İslam coğrafyasında yaşanan sorunların çözümü için tek çarenin pratikte sağlanacak bir vahdetin olacağını dile getiren STK yetkilileri ve gazeteciler, bütün Müslümanların bir ve beraber olarak bir an önce içine düşmüş oldukları parçalanmışlıktan kurtulması gerektiğini dile getirdiler.
İslam coğrafyasında meydana gelen zulümlerin sistematik bir şekilde ve özellikle Ramazan ayında yapılmasının bir tesadüf olmadığını belirten Gazeteci-Yazar Hamza Mercanoğlu, İslam coğrafyasında yaşanan bu sıkıntıların düşmanın güçlü oluşundan kaynaklanmadığını aksine Müslümanların birlik içerisinde olmamalarından kaynaklandığına dikkat çekti.
“Bütün bu meydana gelen olayların hiç biri tesadüf değildir”
İslam coğrafyalarında yaşanan sıkıntı ve dayatılan zulümlerin bilinçli ve programlı bir şekilde özellikle Ramazan ayına denk getirildiğine vurgu yapan Mercanoğlu, Müslümanların bir bütün olarak büyük resme bakması durumunda meseleyi daha iyi anlayacağını söyledi.
Mercanoğlu, “Küçük resimlere bakarak hiçbir sonuca gidemeyiz. Aslında İslam dünyasının en büyük problemi de budur. Bu gün maalesef haçlı güçleri herkesin birbiri ile kavgalı bir ortam oluşturdular. Bütün bu meydana gelen olayların hiç biri tesadüf değildir. Bunlar bin yıllık haçlı savaşın günümüze gelmiş olan yansımalarıdır. Halende devam etmektedir. Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs ile başlatmış olduğu savaş sonuçlanmadı. Bu yaşananlar halen o günün tezahürüdür. Bu savaş hak ile batılın savaşıdır. Kıyamete kadar da devam edecektir.”ifadelerini kullandı.
“Müslümanların bir an önce bu parçalanmışlıktan kurtulması lazım”
Bütün İslami camialara büyük görevler düştüğünün altını çizen Mercanoğlu, “Burada Müslüman camialara ve bu coğrafyanın insanına düşen görev şudur. Birlik ve beraberlik içerisinde olmadığımız müddetçe bu zulümlerin önü alınamaz. Farklı düşüncülerimiz ve programlarımız olabilir. Ama inanın haçlı siyonist ve emperyalist güçler bize bu şekilde bakmaktadır. Sadece biz kendi aramızdaki küçük ayrıklıklardan dolayı birbirimizden kaçıyoruz. Batı için bütün Müslümanlar birdir. Müslümanların bir an önce bu parçalanmışlığından kurtulması lazım.”dedi.
İslam düşmanlarının Müslümanlar ve İslam coğrafyaları üzerinde çok kirli oyunlar oynadığını kaydeden İHH Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Emin Arslan ise İslam coğrafyasında yaşanan sorunların çözümü için tek çarenin pratikte sağlanacak bir vahdetin olacağını söyledi.
Vahdeti sağlam noktasında yeterli çaba göstermiyoruz
İslam düşmanlarının Ramazan ayında Müslümanların kanını akıtmayı bir adet haline getirdiğini belirten Arslan, “Malumunuz Ramazan ayındayız. Bu ay mağfiret, rahmet ve bağışlanma ayıdır. Kardeşliğin ve yardımlaşmanın zirvede olması gereken bir aydayız. Ama maalesef İslam düşmanları tarafından artık bir adet haline getirildi. Dünyayı yöneten egemen güçler son çeyrek asırda Müslümanların değerleri ve kutsalları üzerinden oyunlar oynuyorlar. Bunun temel sebebi biz ümmeti bir araya getirme ver vahdeti sağlama noktasında yeterli çaba göstermiyor olmamızdır.” diyerek batılıların ve siyonistlerin hâkimiyetlerinin tesisi için görevlerini yapmakta ihmalkâr davranmadıklarına vurgu yaptı.
Biz Müslümanlar görevlerimizi yapıyor muyuz?
İslam dünyasında vahdetin sürekli konuşulduğunu fakat pratikte bir vahdetin sağlanamadığını vurgulayan Arslan, Müslümanlara karşı cephe alanlara mukabil yapılacak en önemli görevin İslami değerlere sahip çıkılması olduğunu söyledi.
Arslan, “Fakat biz kendi değerlerimize ne kadar sahip çıkıyoruz? Her zaman vahdetten konuşuyoruz, fakat pratikte bir uygulama görmüyoruz. Sadece konuşmak yeterli olmuyor. Aksine küfrün güçlenmesine neden oluyor. İslam coğrafyası şuanda bir kan gölüne dönmüş. Peki, bunun temel nedeni ne? Evet, karşımızda bir güç var. Fakat işin bize bakan boyutu ile olaya baktığımızda asıl sorun neden biz bu haldeyiz? Bu parçalanmışlık nedir? Niye Kur’an ve sünnete gerekli hassasiyeti göstermiyoruz da batılıların değerleri ile oturup kalkıyoruz. İnşallah rabbim bu ay hürmetine İslam ümmetine birlik ve beraberlik verir.” temennisinde bulundu. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)