Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar

Mayıs ayı sanayi üretim verilerinin açıklanmasının ardından değerlendirmelerde bulundu.

Sanayi üretiminin bu yılın Mayıs ayında geçen yılın Mayıs ayına göre sadece binde 5 arttığını kaydeden Yorgancılar, Nisan ayına göre takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış üretimin yüzde 2 gerilediğini söyledi.

Yorgancılar, “Ayrıca yılın ilk beş ayında hem toplam sanayi hem de imalat sektöründe üretim oldukça istikrarsız bir gelişme gösterdi. İçerdeki siyasi belirsizlikler ile beraber, önemli ticari partnerlerimiz Irak, Suriye ve Kuzey Afrika ülkelerindeki kaotik ortam, Yunanistan ve AB pazarındaki yavaşlık, Euro'nun dolar karşısındaki değer kaybı gibi faktörler sanayi üretiminin daha çok iç talep tarafından şekillenmesine neden oluyor.” dedi.

“Uzlaşmadan olmaz”

Yunanistan başta olmak üzere Euro bölgesinde adeta ekonomik ve siyasi bir yangın yaşandığını ifade eden Yorgancılar, Güney komşularımızda ise tanımının yapılmasında bile zorlanılan savaşlar yaşandığına dikkat çekti.

Rusya'da yaşanan devalüasyon ve İŞİD tehdidi nedeniyle turizm sektörünün geçirdiği zorlu günlere vurgu yapan Yorgancılar şöyle devam etti;

“Bunlara ilave olarak da ekonominin lokomotif sektörü sanayi bir ileri, bir geri yaparak adeta yerinde sayıyor. Türkiye ekonomisi; ihracat, yatırım motorları stop etmiş, sadece tüketim motorları ile yol almaya çalışan bir gemiye benziyor. Böyle bir ortamda yeni hükümetin kurulamaması nedeniyle kaptan köşkünün yani ekonomi yönetiminin de belirlenmemiş olması endişe yaratıyor. Bu nedenle sanayiciler olarak halkın sandığa yansıttığı iradesinden çıkan mesajı tüm siyasi partilerin iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

Seçim sonucundan halkın siyasi partilerden diyalog, uzlaşma ve işbirliğini talep ettiğini belirten Yorgancıoğlu, dünya ekonomisinin de, dünya siyasetinin de zorlu koşullardan geçtiğini ve ülkenin etrafının adeta ateş çemberine döndüğünü söyledi.

Yorgancıoğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Ekonominin yavaşladığı, risklerin arttığı bu kaotik ortamda acilen ve güçlü bir "ulusal uzlaşı hükümeti" kurulmalıdır. Zira bulunduğumuz koşullar ve ihtiyaçlar erken seçimi değil siyaset üstü bir anlayış ve yaklaşımla kurulacak bir koalisyonu zorunlu kılmaktadır. Halkımızın uzlaşma için gerekli fedakârlığı gösteren siyasi partileri takdir edeceğini düşünüyoruz. Siyasi partilerimiz ve liderlerinin bu gerçeği gördüklerini umuyoruz. Böylesi bir anlayış ve uzlaşma sağlanamazsa başta siyasi partiler olmak üzere tüm halkımız ekonomik bir tsunamiye hazır olması gerekmektedir.”  (Muhammed Yıldız – İLKHA)