İçinde bulunduğumuz muharrem ayı, çok hadiseye şahit olmuştur. Ama bu ayda öyle bir olay vuku bulmuş ki ismi bile yürekleri parçalamaya yetmiştir. Bu hadise hepimizin Şahs-ı manevisine talebe olduğumuz Hüseyni mektebin diploması hükmünde olan Kerbela hadisesidir. Bu öyle bir olay ki her akla geldiğinde yüreklerden bir şeyler alıp götüren, ciğerleri paramparça eden ve insanın başını önüne eğip hüngür hüngür ağlamasının bile az geldiği bir hadisedir. Kendiliğinden süzülen birkaç damla gözyaşı Hüseyin’e gösterilen sadakattir. İşte tamda sözün burasında Şehit Mutahhari, İmam Hüseyin ve Kerbela adlı kitabında kendiliğinden süzülen bu gözyaşlarının hükmünü belirler: “Hz Hüseyin (r.a) için akıttığımız gözyaşları eğer ruhumuzla uyum sağlarsa, ruhumuz Hüseyni ruh ile birleşir. Hüseyin’in himmetinden, gayretinden, özgürlüğünden, imanından, takvasından ve tevhidinden ruhumuz bir zerre aydınlanır da böyle bir amaçla gözyaşı dökülürse, o gözyaşının sonsuz değeri olur. Hatta sineğin kandı kadar olsa dahi, dünya kadar değerinin olduğu söylenmiştir. İtimat ediniz! Hüseyin’in telef olması hatırına dökülen gözyaşlarının değil, ancak Hüseyin’in azameti ve şahsiyeti için dökülen gözyaşının, Ali oğlu Hüseyin ile aynı inanç içerisinde olduğunu ve ona tabi bulunduğunu gösteren gözyaşının bir sinek kanadı kadar küçük bile olsa, bir dünya değeri vardır.” Evet, belki bizlerin elinde olmadan dökülen bu gözyaşlarının, bir sinek kanadı kadar dahi olsa dünya kadar değerinin olduğunu bizlere beyan etmektedir.


Peki, bizler kendimizi sadece gözyaşlarıyla mı avutalım? Yoksa onun yaymış olduğu evrensel mesajı alıp kendimize yol pusulası olarak mı kullanalım? Evet, bizler onun vermiş olduğu mesajı kendimize yol pusulası olarak kullanacağız. Tıpkı asrımızın Hüseyinleri gibi. Biri kerbelada ceddinin dini için mücadele verirken, diğeri metropollerde yozlaştırılan bir toplumun tekrar kendi değerlerine dönmesi için mücadele verir ve Sunnetullah isabet eder Kerbela’da Hüseyin gibi şehid olmakla çağdaş Hüseyinlere. 72 kişilik kafilenin vereceği mesajlarla evlad-u iyalini yanına alıp savaş meydanında “zillet bizden uzaktır” dersini verirken kılıçların gölgesi altında yaşamanın zilletini hissettirerek İmam Hüseyin verilmesi gereken bütün mesajları vermişti. Şehadet kapıya dayanmışsa elinde kan tasıyla, çağdaş Hüseyinlerde o tası kanlarıyla doldurarak gösterdiler bağlılıklarını “Muhammed’in dini için ey kılıçlar alın canımı” diyen İmam Hüseyin’e. Şehit Mutahhari’nin deyimiyle: “Hz Hüseyin’i bir gün içinde şehit edip, başını bedeninden ayırdılar. Fakat Hüseyin yalnızca bu bedenden ibaret değildir. Hüseyin bir mekteptir. Ölümünden sonra daha da canlanmıştır.”
Allah (cc) bizleri Hüseyin ve Hüseyinlerin vermiş oldukları mesajı hakkıyla anlayıp idrak eden kullarından eylesin. Ve Hüseyni kıyamın muştusuyla bizleri tekrar diriltsin. Selam ve dua ile. Fiemanillah

Tarih: 10 Ocak 2011
Selman Afşin / Van - Yaş: 23

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr  e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.