Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden Çukurova`ya çalışmaya gelen tarım işçileri, bez, naylon ve çuval parçalarından yaptıkları çadırlarda kalıyor. Her mevsim tarım işinin olduğu Adana`da 4 mevsim çalışma imkânı bulan tarım işçileri, kurdukları çadırlarda aileleri ile birlikte zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi.
Her bir çadırda ortalama 8-10 kişilik aileler barınırken elektrik, temiz su, banyo ve tuvalet gibi konularda ise büyük sıkıntılar yaşanıyor.
Yaz aylarında tarım işçiliğinin daha da zor olduğunu belirten aileler, “Yazın sıcaklarda tarlada çalışmak çok zor. Gece ise sıcak ve sinekten dolayı yatamıyoruz. Ramazan ayındayız, çadırlarımızda elektrik yok, temiz suyumuz yok. Bu yüzden çok sıkıntı çekiyoruz.”diyerek yaşadıkları zor durumu aktardılar.
Karataş ilçesine bağlı Çotlu köyü girişinde kurdukları çadırda ailesi ile birlikte kaldığını belirten Ahmet Kazan, memleketinde iş bulamadığı için mecburen Çukurova`ya gelip tarım işçiliği yaptığını söyledi.
“Tarım işçileri karın tokluğuna çalışır duruma geldi”
Pamuk, mısır, yerfıstığı, karpuz gibi ürünlerin ekildiği tarlalar ile bahçelerde ailece çalıştıklarını ifade eden Kazan, özellikle yaz mevsiminde havaların sıcak olmasından dolayı çok sıkıntı çektiklerini belirtti. Rızıklarını temin için sıcak yaz mevsiminde sabah erkenden akşama kadar güneş altında çalışmak zorunda olduklarını dile getiren Kazan, tarım işçilerinin sıkıntılarını ise şöyle aktardı:
“Fazla çalıştığımız halde hakkımızı tam alamıyoruz”
“Tarım işçileri gündüz tarlada, gece ise çadırda zor şartlarda yaşıyor. Çok çalışmamıza rağmen az ücret alıyoruz. Sabah erken mesaimize başlayıp 10-12 saat hiç durmadan güneş altında zor şartlarda çalışıyoruz. Suriyeli mültecilerin gelmesinin ardından ise tarım işçilerinin ücretleri yarı yarıya düştü. Bazı vicdansız çiftçiler, 20-30 TL gündelik ile Suriyelileri köle gibi çalıştırıyorlar. Onlar belki, mecburiyetten bu kadar az ücrete çalışıyorlar ama bu bizi de etkiliyor. Daha fazla çalıştığımız halde eskisi gibi hakkımızı tam alamıyoruz. Şu anda karın tokluğunu çalışır ve hiçbir birikim yapamaz durumdayız.”
“En büyük sıkıntımız elektrik ve temiz suyun olmaması”
Barındıkları çadırlarda elektrik ve temiz suyun olmamasının en büyük sorunları olduğunu belirten Kazan, “Yaz olduğundan dolayı havalar çok sıcak. Gece sıcak ve sivrisinekten dolayı yatamıyoruz. Ayrıca elektriğimiz olmadığından dolayı yiyeceklerimizi sıcaktan muhafaza edemiyoruz, soğuk su da içemiyoruz. Valilik ve belediyenin, tarım işçilerinin barındığı bazı bölgelere elektrik, temiz su ve alt yapı imkânı sağladığını duyduk ama bizim kaldığımız yerde böyle bir şey söz konusu değil. Bu imkânların bize de sağlanmasını istiyoruz.”diyerek taleplerini dile getirdi.
“Karanlıkta kalmamak için güneş paneli kurduk”
Elektrik sorununu çözmek için güneş paneli kurduklarını ancak bunun yetersiz olduğunu belirten çadır sakinlerinden Esra Çeliktenoğlu ise tarım işçilerinin sorunlarını şöyle anlattı:
“Ramazan ayındayız. Yazın sıcağında tarladayız gece ise çadırda. Bizim en büyük sorunumuz, elektrik ve suyumuzun olmaması. Geceleri karanlıkta kalmamak için çadırlarımıza güneş paneli sistemi kurduk ancak bu yeterli gelmiyor. Gece lambamız yanıyor ama panel ufak olduğundan ne dolabımız ne de televizyonumuz çalışıyor.”
“Temiz su içemediğimiz için hastalanmaktan korkuyoruz”
Su sorunundan da bahseden Çeliktenoğlu, “Oruçlu iken soğuk su içmek istiyoruz ama dolap çalışmadığından içemiyoruz. Ayrıca temiz suyumuz da yok. Çamaşır, bulaşık ve banyo ihtiyaçlarımızı sulama kanalındaki su ile yapıyoruz. İçme suyumuzu ise kanalın hemen yanındaki tulumbadan karşılıyoruz. Ancak o su, hiç temiz değil. Çoluk çocuk hastalanmaktan korkuyoruz.” dedi. Kaldıkları çadırlara elektrik ve temiz suyun getirilmesi için Valilik ve yerel belediyeye çağrıda bulundu. (Ayhan Kaya-İLKHA)