ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş`ın, “Birçok Hizbullah militanı Diyarbakır`da evlerinde silahlandırılmış durumda. Kendilerine dönük saldırı olduğunda kim kimi vuracak o da belirlenmiş durumda” şeklindeki sözlerine tepki gösteren vatandaşlar, “musluklardan kan akıtan, Kobani olaylarında masum gençlerin kanına giren kendileri değilmiş gibi konuşuyorlar. Müslüman Kürtler bunların yüzünden sakallarını kesmek zorunda kalıyor. Aylardır Müslüman sivil toplum kuruluşuna üye insanları hedef alıp, öldürüyorlar. Silah zoruyla oy topladılar. Terör estiren, ortalığı kan gölüne çeviren kendileri değilmiş gibi kalkmış bir de üste çıkmaya çalışıyorlar. Demirtaş`ın tavrı tam bir yavuz hırsızlık” derken, en büyük tepki Hüda Par Eski Genel Başkanı ve kurucularından Av. M.Hüseyin Yılmaz`dan geldi.

KUZEY IRAK`TAN SİLAH GETİREN KENDİLERİ

Akit`e konuşan Yılmaz, PKK`nın şehirlerde ‘mahalle komisyonu` adı altında  silahlı yapılanmalar kurduğuna dikkat çekerek, “Yandaşlarını hızla silahlandırdılar. Kuzey Irak ve Suriye`den buraya çok sayıda silah ve mermi getiriyorlar. Bu silah kaçakçılığını yapan da HDP/PKK`dır. Seçim gecesi sabahlara kadar kaleşnikoflarla ateş açarak kutlama yaptılar. Silahlanan birileri var ama onlar bölgenin dindarları değildir” dedi.

İYİ NİYETLERİ VARSA PKK`YA SİLAH BIRAKTIRSINLAR

Şehirlerde serseri mayın gibi dolaşan silahlı YDG-H militanlarının olduğunu belirten Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer barış ve kardeşlik söylemlerinde azıcık olsun samimiyetleri varsa bu katilleri tasfiye etsinler. Daha önce grup olarak giremedikleri köylere ellerinde silahlarla giriyorlar. PKK`lı katillere ‘özgürlük savaşçısı` diyorlar. Elinde silah olan, Müslüman Kürt halkını katleden PKK`yı ‘özgürlük savaşçısı` gibi gösterirlerken, silahsız Müslüman Kürtleri terörist gibi göstermeye çalışıyorlar. Halen söylüyoruz; bunlar kandan nemalandıkları için PKK`nın silah bırakmasını istemiyorlar. HDP eğer samimiyse, bu noktada yapacağı tek şey PKK`ya çağrı yaparak silah bıraktırmasıdır.”

“AYTAÇ BARAN`I KATLETME TALİMATI KANDİL`DEN GELDİ”

HDP`nin “barajı aşamazsak bölgeyi kan gölüne çeviririz” diye halkı tehdit ettiğini aktaran Yılmaz, ardından şunları söyledi: “Barajı aşınca taktik değişikliği yaparak elde ettikleri zafer sarhoşluğuyla, suikastlar ve baskılarla tüm muhalifleri yok etmeye çalışıyorlar. Baran`ın öldürülmesi bu suikastlardan sadece biridir. Hakkâri`de muhalif bırakmadılar, ya göç ettirdiler ya da katlettiler. Baran`ı katleden şahıs, Kandil sorumlusundan talimat aldığını söylüyor. Kimin silahlı kimin silahsız olduğu bu kadar açık ve net.”

BÖLGEDEKİ POLİSLER KİMİN POLİSİ?

Polislerin oy kullandıkları seçim sandıklarından HDP`ye yüksek miktarlarda oy çıktığını belirten Yılmaz, “Demirtaş bizi hedef gösteriyor. Polisler de bize yakın dernek ve vakıfların kapılarını kırarak basıyor. Son iki günde 10 İslami STK`nın ofisi basıldı. Aytaç Baran`la aynı çizgide yer alan dernekler basılıyor. Polisler bu STK`ları basıyorsa, Demirtaş`tan emir aldıkları anlamına gelir. Ekrem Dumanlı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi`ni ziyaret ederek HDP`li Kışanak`la görüşmüştü. Batıdaki Paralel Yapı`ya yakın polisler doğuya sürülmüştü. Bu yüzden HDP ile bu yapıya mensup polislerin birlikte hareket ettiğine dair ciddi şüphelerimiz var” şeklinde konuştu.

Yılmaz, “Devlet eğer bunları bile bile çözüm noktasında HDP`yi muhatap almaya devam ederse, bölgeyi tümden PKK`nın hegemonyasına teslim etmiş olacaktır” iddiasında bulundu.

yeniakit