Beret, sözlükte, ``Bir zorluktan kurtarmak ve ondan berî olmak`` demektir.

Arapçada temize çıkıp aklanma, borç, ceza veya herhangi bir sorumluluktan kurtulma gibi mânâlara gelir.

Bu açıdan baktığımızda Berat gecesi, Allah`ın normal zamanlardan daha çok rahmet, lütuf ve mağfiretiyle tecelli ederek, kullarına bağışlanma kapılarını ardına kadar araladığı; müminlerin dualarına icabet ettiği, günahlarını affettiği, zimmetlerindeki borç ve cezalardan kurtardığı, yapılan ibadetleri normal zamanlardan kat kat daha fazla mükâfatlandırdığı bir rahmet ve lütuf gecesidir.

İslam âlimleri bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar vermişlerdir.

Aslında bütün günler, geceler, aylar, haftalar Allah`ındır (cc).

Bu açıdan baktığımız zaman hepsi aynı gibi gözüküyorlar. Ancak İslam bazı hikmetlerden dolayı bazı yer ve zamanları mübarek kılmıştır.
Bunların mübarekliği ayet ve hadislerle sabit olmuştur.

Örneğin; yüce Allah`ın beldeler içinde Mekke ve Medine`yi, aylar içinde Ramazan`ı, günler içinde Cuma`yı, geceler içinde Kadir Gecesi`ni, aylar içinde haram ayları üstün kıldığı ayet ve hadislerle sabittir.

Öyleyse şöyle diyebiliriz; Zaman ve mekânlar, aynen insanlar gibi, Allah`ın onları yaratmaları bakımından eşittirler. Ancak faziletleri bakımından birbirlerinden farklıdırlar.
Tevbe suresi 36. ayeti kerimede rabbimiz; -Allah`ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır