Diyarbakır`da 6-8 Ekim Kobani bahaneli saldırılarda PKK/ HDP`liler tarafından katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesi ile ilgili Ankara`da görülen davada yargılanan sanıklardan 4`ünün tahliye edilmesiyle ilgili dava avukatları değerlendirmelerde bulundu.
Dava avukatlarından Mehmet Karadağ, davada tahliye edilenlerin olaylarda rol oynadığına dair delillerin olduğunu ve sanıkların tahliye edilmelerinin hukuki hiçbir karşılığı olmadığını vurguladı.
Davada ciddi açıkların ve hukuksuzluğun olduğunu söyleyen Karadağ, devam eden davanın Ankara`ya naklinin de üzerinde düşünülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yasin Börü ve arkadaşlarının yargılandığı davada 34 kişinin sanık olarak yargılandığını ancak sanıkların bilinçli olarak çeşitli bahane ve yollarla tahliye edildiklerinin altını çizen Karadağ, “Bunlardan bir kısmı askerde olduğu veya hastanede olduğu gerekçesiyle tahliye edilince büyük tepki almıştı. Bu yeni tahliye edilen 4 sanıkla beraber dosyada tutuklu sayısı 22`ye düştü.” dedi.
“Sanıkların olayı yönlendiren ve katliamı teşvik edenler olduğuna dair deliller var”
Tahliyelerin hukuki boyutunun tartışılması gerektiğini söyleyen Avukat Mehmet Karadağ, tahliye edilenlerden birisinin özellikle davada kilit rol oynadığına dikkat çekerek tahliye edilmelerine tepki gösterdi.
Tanıkların ifadelerinin, tahliye edilen sanıkların grubu yönlendiren ve katliama teşvik edenlerden olduğunun kanıtladığına vurgu yapan Karadağ, “Sanıkların 2`sinin ifadelerinde bu mevcuttur. Olaydan yaralı olarak kurtulan Yusuf Er`in teşhisi var. Tahliye edilen sanıkların hukuki bakımdan tahliyesini gerektiren bir durum olmadan bu karar verilmiştir. Mağdurların avukatı ve katledilenlerin yakınları olarak davada etkili bir soruşturma yapılmadığını ve davanın günlük gelişmelere kurban edildiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Zulme sessiz kalanlar ve görmezden gelenler, zulme ortaktır”
Ortada büyük mağduriyet ve mazlumiyetlerin söz konusu olduğunu sözlerine ekleyen Karadağ, siyasi iktidarın ve birçok kesimin de olayları görmezden geldiğini ve olaylara sesiz kaldığını söyleyerek, bu kesimlerin davanın sulandırılmasına ve içinin boşaltılmasına göz yumduğunun altını çizdi.
Meselenin hukuki boyutundan öte toplumsal ve siyasi boyutlarının da olduğunu ifade eden Karadağ, “Meseleyi bu açıdan da değerlendirmek gerekiyor. Böyle bir vahşeti görmezlikten gelmek ve sessiz kalmak zulme ortak olmaktır. Kamuoyu ve iktidar, bu meselede hassas davranmamıştır. Yapılan çalışmalar ise göstermeliktir.” değerlendirmesinde bulundu. (M. Sıddık Bilge –İLKHA)