7 Haziran’da yapılan 25. Dönem milletvekili seçimlerinde alınan sonuçlarla ilgili görüşlerini dile getiren Vanlı yazarlar, ülkenin geçmişte koalisyon hükümetlerinden dolayı yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek, koalisyonların geçmişte ülkeyi kaosa sürüklediği belirtti.
Konuyla ilgili olarak İLKHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gazeteci Yazar Abdulhelim Almalı ve Araştırmacı Yazar Fırat Toprak, koalisyonların çoğunlukla krizlerle geçtiğini ve uzun ömürlü olmadığına işaret ederek, koalisyonların tarihte ülkeyi kaos ortamlarına sürüklediği gerçeğine dikkat çektiler.
“Kasım ayında erken seçim gündeme gelebilir”
Geçmişte koalisyon hükümetlerinin ülkeyi kaoslara sürüklediğini ifade eden Gazeteci Yazar Abdulhelim Almalı, günümüzde de değişen fazla bir şeyin olmadığını belirterek, “Doğal olarak üç farklı görüş ortaya çıkmaktadır. Biri Türk milliyetçiliği, biri Türk milliyetçiliği, biri de laik Kemalist ulusalcı düşüncede olan üç farklı parti kendi güçlerini geliştirebilmek, kendi düşüncelerini hakim kılabilmek için önceliği kendilerine tanımak isterler. Dolayısıyla bu konuda uzlaşı sağlamaları da mümkün görünmüyor. Dışarıdan destekli de olsa Ak Parti iktidarının devam edeceğini düşünüyorum. Olmazsa üçünün bir araya gelip bir koalisyon kurmaları gerekirken, kuramayacaklarını ve dolayısıyla Kasım ayında bir erken seçim olayını Cumhurbaşkanı yeniden gündeme getirebilir diye düşünüyorum.” dedi.
“Erken seçim ülkede sadece zaman ve ekonomik kayıplara yol açar”
Almalı, 13 yıllık süre içerisinde Ak Parti oluşturduğu kadroların ekonomik anlamda siyasal anlamda 45 günlük süre içerisinde görevlerini yürütebileceklerini belirterek, “Bunun çok ciddi bir anlamda kaybı olmayacaktır. Erken bir seçimin olması ülkeye sadece zaman kaybı ve ekonomik kayıplara yol açacaktır. Çünkü partilerin seçim çalışmalarında harcadıkları paralar katrilyonlarla ifade edildiği bilinmektedir.” şeklinde konuştu.
“Çözüm sürecinin iyi yönetilememesi bugünkü tablonun okunması nedenidir”
Seçim sonuçlarının iki ayrı kategoride değerlendirilmesinin mümkün olduğunu belirten Araştırmacı yazar Fırat Toprak ise, “Birincisi iç siyasi konjoktür açısından, ikincisi de dış siyaset açısından seçimin sonuçlarını tahlil etmemiz mümkün. Ak Parti açısından olayı ele alırsak, çözüm sürecinin iyi yönetilememesi, bugünkü tablonun okunması nedenidir.” dedi.
“6-8 Ekim olayları HDP’nin bir arada yaşama kültürüne çok da müsait olmadığını ortaya koymuştur”
6-8 Ekim hadisesinde HDP dışı kesimlerin ciddi bir travma yaşadığını ifade eden Toprak, “HDP’nin bir arada yaşama kültürüne çok da müsait olmadığını çok somut bir şekilde görmüş olduk. Tabi yarın öbür gün böyle bir süreç şekillendiğinde HDP’nin kendilerine tabi olmayan kesimlere benzerini ya da daha fazlasını yapabileceğine dair kaygılar gittikçe artmıştır. Zaten bundan dolayıdır ki, bölgede çok ciddi bir şekilde sermaye ve beyin göçü yaşanmıştır.” diye konuştu.
“Koalisyonlar uzun ömürlü değiller”
Koalisyon süreci ile ilgili olarak da iki siyasi partinin, ne yapacakları konusunda bir araya geldikleri bir siyasi formül olduğunun altını çizen Yazar Toprak, “Bu manada da çoğunlukla krizlerle geçilir. Ve çok da uzun ömürlü olmaz. Tek başına iktidarların her zaman daha avantajlı olduğu söylenir. Özellikle ekonomik anlamda, iktisadi anlamada. Çünkü Özal dönemini hatırlarsak, Türkiye’de tek başına güçlü iktidarların ülkenin sulh-u salahı için daha hayırlı olduğu her zaman söylenir.” şeklinde konuştu.
“ Sonuçlar bölgede İslami muhalefet ihtiyacını ortaya koymuştur”
Seçim sonuçlarıyla birlikte Kürt coğrafyasında bir İslami muhalefet boşluğunun daha net olarak ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Toprak, “HDP’nin yükselen trendi ile beraber buna zıt olarak Ak Parti’nin küçüldüğünü görüyoruz. Ak Parti bölgede çözülme aşamasına gelmiştir. Bu boşluğu HÜDA-PAR da dolduramamıştır. Bu manada Saadet Partisi de varlık gösterememiştir. Doğal olarak bölgedeki İslami kesimin büyük bir çoğunluğunun HDP dışında olduğunu görmek mümkündür. Bu da İslami muhalefet ihtiyacını ortaya koymaktadır.” tespitinde bulundu. (Murat Dalgın-İLKHA)