Kobani'de yaşanan son saldırılarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan ENKS yetkilisi M.B., olayın göründüğü gibi basit bir saldırı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, kafaları karıştıran bazı durumlar olduğunu ve bu karışıklıkların giderilmesinin ise PYD`nin vereceği cevaplarla çözüleceğini belirtti.

IŞİD`in Kobani'ye nereden giriş yaptığı, YPG kontrolünde olan girişlerden parolasız nasıl geçtiği, neden ilk saatlerden itibaren IŞİD'in Türkiye`den giriş yaptığının iddia edildiği ve bu saldırının hedefinin ne olabileceği konularının akıllarda soru işareti bıraktığını belirten M.B., yaşanan saldırının aşamaları ile ilgili olarak bu saate kadar PYD tarafından da aydınlatıcı bir bilgi verilmemesinin kuşkulara zemin hazırladığını söyledi.

“10-15 araçlık silahlı grup Sirrin bölgesinden geldi”

Bölge halkı ile sürekli görüştüklerini ve halktan aldıkları bilgiler doğrultusunda önemli bazı verilere ulaştıklarını belirten M.B., olayın dün sabah saat 04.00 sıralarında 10-15 araçlık ve silahlı olan bir grubun IŞİD'in elinde olan Sirrin bölgesinden gelerek Berxbatan köyüne girmesiyle başladığını ifade etti.

Berxbatan köyünde yaşanan çatışmalardan dolayı öldürülenlerin sayısı hakkında ellerinde net bir bilgi olmadığını belirten M.B., kendilerine gelen bilgilere göre köyde öldürülenlerin sayısının 40`a kadar çıkabileceğini söyledi.

“Burkan El-Fırat grubundanız”

Köyden ayrılan grubun daha sonra 30 kilometre mesafedeki Kobani`ye yönelerek YPG`ninHalep yolundaki kontrol noktasına geldiğini belirten M.B., gelen şahısların, kontrol noktasında bulunanlara Özgür Suriye Ordusu`na (ÖSO) bağlı Burkan El-Fırat grubundan olduklarını ve ‘Biz Burkan El-Fırat lideri Ebu İsa`nın Rakka bölgesindeki adamlarıyız” diyerek Kobani`ye giriş yaptıkları bilgisinin olduğunu söylüyor.

“Geçiş kontrolü sağlayanların parola sormamaları sorgulanmalı”

Şahısların ilk kontrol noktasından geçtikleri için diğer kontrol noktalarında herhangi bir engelle karşılaşmadıklarını belirten M.B., sözlerini şöyle sürdürdü: “İşin garip tarafı; geçiş kontrolü sağlayan asayiş kontrol noktasına gelen bu insanlara herhangi bir şifre veya parola sormadan onları bırakıyor. Bu akıllarda soru işareti bırakıyor. Herkes bilir ki güvenlik açısından Suriye gibi bir bölgede parolanın kullanılmaması ve gelenlerin sadece biz falan kişinin adamlarıyız diyerek kente bırakılması tam bir handikaptır. Buna açıklık getirilmesi gerekiyor. Bunun yanında Kobani içerisine sızanların sayısının 30 olduğu söyleniyor ama bu kadar az olduklarını sanmıyorum. 30 kişi kente bu kadar dağılamaz. Çünkü 15 araçtan her birisine 5 kişi binse 75, 10 kişi binse 150 kişi eder. Görgü şahitlerine göre yüklü cephane ile gelen grupta biksi, kanas, doçka ve küçük havan gibi silahlar varmış. Bu grup hiçbir engelle karşılaşmadan daha sonra aynı şekilde Mürşitpınar Kapısına yakın bölgede bir canlı bomba aracı patlatılıyor. Bölgede her tarafa keskin  nişancılar yerleştiriyorlar. Çok sayıda insanı vuruyorlar ve tüm bunların yaşanması sırasında ortada PYD yok. Bunun sorgulanması gerekir.”

“Bu patlama geçişin Türkiye üzerinden yapıldığı izlenimi verilmek istendi”

IŞİD`lilerin Türkiye üzerinden Kobani`ye girdiği ile ilgili iddialara değinen M.B., Kobani`nin her tarafına hendekler kazıldığını, mevzilerin olduğunu bu yüzden Kobani`de bulunan Halep yolu, Karkamış yolu ve Tel Abyad yolundaki kontrol noktalarının dışında kentte geçiş yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.

Bombanın Türkiye sınırına yakın bir bölgede patlatılmasının da kafalarda soru işareti bıraktığını söyleyen M.B., bu patlamayla, geçişin Türkiye`den olduğu izlenimi verilerek bir kaos ortamı oluşturulmak istendiğine dikkat çekti.

