Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu tarafındanhaftalık olarak düzenlenen basın açıklamalarının bu haftaki konusu Şehit Aytaç Baran’a yapılan saldırı oldu.
Yapılan basın açıklamasında platform adına konuşan Serkan Codal, Diyarbakır'da Yeni İhya Der Başkanı ve Hüda Par üyesi Aytaç Baran’ın silahlı saldırı sonucu katledilmesini PKK'nın Müslüman Kürt halkına olan tahammülsüzlüğü olarak değerlendirdiklerini ve bölgede kaos çıkarma amacının dışa vurumu olarak gördüklerini söyledi.
Yaşanan bu son saldırının bölgede dindar halka yönelik işlenen diğer cinayetlerden bağımsız olarak düşünülmemesi gerektiğini belirten Codal, geçen yıl kurban bayramında ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken, Selahattin Demirtaş tarafından sokaklara çağrılan kitlelerce saldırıya uğrayıp işkence edilerek şehit edilen Yasin Börü ve üç arkadaşının maruz kaldığı şiddetin de bu saldırıların en alçakçası olarak tarihe geçtiğini hatırlattı.
Codal, “Aynı zamanda şehit Yasin Börü'nün hocasıda olan Aytaç Baran'a yapılan saldırı maalesef ne ilk ve nede son saldırı olacak gibi gözükmektedir.” dedi.
HDP’li vekil: "Bu memleketten çekip gideceksiniz”
PKK’nin Suriye'de, ABD ve emperyalist devletlerden aldığı destekle Kürt, Arap, Türkmen ayrımı yapmaksızın kendisine muhalif olan her kesimi evlerinden sürdüğünü ve katliama tabi tuttuğunu belirten Codal, PKK aynı şekilde arkasına aldığı destekle ve hükümetin de çözüm sürecinde ortaya koyduğu yanlış politikalar sayesinde doğu ve güney doğu bölgelerinde dindar insanlar başta olmak üzere kendisine muhalif gördüklerine fütursuzca saldırdığını söyledi.
Codal, “Nitekim çiçeği burnunda milletvekili Burcu Çelik Özkan seçim kutlamalarında sarf ettiği "Bu memleketten çekip gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşleri size çevirmesini biz çok iyi biliyoruz." cümleleri ile nasıl bir zihin dünyasına sahip olduğunu topluma açık etmiş ve ardından HDP'nin klasiği haline gelen yaklaşımı ile ‘yanlış anlaşıldım’ cümleleri üzerinden olayı kapamaya çalışmıştır. Bizler; PKK'nın Müslüman Kürt halkına olan tahammülsüzlüğünün ve bölgede kaos çıkarma amacının dışa vurumu olan bu ve benzeri cinayetlerin ilerleyen günlerde artmasından endişe duyuyoruz.” şeklinde konuştu.
“HDP sürekli olarak suçu başkasına atmaya çalışıyor”
PKK/HDP’nin bölgede ortaya koyduğu Politik Kürtçülük söyleminin oy devşirmede iyi tuttuğunu ve devşirdiği oylar ile beraber Kemalist zihniyetin desteği ile barajı aşan HDP’nin bu seferde bölgede kendisine muhalif gördüğü Müslüman Kürtlere yönelik cinayetler karşısında kirli bir siyaset yaptığını belirten Codal, HDP’nin her zaman yaptığı gibi, suçu mağdur olanın üzerinden bir başkasına atmaya çalıştığını söyledi.
Codal, “Son olarak Selahattin Demirtaş'ın PKK'yı es geçerek yaptığı "Hizbullah silahlandırılıyor." açıklaması bu sürece nasıl baktıklarını ortaya koyan en net cümledir.” dedi.
“Bölgede zuhur edecek kaos ortamında hiç kimse emniyette olmayacaktır”
Bölgede ortaya çıkacak bir ateşin ateşin düştüğü yerde kalmayacağını ve bölgede zuhur edecek kaos ortamında hiç kimsenin emniyette olmayacağını belirten Codal, ortaya çıkarılacak zulmün er yada geç çıkaracak kişinin kapısına dayanacağına vurgu yaptı.
Codal, “ Demokrasi, insan hakları, yaşam hakkı, halkların kardeşliği, adalet, eşitlik gibi söylemlerle batı bölgelerinde temaşa eden HDP yetkililerine sorumlu davranmalarını söylüyor ve iddialarını ispata çağırıyoruz. Aksi durumda işlenen bu cinayetlerin birinci dereceden failleri olmaktan kendilerini kurtaramayacaklardır.” ifadelerini kullandı.
“Müslümanlara karşı yapılan bu saldırılar bireysel saldırılar değil”
Bölgede dindarlara karşı yaşanan PKK/HDP saldırılarında devlet ortalıkta görünmemesi hakkında da bir değerlendirmede bulunan Codal, Müslümanlara karşı yapılan bu tarz saldırıların bireysel anlamda yapılmış saldırılar olmadığını, aksine organize ve koordineli saldırılar olduğunu söyleyerek, bu saldırılar karşısında acil bir şekilde önlem alınması gerektiğini dile getirdi.
Codal, “Maalesef bahsi geçen ve benzer nitelikteki saldırılara karşın; yaşam hürriyetini teminat altına alması gereken devlet mekanizmaları sürece ilgisiz kalmış ve cürmü işleyen failler meçhul bırakılmışlardır. Adeta ateşten bir çemberle çevrilmiş olan ülkemize bu ateşin sıçramasını isteyen içeride ve dışarıda pek çok kesimin olduğu bilinmekle beraber devlet mekanizmasının daha büyük olayların habercisi niteliğinde olan bu tarz olaylara sessiz kalması ve olayların üzerine yeterince gitmemesi bizler açısından oldukça düşündürücüdür. Bu olayların önü alınmadığı takdirde saldırılara maruz kalan kesimlerinde doğru yada yanlış yöntemlerle kendilerini savunmaya çalışabilecekleri unutulmamalıdır. Buradan hükümet yetkilileri başta olmak üzere yetkili tüm kurumlara seslenerek diyoruz ki; gereken tedbirleri bir an evvel alın, toplumsal ayrışmayı körüklemeye yönelik olduğu aşikâr olan bu olayların faillerini bir an evvel bulup gereken cezai müeyyideleri uygulayın. Devlet; ideolojisine ve siyasi kimliğine bakmaksızın her bir vatandaşının akıl, nesil, can, mal ve din emniyetini sağlamakla mükelleftir. Aksi durumda; varlık nedenini kaybeden devlet, gayr-ı meşru bir organizasyon olmanın ötesinde bir anlam ve değer taşımayacaktır.” dedi.
Müslümanlarının ortaya koydukları itidalli yaklaşımlar sonucu bölgede çok daha büyük olayların önüne geçildiğini belirten Codal, son olarak başta şehit Aytaç Baran'ın ailesi olmak üzere HÜDA PAR ve Yeni İhya Der camiasına baş sağlığı dilediklerini söyleyerek “ Zalimler için yaşasın cehennem.” şeklinde konuştu. (İLKHA)