Zılgıtlar eşliğinde, oyun havalarında keklik avına çıkar gibi Müslüman avına çıkan köpeklerin vahşi hırlamaları, iğrenç nefesleri, kusmuklu salyalarıdır HDP`nin Kürt halkına sunduğu.
Bir yandan Kürtlerin hakları derken, öbür yandan Müslüman Kürt avına çıkıp gözünü kırpmadan mazlum ve mustazaf Müslüman Kürtleri kıyımdan geçirircesine hem de gözlerini kırpmadan vahşice katleden, yetmezmiş gibi utanmadan, çekinmeden ve de sıkılmadan İslami değerlere saldıran, köy köy, mahalle mahalle, ev ev gezip insanları tehdit eden HDP, şeytan yavrusu olmaya heveslenmiş, rolünü iyi ezberlemiş bir oyuncu edasıyla büyük bir pervasızlıkla içindeki çirkeflikleri sergiliyor.
Kardeşlikten dem vururken kardeş kanı döken, barıştan bahsederken savaş ortamı oluşturan ve savaş çığırtkanlığı yapan, insanlıktan dem vururken gayri insani bütün hususları barındıran, müftü milletvekili adayı gösterirken eşcinsel melunları aday göstermekten çekinmeyen, hoşgörü kelimesini dilinden düşürmezken kendisini desteklemeyenlere en küçük bir hoşgörü emaresi göstermeyen şeytan yavrusu HDP, Kürt Milleti`ni örf ve adetlerinden, İslam`a olan bağlılıklarından, namusa verdikleri değerden koparabilmek için türlü hile ve oyunlara başvurmakla birlikte kendi tezgâhlarına gelmeyen ve kendilerinin melunca plan ve oyunlarını fark ettikleri için kendilerine prim vermeyen Mütedeyyin Kürtleri öldürmekten bir an bile geri durmaz, onları öldürmek için gözlerini bile kırpmazlar.
Astıkları pankartlar, gösterdikleri ve meclise sokmaya çalıştıkları adaylara bakıldığında asıl amaçlarının İslam düşmanlığı olduğu apaçık ortada olan HDP`ye oy veren Müslüman(!) geçinen kişi ve camialara teessüfler etmekle birlikte HDP`nin bu düşmanlığı fitneye dönüştürmek için yapmış olduğu zulüm ve baskılara prim veren halkın akıl tutulması düşündürücü ve esef uyandırıcıdır.
Seçimler demokrasilerin işletilebilmesinin fiili göstergeleridir. Demokrasilere katılımın tehditlerle şekillendirilmeye çalışılması barbarlık olmakla birlikte seçmenlerin barbarlara haddini bildirmesi en tabii haklarıdır.
Hüda Par kurulduğu günden bu yana HDP`nin tehdit ve zulümlerine boyun eğmeyen, İslam düşmanlığına prim vermeyen şuurlu, Müslüman Kürt Halkının sığınağı, dili ve rengi olmuştur. Farklı tarih ve yerlerde HDP`nin nice fiili özellikle de sonu kanlı olan saldırılarına maruz kalmasına rağmen Hüda Par başladığı günkü gibi yoluna devam etme kararlığı göstermiş, çizgisini değiştirmemiş, zalime ve zalimin zulmüne boyun eğmeyeceğini kararlılıkla ortaya koymuştur.
Zulme boyun eğmeyi zillet sayan, insanlığın ve barışın tesis edilebilmesi için gayret gösteren, barışla inşa edilecek gelecek ve güzel yarınların hayalini kuranların HDP`nin ikiyüzlülüğü, Müslüman Kürtlere düşmanlığı ve zorbalığına karşı Hüda Par`ın yanında yer alması ve Hüda Par`ı desteklemesi gerekir.
Barışın ve kardeşliğin tesisinin Hüda Par`ın eliyle olacağının parıltılarının gün gibi gerçek olduğunu görmemek için kör, anlamamak için hissiz, dillendirmemek için dilsiz olmak gerekir. Zira Hüda Par özgür yarınlar vaat etmektedir.
Zulüm ve tehditlere karşı boyun eğmeme ve başkaldırı gerçekleştirme er kişilerin işidir.
29.05.2015 tarihinde Şırnak`ın İdil ilçesindeki köydeki yiğitlere selam olsun, Allah(cc) onların şehadetlerini kabul etsin, kanlarını zulme başkaldırı için bir kıvılcım yapsın.
Selam ve dua ile.
Okuyucu Köşesi: Abdüssamet DEMİR