Yaşanan olaydan sonra PYD ve YPG tarafından da bir sessizliğin olduğunu belirten M.B., bu durumun çok manidar olduğunu ve olaylar sonrası PKK/PYD cenahından gelen açıklamaların birbirilerini yalanlar mahiyette olduğunu söyledi.

“Bunların durumu kafasını kuma gömmüş devekuşu misalidir”

Saldırı sonrası Kobani halkının güvenlik konusunda rahatsızlık duyduğunu ve bu saldırının sebebi olarak PYD`yi gördüğünü söyleyen M.B., Kobani halkının PYD için, “Madem bunlar bizim hükümetimiz olduğunu söylüyor… O zaman neden bizi koruyamıyor? Biz hayat pahalılığını, gıda, elektrik, su yokluğu dâhil her şeyi kabul ettik. Fakat bugün gelinen noktada bizi koruyamadıkları ortaya çıkmıştır.” şeklinde düşündüğünü ifade etti.

ENKS yetkilisi M.B. sözlerine şöyle devam etti: “Halk soruyor: ‘sizin asayişiniz nerede? Kontrol noktalarında duracak adamlarınız nerede? Nöbet tutacaklar nerede?` Madem gücünüz yok, ne diye ta Rakka`lara kadar gidiyorsunuz? Öncelikle kendi topraklarınızın güvenliğini sağlayın. Böyle baktığınız da bunların durumu kafasını kuma gömmüş devekuşu misalidir. Bunlar, başkalarına işçilik yapmaya giderken kendi halkını başkalarının bıçağına kurban ediyorlar. Halkın bunun hesabını sorma hakkı vardır.”

“Yaşananlar mazlum halkın kanı üzerine oynanan bir senaryodan ibaret”

Bölgede kirli oyunların döndüğünü ve yaşanan bazı olayların izaha muhtaç olduğunu belirten M.B.,  PYD ve Koalisyonun Kobani, Tel Abyad, Ayn İsa bölgelerinden Rakka sınırına kadar birçok bölgeyi IŞİD`ten almasına rağmen, Kobani`nin burnunun dibindeki Sirrin bölgesine dokunmuyor olmalarının bir anlamı olduğunun altını çizdi.

Son yaşanan saldırı ile ilgili olarak bölge halkının kanaatinin, yaşanan bu olayların PYD`nin kirli bir oyunu olduğu ve kendisinin de bu kanaatte olduğunu belirten M.B., yaşanan bu olayların mazlum halkın kanı üzerine oynanan bir senaryodan ibaret olduğunu sözlerine ekledi.

Katliamı PYD mi yaptı (yaptırdı)

PYD`nin halka yönelik bu katliamı DAİŞ ile ittifak halinde yapma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen M.B. sözlerine şöyle devam etti:

“YPG bu saldırganların geçişine göz yummuştur. Bu durumda, PYD bu saldırıyla mazlum rolüne bürünüp daha sonra oluşan duygusal ortamdan istifade ederek Kürt halkını kendi etrafına toplamaya çalışacaktır. Bir de DAİŞ bize saldırdı diyerek ABD gibi ülkelerin desteğinin devamını sağlamaya çalışacaktır. Burada şunu sormak gerekir: YPG,Serêkaniye`den Abdulaziz Dağlarına kadar bu toprakları özgürleştirebiliyor da, Kobani-Cîzirê koridorunu açabiliyor da, Ayn İsa`yı ele geçirip ta Rakka`ya kadar olan bölgeleri kontrolüne geçirmeye çalışıyor da neden Kobani`nin burnunun dibindeki Sirrin`e müdahale etmiyor ve bunların geçişine olanak sağlıyor? Burada şu ortaya çıkıyor: Ya bunlar halkın güvenliğini sağlayacak güçte değiller, ya da bunlarla kirli bir ittifak içerisindeler. Güçleri yettiği halde bu olaya müdahale etmemişlerdir ki her iki durumda büyük bir vebaldir.”

“PYD Baas rejimi gibi tek parti zihniyeti ile hareket ediyor”

PYD`nin Baas rejimi gibi tek parti zihniyeti ile hareket ettiğini ve yönetimde kendilerinden başka kimseyi görmek istemediğini belirten M.B., TEV-DEM, ENKS ve aşiret büyüklerinin, bilgili ve toplumda sözü geçen insanları yönetime ortak edilerek bir meclis oluşturması gerektiğini ve bu insanların da yardımıyla insanların kendi köylerini, aşiretlerini, partilerini ve Kobani`yi yönetebilmelerinin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi. (İLKHA)