MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER - RÖPORTAJ
Suriye`deki iç savaş tüm şiddeti ve acı veren yanı ile sürerken akan kanlar üzerinden kirli ittifaklar ve mazlum halka yönelik baskılar ise son aylarda daha bir artmış durumda. Zalim Esad rejimiyle birlikte hareket ederek Kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgelerde hâkimiyetini ilan eden PYD/Pkk, şimdi de Amerika ile kirli bir ittifak halinde. Kobani`de olduğu gibi Tel Abyad`ta da PYD/Pkk güçlerine havadan destek veren Amerika, bölgede Türkiye sınırına paralel bir Kürt devletinden ziyade, güdümünde hareket edecek bir Pkk devletinin temellerini atıyor. Türkmen ve Arapların bulunduğu köylerin çevresini bombalayarak kaçmalarını sağlayan Amerikan önderliğindeki koalisyon, böylelikle PYD/Pkk`ye alan açmaya çalışıyor. PYD/Pkk`nin kontrolünde olan bölgeden Türkiye`ye kaçanlar da, PYD/Pkk`nin kendilerine baskı uyguladığını, bölgeden sürdüğünü, gitmeyenlerin katliama maruz kaldığını ifade ediyor. Bölgeden sürülenler PYD/Pkk`nin tahakkümünü kabul etmeyen Kürtler, Araplar ve Türkmenlerden oluşuyor.
Konu ile ilgili görüştüğümüz Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ankara Strateji Enstitüsü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Okur, Amerika`nın hava desteğiyle destek verdiği PYD/Pkk`nın kurmak istediği devletin adeta alt yapısını hazırladığına dikkat çekerek PYD/Pkk`nin, kendisine problem teşkil edeceğini düşündüğü tüm kesimlere baskı uyguladığını belirtti. Okur, PYD/Pkk`nin köyleri yaktığını, insanları tehditle göçe zorladığını ve hatta bazı ailelerin IŞİD`çi damgası vurularak öldürüldüğü şeklinde bilgileri olduğunu söyledi. İşte Doç. Dr. Mehmet Akif Okur`un sorularımıza verdiği cevaplar…
ADETA BİR PKK DEVLETİNİN ALT YAPISI HAZIRLANIYOR
Daha önce Kobani`de olduğu gibi Amerika`nın başını çektiği koalisyon, Tel Abyad`ta da PYD`ye havadan destek vererek bir alan hakimiyeti kazandırıyor. Bu da PYD/Pkk için Suriye`de yeni bir devlet anlamına geliyor. Ne demek oluyor tüm bunlar, Amerika ne yapmak istiyor?
Bölgede IŞİD`e karşı verdiği mücadelede PYD`yi müttefik olarak kabul etmiş bir Amerika Birleşik Devletleri var. Bunu Amerikan Dışişleri Bakanlığı`nın yayınladığı son terörle ilgili raporda da görüyoruz. Orada Pkk, terör örgütü olarak niteleniyor ama PYD/YPG`yi Pkk`dan ayırıyorlar ve ayrı bir kategoride değerlendiriyorlar. Şimdi tabi IŞİD`e karşı mücadeleden bahsedilmekle beraber Amerika`nın hava desteğiyle oluşan kuşak, bir Pkk devletinin adeta alt yapısını hazırlıyor.
PKK, KÜRTLER DE DÂHİL SİVİL HALKA BASKI UYGULUYOR
Çünkü Pkk, yalnızca IŞİD`le çatışmıyor aynı zamanda bölgedeki sivil nüfus üzerinde de baskı uyguluyor. Ve oluşturmaya çalıştığı egemenlik alanının içinde kendisine karşı direnç oluşturacağını düşündüğü unsurları, bu unsurlar; PYD/YPG`nin idaresini istemeyen Kürtler olabilir, Araplar olabilir, bunların bölgeyi terketmeleri için baskı uyguluyor. O yüzden de tabi bu, Türkiye`nin çok yakından takip etmesi gereken bir mesele. Çünkü Suriye iç savaşı çok önemli bir aşamaya girmiş vaziyette. Suriye`de fiilen kim nereyi kontrol ediyorsa, elinde nereleri tutuyorsa o topraklar üzerinde masa kurulduğunda konuşacağı bir evreye doğru gidecek bu iş. O yüzden de Türkiye Pkk`nın Suriye kolunun etrafındaki bu faaliyetleri çok ciddi bir şekilde takip etmesi ve gereğini yapması lazım.
IŞİD`Çİ DAMGASI VURULARAK ÖLDÜRÜLÜYOR YA DA SÜRÜLÜYORLAR
Bölgeden gelen haberlere göre PYD`nin de halka karşı IŞİD`den pek farklı davranmadığı belirtiliyor. Siz neler söylemek istersiniz?
