Mersin İl Müftüsü Ali Melek, zekât ve fitre sadakası hakkında yaptığı açıklamada, zekâtın fakir ve muhtaçların hakkı olduğunu belirterek zekâtın malı temizlediğinin altını çizdi.

“Bu ay her yönüyle insanı çepeçevre sarmaktadır”

Ramazan ayının her yönüyle Müslümanları çepeçevre sardığına dikkat çeken Melek, “Ramazan bilindiği gibi rahmet ve bereket ayıdır. Bu ay her yönüyle insanı çepeçevre sarmaktadır. Belki birçok ibadetimizi Ramazan ayı içerisinde gerçekleştirmekteyiz. İbadetlerimizi diğer günlerde de yapmaktayız fakat bu aya özel olarak biraz daha dikkat etmekteyiz. Zekât da, Ramazan ayı içerisinde bundan dolayı verilmektedir. Ramazanın feyzinden olabildiğince daha fazla istifade edebilmek, Ramazan ayının bereketine daha fazla kavuşabilmek adına, fakir fukara ve yoksul insanlar daha çok gözetilmeye çalışılmakta, bu anlamda Müslümanlar daha fazla gayret göstermektedir.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığının bu seneki Ramazan temasının, ‘Vakit İyilik Vaktidir, Bu Ramazan ve Her Zaman` olduğunu hatırlatan Melek, “Bu Ramazanda bütün Müslümanların dikkatleri iyilik kavramı üzerine çekilmiş. İyilikler konusunda halkımızın daha fazla bilinçlenmesine vesile olmak için vaazlar, sohbetler her yönüyle ortaya konulmaya çalışılmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Zekât malı temizler”

Zekâtın malı temizlediğine işaret eden Melek, “Oruç, nasıl ki dinimizin temel ibadetlerinden birisi ise, Namaz, nasıl İslam`ın 5 şartından biri ve bu istikamette davranıyorsak, zekât da aynı şekilde maddi imkânı uygun olan, nesep miktarı mala sahip olan her Müslüman`ın malının belli bir miktarını hak sahiplerine vermesi gerekmektedir. Zekât, fakir, muhtaç ve yoksul olan insanlara verilmesi gereken ibadettir. Zekâtın kendisinde temizlik vardır. Yüce Rabbimizin bize vermiş olduğu maldan fakir ve yoksul olan insanların hakkını ayırarak o malımızı temizleme söz konusudur.” şeklinde konuştu.  

“Zekât, Müslüman`ın hakkıdır”

Melek, şöyle devam etti: “Zekât elbette ki Müslüman`ın hakkıdır. Alacak kişinin fakir ve yoksul olması esastır. Zekâtları alması gereken kesimlere, zekâtların verilmesi lazım. Zekât, en yakınımızdan başlayarak en uzağımızdakine kadar fakir olma ölçüsüne göre verilir. Bir Müslüman bakmakla yükümlü olduğuna zekât veremez. Çocukları, anne-baba ve benzerlerine zekât veremez. Dünyada çok büyük mağduriyetler yaşanmakta, ülkemize göçle gelen Suriyeli ve Iraklı yoksullara verilmesi gerekir. Ülkemize gelememiş olanlara da çeşitli organizasyonlarla, oradaki Müslümanlara da göndermek mümkün. Vekâlet verdiğimiz kişi veya kuruluşların da, bu anlamda o fakir ve yoksul olan insanlara ulaştırma şartlarıyla olur.” dedi.

Fitre sadakası hakkında da bilgi veren Melek, “Sadaka-i fıtırda bir nisap miktarı kadar malın üzerinden bir yıl geçmesi şart değildir zekâtta olduğu gibi. Fıtır verecek olan kişi, kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısınca verir. Fıtır, zekat verilmesi gereken yerlere verilir.” diye konuştu.    (Osman Öksüz-İLKHA)