Kayapınar İlçe Müftüsü M. Sırrı Şık, Ramazan ayının son 10 gününde yapılan ve Hz. Peygamber`in hemen hemen hiç kaçırmadığı itikâf sünneti hakkında İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) açıklama yaptı.
İtikâfı kişinin kendini ibadetlere hasretmesi olarak tanımlayan Şık, umuma açık her camide itikâf sünnetinin yerine getirilebileceğini belirtti.
“Hz. Resulullah`ın itikâfı kaçırmadığı biliniyor”
Hz. Muhammed`in (sav) itikâf sünnetini hiç kaçırmadığını anımsatan Şık, “İtikâf, umuma açık bir camide Ramazan ayının son 10 gününde zamanı ibadetle geçirme şeklinde ifa edilen amele denilmektedir. Resulullah`ın (sav) neredeyse hiç itikâfı kaçırmadığı biliniyor. Resulullah (sav) hem itikâf yapmıştır hem de yapımından dolayı insanların ereceği mükâfatı bildirmiştir.” dedi.
“İtikâfın toplum önünde yapılması önemlidir”
Bir grup insanın itikâfa girmesiyle diğer insanların üzerinden itikâf sorumluluğunun kalkacağı bilgisini veren Şık, şunları aktardı: “İtikâf, sünnet-i kifaye olarak kabul ediliyor. En azından bir grup insanın bunu yapması, sorumluluğun diğer insanların üzerinden kalkmasına sebebiyet veriyor. Kadın, erkek, çocuk herkes itikâf yapabilir. Kadınların kendi evlerinde yapmaları daha doğrudur. Erkeklerin ise umuma açık bir camide yapmaları önemlidir.”
Cemaatin talep etmesi durumunda hangi cami olursa olsun itikâfa açacaklarını belirten Şık, “Toplumda yayılması için itikâfın toplumun önünde yapılması son derece önemlidir. Günümüzde olduğu gibi önceki dönemlerde de hep camilerde yapılmış.” ifadelerini kullandı.
“En azından namaz vakitlerini itikâfla geçirelim”
İtikâf yapmaya fırsatı olmayanların, en azından namaz vakitlerini itikâf niyetiyle geçirebileceklerini söyleyen Şık, “Herkes itikâf yapmak için müsait olmayabilir. Ama mümkün mertebe kendimizi camiye kapatıp, ibadetlerimizi yapmaya ve tefekküre biraz daha zaman ayarlamaya ayırabilecek vaktimiz varsa bunu esirgemeyelim. Bu imkânın değerlendirilmesi gerekiyor. Hiç yapamıyorsak bile namazlara biraz erken gidip o niyetle itikâfa girdiğimizde onun bile itikâf sayılabileceğine yönelik âlimlerimizin görüşleri vardır.” şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman-İLKHA)