PYD`nin halka baskı uyguladığı gerçeği, yalnızca Türkiye`deki sınır boyunda görev yapan gazetecilerin gözlemleri değil dünya çapında tarafsız, bağımsız birçok gazeteci ve gözlemcinin de vurguladığı bir husus bu. Yani Avusturalya basınında da görebiliyorsunuz, Amerikan medyasında da okuyabiliyorsunuz. Suriye`nin Pkk kolu, kendisine problem teşkil edeceğini düşündüğü tüm kesimlere baskı uyguluyor. Köyler yakılıyor, insanlar tehdit ediliyor, göçe zorlanıyorlar. Bazı aileler, bunlar sivil olmalarına rağmen IŞİD`çi damgası vurularak öldürülüyor ya da sürülüyorlar. Maalesef bununla ilgili çok sayıda şahitlik var, raporlara geçmiş olan çok sayıda bilgi var.
KARAR İMRALI`DAN…
Bütün bunlar da tabi coğrafi bakımdan bütünlüğü olan bir devlet kurma faaliyetini ve çabasını bize gösteriyor. Bunun emrinin de İmralı`dan gittiğine dair İmralı tutanakları vesaire dayanak gösterilerek söylenenler var. O yüzden tabi ta Suriye iç savaşının başından itibaren adeta Pkk örgütü bu planı yapmış ve konjonktürü iyi kullanıp uluslararası ittifaklar kurarak da o planı şimdi adım adım hayata geçiriyor.
PKK GÜNEYDOĞU`DAKİ NÜFUZUNU DAHA ÇOK ARTIRIRSA…
Pkk`nin Suriye`de PYD üzerinden halka yönelik yaptığı baskısı Diyarbakır`da, Batman`da vesair tüm bölgede de bu kez Pkk/HDP olarak yapılıyor. Kısaca, Pkk/HDP`nin bölge üzerindeki baskılarını da konuşsak?
Tabi, Pkk/`PYD`nin Suriye`de yaptığı, üzerinde bir baskı olmadığından daha doğrudan yapıyor, üzerinde bir devlet baskısı olmadığı için çok daha açık bir şekilde gerçekleştiriyor. Bölge üzerinde de yine Pkk`nın bir tahakküm gücü var. Yani Türkiye`nin sınırları içerisindeki bölgelerde alan hakimiyeti sağladığı bölgelerde sivil halk üzerinde baskı uyguladığını biliyoruz. Tabi Suriye`de yaşananlar, eğer Pkk Güneydoğu`daki nüfuzunu daha çok artırırsa bölgede daha açık bir biçimde neler yapacağının da bir göstergesi. O yüzden Suriye`de yaşananları da Türkiye`nin güneydoğusunda yaşananları da devlet aklıyla görüp ona göre bir tedbir alınması gerekir.
PKK`NİN AMERİKAYLA YAKIN İLİŞKİSİNİN EN SOMUT ÖRNEĞİ ADANA KONSOLOSUNUN TEMASLARIDIR
Amerika`nın Adana Başkonsolosu Espinoza bölgeden neredeyse çıkmıyor. Sürekli HDP`li belediye başkanları ve Pkk`ye yakın sivil toplum kuruluşları yöneticileriyle bir araya geliyor. 6-8 ekim olayları hemen öncesi de bölgedeydi. Yani Espinoza`nın bölge ziyaretleri normal bir ziyaretin de ötesinde adeta teftiş anlamında gibi. Bu ziyaretlerin anlamı ne, siz nasıl yorumluyorsunuz?
Tabi şu çok açık bir biçimde gözüküyor; Selahattin Demirtaş`ın Amerika Birleşik Devletleri`ne yaptığı ziyarette de gözlemlendi; Pkk hareketi, değişik temsilcileri aracılığıyla Amerika`yla yakın ilişkiler kurdu, Adana Konsolosu`nun temasları da bu yakın ilişkilerin somutlaşmış hali olarak, o ilişki sistematiğinin bir parçası olarak görmek yorumlamak mümkün. Şunu tabi biz yine özellikle görüyoruz; Amerikalılar, Ak Parti`yi birçok alanda eleştiriyorlar. Ama destek verdikleri bir tane politika var; tabi o da Pkk ile yürütülen süreç. Bunun doğru olduğunu düşünüyorlar. Fakat tabi sahada yaşananlara biz baktığımızda bu terörü çözen bir süreç değil terör örgütünü büyüten ve bölge halkı üzerindeki baskısını artırmasına sebep olan süreç olduğunu da görüyoruz. Buna rağmen Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere birçok uluslararası aktör, Pkk`nın lehine işleyen bu süreci destekliyorlar.