İslamî Direniş Hareketi (Hamas) hiçbir neden ve gerekçe olmadan birden terör örgütü ve kanun dışı ilan ediliyor. Yine aniden bu sahife kapatılıyor: kardeş hareket olması ve Filistin halkının vicdanı olması nedeniyle kucaklanıyor.
Siyasetin dinsiz, ahlaksız ve ilkesiz olduğu söyleniyor. İşin başında çıkar, sonunda da çıkar var. Temelde çıkarlar rol oynuyor. Arap ülkelerinin siyasette apayrı bir durumu var. Resmi Arap rejimlerine özgü bir siyasi teori var. Bu öyle bir teoridir ki siyaset fıkhını yazan hiçbir düşünür ve filozof bunu görmemiş ve bilmemiştir. Resmi Arap rejimlerin siyasi lügatinde çıkar ve maslahat önemli bir kavramdır. Ancak bu halk veya ülkenin çıkar ve maslahatı değildir kuşkusuz. Aksine koltuk çıkarı ve maslahatıdır. Onun için geri kalan hususlar teferruattır. Rahatlıkla bireyleri, hatta ülkeleri terörle suçlayabiliyor veya temize çıkarabiliyor, onları iyi veya kötü diye sınıflandırabiliyorlar.
Birkaç ay öncesine kadar Hamas hareketi bazı rejimlerin gözünde terörist ve lanetli bir hareketti (bazı devletler halen bunda ısrar ediyor). Fakat bugün başka bir şey oldu. Bunlar hareketle balayı geçirmekte bir beis görmüyor. Aniden Rafah kapısını hem de bir haftalığına açtı. Sadece insanların geçişine izin vermedi; daha önce sadece bir hayal gibi görünen çimento ve diğer inşaat malzemesi gibi ciddi malzemenin girişine de izin verdi. İsrailli ortağı kızmasın diye de üç yıldan beri boş kalan büyükelçilik görevine birini atadı. Bu şekilde onu da ödüllendirdi. Mısırlı bir diplomatın ifadesiyle, üç yıl süren bir kesintinin ardından Mısır`ın Tel Aviv`e büyükelçi atamasını, Mısır ile terör örgütü(!) Hamas arasındaki yakınlaşmadan ayrı düşünmemek gerekir. Siyonist gazete Haaretz`e konuşan diplomat Mısır`ın sürekli dengeli bir politika izlediğini, bu tavrıyla Hamas ile ilişkisinin İsrail olan ilişkisinin hesabına olmadığını göstermek istediğini söyledi. Büyükelçinin gönderilmesi çok önemli bir adım. Bu adım Mısır`ın özelde Hamas, genelde ise Filistin Yönetimiyle yeni ilişki biçimine gireceğinin işaretini veriyor.
Bunlar siyasi kulislerde konuşulan ve zaman zaman sızdırılan bilgilere yapılmış seri bir göz atmadır. Bunlar, büyük bölümü görünmeyen ve oldukça gizli katmanlara sahip buzul bir dağ gibi duran siyasi olayların hacmini gösteriyor.
Beni kızdıran husus ise şudur:
Uzaktan kumanda ile çalışan bazı borazanların daha önce bu rejimin attığı her adımı övüp göklere çıkarmaları ve Hamas hareketini her türlü kötü vasıfla nitelemeleridir. Rejim yüksekten dönüş yapıp, daha önceki tavrıyla çelişen tutumlar sergileyince bu borazanların bu sefer rejimin yaptığı işi övmeye, Hamas`ı terör örgütü değil de örnek ve ulusal bir hareket olarak görmeye ve nitelemeye başlamalarıdır.
Metin dışı bir not:
Arap sahnesinde saygıyı hak eden biri varsa o da Hamas`ın da bir parçası olduğu Filistin direnişidir. Hamas her türlü yüceltilmeyi hak eden bir harekettir. Sadece o her türlü saygı ve hürmeti hak ediyor. Ona kötülük etmek isteyen ise ümmetine ihanet eden biridir.
Hilmi El-Esmer
Ed-Düstur Gazetesi/Ürdün /Filistin Haber