Mesajında, bayramların kardeşliği pekiştiren, kırgınlıkları tamir eden ilahi armağanlar olduğunu ifade eden Başkan Görmez, “İdrak ettiğimiz bu bayram, aslında kuraklık çeken tüm insanlığın kurtuluşu için akan bir rahmet pınarıdır. Farklı coğrafyalardan, dillerden, ırklardan, renklerden ve kültürlerden milyonlarca Müslümanın bu bayramda aynı sevinç etrafında halkalanması, merhamet kuraklığı çeken insanlığın merhameti yeniden kuşanması için büyük bir umuttur” dedi.

Bugün İslam ümmeti acının bayramını yaşadığını hatırlatan Başkan Görmez`in mesajından bazı satır başları şöyle;

“Bayramlar, aynı dinin, aynı inancın neşesinde bizleri birleştiren, kardeşliği pekiştiren, kırgınlıkları tamir eden ilahi armağanlardır…”

Bayramlar aynı dinin, aynı inancın neşesinde bizleri birleştiren, yürekleri bütünleştiren, kardeşliği pekiştiren, kırgınlıkları tamir eden ilahi armağanlardır. Bayramlar iman kardeşliğinin gerçek tezahür sahneleridir. Bayramlar, geniş katılımla eda edilen bayram namazlarıyla, bayramın sevincini, coşkusunu, neşesini ve huzurunu ilan eden tekbirleriyle, Müslümanların birlikleri, dirlikleri, arınmaları ve günlerinin bereketli olması için yapılan vaaz, hutbe ve dualarıyla ibadet günleridir. Ramazan Bayramı, Hz. Peygambere (sav) risalet vazifesinin verilişinin, Kur`an-ı Kerim`in nüzulünün yani İslâm`ın doğuşunun; Kurban Bayramı ise İslâm ümmetinin doğuşunun bayramı olması bakımından Müslümanlara tarih bilinci kazandıran kıymetli vakitlerdir.

“Bugün İslam ümmeti acının bayramını yaşamaktadır…”

Bugün İslam ümmeti acının bayramını yaşamaktadır. Bu bayramı da içimiz kan ağlayarak idrak etmekteyiz. Ramazan`ın manevi atmosferinde yenilenen nefislerimiz, bu bayram ile oluşan birliktelik yeniden istikametimizi tevhid ile birleştirmeli ve parçalanan kalplerimize yeniden ülfet getirmelidir. Bu bayram, yeryüzünde dağılmış, ayrılığa düşmüş veya üzerine ölü toprağı serilmiş ya da birbirine düşmüş İslam ümmetinin yeniden dirilişi, yeniden ayağa kalkışı ve aynı ruhla ve aynı ülkü etrafında birlikte yeniden yürüyüşü ve uyanışı için Yüce Rabbimize dua etmeliyiz.

“Bayram sevincini, neşesini ve huzurunu kalbimizin ve gönlümüzün derinliklerinde hissedelim…”

O halde bu bayramda yapacaklarımızı, bayram ilmihalimizi asla unutmayalım. Her şeyden önce bayram sevincini, neşesini ve huzurunu kalbimizin ve gönlümüzün derinliklerinde hissedelim. Bayram atmosferini aile efradımıza, komşularımıza, akrabalarımıza, dostlarımıza, arkadaşlarımıza, içinde yaşadığımız topluma ve tüm insanlığa yayalım. Onun muştusunu gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım!

“Bayram günlerini asla kendimizi yalnızlaştırdığımız sıradan tatil günleri olarak görmeyelim…”

Ailelerimizle birlikte bayram namazında camileri neşelendirelim! Yüreklerimizin en ağır yükü olan dargınlıkları, küskünlükleri, düşmanlıkları, kin ve öfkeyi bir tarafa bırakarak af ve bağışlama yolunu tercih edelim. Gönlümüzü herkese açalım, barışalım, kucaklaşalım ve bayramlaşalım.

“Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı mutlaka bayramın coşkusuyla tanıştıralım…”

Varlık sebebimiz olan anne-babalarımızı ve aile büyüklerimizi sevindirelim. Ahirete irtihal edenleri rahmetle yâd edelim, onlara hayır duada bulunalım. Anne ve babalarımızın rızalarını kazanmaya çalışalım. Hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi mutlu etmenin yollarını arayalım. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı mutlaka bayramın coşkusuyla tanıştıralım. Fıtratın bayramında onların fıtratlarını besleyelim. Kendilerinden ilim tahsil ettiğimiz hocalarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Sıla-i rahim yapalım, akrabalarımızı ziyaret edelim. Komşularımızın bayramını tebrik edelim. Dost ve arkadaşlarımızla buluşalım.

“Bayram yapamayanlara da bayram yaptıralım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım…”

Bayram yapamayanlara da bayram yaptıralım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. Huzur evlerinde evlat sevgisiyle yanıp tutuşan yaşlılarımızı ziyaret edelim, onların gönüllerini alalım. Sevgi evlerinde, yetiştirme yurtlarında sevgiye ve merhamete aç yetim, öksüz, garip ve kimsesizlerin başlarını okşayalım, onları sevindirelim. Hapishanelerdeki mahkûmlara, hastane köşelerindeki hastalara bayram sevinci taşıyalım. Fakirleri, yoksulları ve muhtaçları gözetelim. Ülkemizdeki Suriyeli muhacir kardeşlerimizi unutmayalım. Silahların gölgesinde bayramı bayram gibi yaşayamayan kardeşlerimizin kurtuluşu için çaba harcayalım. Suriye ve Irak başta olmak üzere Filistin, Kudüs, Gazze, Mısır, Doğu Türkistan, Myanmar/Arakan ve dünyanın farklı yerlerinde kardeşlerimizin yaşadığı mazlumiyet ve mağduriyetlerin son bulması için Yüce Rabbimize dua ve niyaz edelim. Tüm insanlığın ümidi olduğumuzu unutmayalım.

“Bayramı, insanlık adına yaşayalım…”
Bayramı, insanlık adına yaşayalım. Bayramımız yeni bayramlar doğursun. Sevincimiz yeni sevinçlerin toprağı olsun. Huzurumuz nice huzursuzlukların çaresi; mutluluğumuz dünyanın dört bir yanındaki acılara teselliler sunsun. Yeryüzünde iyilikler egemen olsun! Bayramınız mübarek olsun!

Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin, milletimizin, gönül coğrafyamızın, yurtdışındaki millet varlığımızın ve İslâm âleminin mübarek Ramazan Bayramlarını can-ı gönülden tebrik ediyor; bayramın ülkemize, milletimize, âlem-i İslâm`a ve bütün insanlığa huzur, barış, adalet ve merhamet getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.” (İLKHA)