdular. Geriye dönmediler, Ümitsizliğe kapılmadılar. Kur`an için Allah`a verdikleri sözde durup, kanlarını döktüler. Bu mukaddes beldeleri aziz kanlarıyla suladılar. Allah, Şahadetlerini kabul eylesin.” diye konuştu.

“Hz. Meryem gibi kendini Allah`a adadı”

Aytaç Hoca`nın genç yaşta Hz. Meryem gibi kendini Allah`a adayan Rabbanilerden olduğunu belirten Akdağ, Baran`ın daha 17 yaşlarında küfrün en şiddetli işkencelerinden geçtiğine dikkat çekerek, onun Yusuf zindanı mesken edindiğinin altını çizdi.

Karadağ, “Dışarıya çıktığında da İsa`nın havarileri gibi İslam cemaatine biat etti. Gece gündüz hizmete koştu. Nihayetinde Şahadetle taçlandı. Aytaç ve Turan hocanın öğretmenleri olduğu gençler de aynen onlar gibi yaşadılar. Onlar gibi Allah yolunda koştular. Sonunda ise birbirinin bağrında yatmaktadırlar. Onlardan kalan mirasa, dava arkadaşları olarak sahip çıkalım. Bugün İslam`ın hizmetine, hepimizin bu yerlerde yatan Şehitler gibi kendimizi adamamız gerekiyor. Allah`ın dini uğruna büyük küçük demeden çalışmamız gerekiyor. Onların davasını dava, özlemini özlem olarak kabul etmek gerekir.” şeklinde konuştu.(M. Sıddık Bilge / Emrah Deniz – İLKHA)