Rehber Öğretmen Hasan Yılmaz, ÖSYM tarafından hafta sonunda yapılacak olan LYS ile ilgili hem öğrencilere hem de ailelere tavsiyelerde bulundu.

Yılmaz, LYS sınavı öncesinde öğrenci ve ailelerine önemli uyarılarda bulunarak, "Bu sınav hayatımızın ne başlangıcı ne de bitişidir."dedi.

"Rabbimiz kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemez"

“İnsan hayatını etkileyen olgulardan biri de sınavlardır." diyen Yılmaz, "İnsanlar sınavlarla karşılaştığında bunun yüce Allah'tan geldiğini düşünmesi gerekir. Çünkü Rabbimiz kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemez. Eğer sırtımızdaki yükle imtihan ediliyorsak o yükü kaldıracak iradeyi de bizlere vermiştir. Sırtımızın kamburluğuna bakıp da üzülmeyelim. Çünkü zorluklar ne denli büyük olursa, zafer de o denli büyük olacaktır. Bu yüklerden biri hafta sonu yapılacak sınavlardır. Birçok öğrencinin ve ailenin hayalini süslediği bu sınav, temelde bugüne kadar aldığımız eğitimin bir değerlendirmesi olacaktır. Bu noktadan bakıldığında, sınav kaygısının yersiz olacağı görülür. Bu sınav hayatımızın ne başlangıcı ne de bitişidir.”   ifadelerini kullandı.

Yılmaz, şöyle devam etti:

"İkinci sınava girmeyi düşünen öğrencilerin, puanlarının hesaplanabilmesi için bütün testlerden en az yarım net yapmaları gerekir. Örneğin beş dersten sınava giren sayısal öğrencisinin matematik, Geometri, Biyoloji, Kimya derslerini çok iyi yaptığını fakat Fizik testinden yarım net yapamadığını düşündüğümüzde, bu tür öğrencilerin emeği boşa gidip puanları hesaplanmayacaktır. Bu tür şokları yaşamak istemiyorsak, bütün derslere değer vermeliyiz. Bazı öğrenciler için bir dersin etkisi az olabilir. Fakat öğrencinin farkında olmadığı bu ders, bütün puanlamasını alt üst ederek gireceği bölümü ve hayallerini etkiler.  Her öğrenci kendi alanına göre bu süreyi iyi kullanmalıdır. Hangi testten başlayacağını, hangi testle devam edeceğini, deneme sınavlarındaki tecrübesiyle kararlaştırmalıdır. Uyum problemi yaşamamak için sınava gireceğimiz okulu hatta sınıfı bir gün önceden görmeliyiz. Mümkünse bir deneme  de çözmeliyiz.  Sınav günü her günkü gibi kahvaltımızı yapıp rahat elbiseler giyinmeliyiz. Sınava giderken sınav giriş belgemizi ve kimliğimizi unutmamalıyız. Sınav giriş kağıdı temiz bir kağıda çıkarılmalıdır. Müsvedde kağıtların kabul edilmeyeceğini unutmayalım. Sınava en geç yarım saat kala bu belgelerle okulumuzda olalım. İçeri girdikten sonra kendi sınıfımıza gidelim. Sınıfa geldiğimizde herkesin kendi dünyasını yaşadığını fark edeceğiz."

"Hiçbir olumsuzluğu düşünmeden sınava motive olmalıyız"

Hiçbir olumsuzluğu düşünmeden sınava motive olunması gerektiğini ifade eden Yılmaz"Optiğimizde gereken yerleri işaretlediğimizde ve gözetmen öğretmenlerin kitapçıkları dağıttığında, az da olsa heyecan olacaktır. Bu normaldir. Kitapçığımızı kontrol ettikten sonra başlama ziliyle bütün mazeretleri bir kenara bırakıp, kendimize inanarak soruları çözmeye başlamalıyız.  Testlerdeki soruları çözerken sorularla inatlaşmayalım. Çözemediğimiz ya da cevabını net olarak bilmediğimiz soruya işaret atıp geçelim. Bütün soruları gördükten sonra işaret attığımız sorulara tekrar dönebiliriz. Optik forma cevapları her testin sonunda işaretlemek, hem biraz bizleri dinlendirir hem de yanlış işaretlemelerin( kaydırma) önüne geçmiş oluruz."

Yılmaz Konuşmasının devamında, "Sınavdan çıktığımızda başkalarının sınavla ilgili yapmış olduğu yorumları dikkate alıp kendimizi üzmeyelim. Çünkü bu yorumlar sağlıklı değildir.  Eğer bir sınav yapılmışsa, hangi testten kimlerin ne kadar yaptığı, hangi alanların zor olduğunu aritmetik ortalamaya bakarak öğrenebiliriz. Bu da standart sapmayı etkileyerek başarı dilimimizi belirleyecektir. Başarı sıralamasını etkileyen diğer faktör ise, eklenecek diploma notu ve ek puanlardır." diye konuştu. (Nihat Kanat-İLKHA)