Bu yıl da sıcaklara denk gelen Ramazan Ayı`nda su ve mineral kaybının neden olduğu baş dönmesi ve bayılmalara karşı önlemimizi almamız gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Aysun Yurdakul, “Sahur ve iftarda sıvı tüketimi büyük önem taşıyor. Gün içinde açlığın dengelenmesi ve kan şekerinin kontrol altına alınabilmesi için mutlaka sahura kalkmak gerekiyor.” dedi.

“Mutlaka sahura kalkmak gerekiyor”

Sahur ve iftar arasında geçen sürenin 16 ila 18 saate kadar uzadığını belirten Diyetisyen Yurdakul, “Saatler süren açlık sadece metabolizmayı değil, vücut hareketlerimizi de yavaşlatıyor. Sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan öğün ve ara öğün alışkanlığını Ramazan Ayı`nda da sağlayabilmek için mutlaka sahura kalkmak gerekiyor. Sahuru erken kahvaltı gibi düşünerek, iftar ve 2-3 ara öğünle günü tamamlamakta fayda var. Sahura kalkmadan gece yiyip yatmak ya da sahurda sadece su içip uyumak doğru değil” ifadelerini kullandı.

“Sahurda yediklerinize dikkat edin”

Sahurda gün boyu tok kalınmasını sağlayan, sıvı ihtiyacını karşılayan ve bağırsak hareketleri için yeterli lif içeren besinlerin tercih edilmesi gerektiğine vurgu yapan Yurdakul, “Yiyecekler aynı zamanda midenizi yormayan, tuz miktarı olabildiğince az ve uykuya geçişi sağlayacak kadar hafif olmalı. Karbonhidrat, protein, yağ içeriği dengeli olmalı. Karbonhidrat grubu olarak şeker ve beyaz unu tercih etmeyin. Beyaz un yerine tam buğday, tahıl veya çavdar; beyaz şeker ve meyve suyu yerine de doğal meyveler seçenekleriniz arasında yer almalı” dedi.

“Şerbetli değil sütlü tatlı tüketin”

Gün boyu yaşanılan açlık sonrasında iftar vaktinde yemeklerin fazla miktarda ve hızlı yenilmemesi gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Yurdakul, “Bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklara ve yavaşlayan metabolizmaya destek olmak için iftarla sahur arasına küçük ara öğünler eklenmelidir. Metabolizmanın yavaşlamasını ve kilo alışını engellemek için fiziksel aktivite arttırılmalıdır. İftarda tatlı olarak ise sütlü tatlı veya meyve yenmelidir” şeklinde konuştu.

“Posalı yiyecekleri tercih edin”

Ramazan Ayı`nda her akşam pide tüketilmemesi gerektiğini ifade eden Yurdakul, “Mümkün olduğunca kızartmalardan, mayalı, aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden, şerbetli tatlılardan, çok tuzlu veya baharatlı yemeklerden, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünlerinden, bal, kaymak ve gazlı içeceklerden uzak durun. Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla olan besinler (kepekli ekmek, çok tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç gibi), sebze, meyve, kuru baklagiller, ceviz, fındık ve badem tercih edin” dedi.

“Mideye fazla yüklenip reflüyü arttırmayın”

Diyetisyen Yurdakul tavsiyelerini şöyle sürdürdü: “Reflü sorunu olanlar, mideyi fazla doldurmaktan ve hızlı yemekten kaçınmalı. Reflü ve gaz sıkıntısına yol açmamak için sahurdan sonra yarım saatten önce yatmamalı.Kabızlık sorunu olanlar çorba, yoğurt veya salatalarına yulaf kepeği ilave edebilir. Kabızlığı önlemek için ara vakitte günde 3-4 adet kuru kayısı, incir veya erik yenmeli ya da komposto şeklinde alınmalı.” (İLKHA)