ANKARA - Anayasa Mahkemesi, velayeti annesine verilen çocuğunu ayda 2 kez 10.00-17.00 saatlerinde almasına izin verilen babanın, aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Murat Atılgan, Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinin kararıyla eşinden boşandı.
Mahkeme, 2011 doğumlu çocuğun annesine verilmesini, belirli gün ve saatlerde ise babasına teslim edilmesini kararlaştırdı.
Bu kapsamda, babanın çocuğuyla ayrı şehirlerde yaşaması halinde her yıl Temmuz ayının 1 ile 30. günleri arasında, dini bayramların birinci günü 10.00'dan ikinci günü aynı saate kadar, aynı şehirde yaşaması halinde de her ayın ilk ve üçüncü Pazar günü 08.00'den 21.00'e, dini bayramların ilk günü 10.00'dan ertesi gün 10.00'a kadar ilişki tesisine karar verildi.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesinin kararı, çocuğun her ayın ilk ve üçüncü Cumartesileri ile dini bayramların ikinci günleri, 10.00-17.00 saatlerinde babasına verilmesi şeklinde düzeltilerek onandı.
Baba Murat Atılgan, karar düzeltme talebinin reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, Atılgan'ın Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Kararda, aile yaşamının temel unsurunun, aile ilişkilerinin normal şekilde gelişebilmesi ve bu bağlamda aile fertlerinin birlikte yaşama hakkı olduğu, bu hakkın kapsamının aile yaşamına saygı yükümlülüğünden ayrı düşünülemeyeceği belirtildi.
Boşanmanın aile yaşamını ortadan kaldırmayacağı, ebeveyn ve çocuk arasındaki aile yaşamının anne ve babanın boşanmasının ardından da devam edeceğinin açık olduğu aktarılan kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Anne-baba ve çocukların birlikte yaşama hakkı aile hayatının esaslı unsuru olup, anne ve baba arasındaki ilişkinin sona ermesi durumunda, hukuksal düzenlemelerden kaynaklanan ve bu ilişkiyi kısıtlayan ya da engelleyen tedbirler, aile hayatına saygı hakkına müdahale oluşturur. Somut başvuru açısından, boşanma davası neticesinde velayet hakkı tanınmayan başvurucuya sınırlı görüşme hakkı tanınması ve kişisel ilişki konusundaki kısıtlamaların, başvurucunun aile hayatına saygı hakkına müdahale oluşturduğu açıktır."
Mahkemenin kısıtlamaya ilişkin gerekçesinin aile hayatına saygı hakkı bağlamında ilgili ve yeterli olmadığı vurgulanan kararda, "Çocukla baba arasında kurulması öngörülen kişisel ilişkinin, uygulanabilir ve etkili olmasını temin edecek şekilde hareket yükümlülüğü açısından etkisiz kaldığı, sonuç olarak başvurucunun çocuğuyla kişisel ilişki kurma hakkının yerine getirilmesinde kamusal makamlarca gereken çabanın gösterilmemiş olduğu anlaşılmaktadır" hükmüne yer verildi.
AA