Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı`nda 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle 81 ilden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nden gelen gençleri kabulü sırasında yaptığı konuşmada, “Ben hepinize, her bir genç kardeşime bu müstesna günde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi`ne milletin evine hoş geldiniz diyorum. Burası benim şahsi mülküm değil, burası sizin, milletin. Tabi bunun üzerinde de çok spekülasyon yapanlar oldu. Ama inanıyorum ki bu gençlik, bu millet kendisine yakışanın en iyisini bulmaya, en iyisini imar etmeye azimli, kararlıdır ve bundan sonra da bunun adımlarını atacaktır." diye konuştu.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle 81 ilden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nden gelen gençleri kabulünde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin milletler için çok önemli bir yeri olduğuna değinerek, “Tarih hem bir ibret vesikasıdır hem de kudrettir, güçtür. Milletler gelecek tasavvurlarını buna göre şekillendirirler. 'Biz ne idik' sorusunun cevabı aynı zamanda 'biz neyiz' ve 'ne olabiliriz' sorusunun cevabına da ışık tutar.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşımdaki şu güzel topluluğa bakarken birincisi Türkiye`nin güçlü ve müreffeh yarınlarını görüyor ve ümit var oluyorum. Endişe yok. Buna inanıyor buna güveniyorum. Geleceğimiz, umudumuz, istikbalimiz olan yeni Türkiye`nin neferleri siz gençlerle bu mekanda bir araya gelmekten, sizleri burada misafir etmekten büyük mutluluk duyduğumu özellikle ifade etmek isterim" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,, "Tahrir Meydanı`nın kahraman gençlerini, Gazze`nin, Ramallah`ın, Kudüs`ün vakur gençlerini, Halep`in Şam`ın, Mısraata`nın, Musul`un çileli gençlerini, Balkanlar`ın, tekrar ediyorum evlad-ı Fatihan olan Üsküplü, Sancaklı, Prizdenli genç kardeşlerimizi özellikle selamlıyorum. Afrika`nın Asya`nın, Ortadoğu`nun tüm gençlerine en kalbi muhabbetlerimi yolluyorum" ifadelerini kullandı.
“Millet kendi geçmişinden kopartılmak istendi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında gençlere seslenerek, "Gençler şunu unutmayın, dilimizden kopartıldık, bin yıllık bir birikimi kenara attık. İşte az önce söylediğim 'şah damarının kesilmesi' budur. Bir şah damarı kesilirse o canlı yaşayabilir mi? Yaşayamaz, işte dil bu kadar önemlidir. Biz şu anda bin yıllık tarihimizi bilmiyoruz, okuyamıyoruz, onunla ilişkiyi, ilgiyi, irtibatı kuramıyoruz" dedi.
Osmanlıca konusunda yeni bir adım atıldığını, bununla yeniden ülkenin tarihinin keşfedilmesi, öğrenilmesi ve bununla geleceğinin temellerinin çok daha farklı ve güçlü bir şekilde inşa edilmesini istediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Sevgili gençler, inancımızdan kopartılmaya çalışıldık, dün Türkçe ibadet bunu yaptılar. Bugün Kürtçe ibadet diye aynı emelin peşinde koşuyorlar'' sözlerine yer verdi.
Seçilme yaşının 18 olması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de seçme yaşı 18, seçilme yaşı 30'du. Burada mantık var mı? Burada sadece mantıksızlık var. Zor olan seçmektir, seçilmek kolaydır. Koyarlar sizi meydana, seçerler veya seçmezler. Ama seçmek iyiyle kötüyü ayırt etmektir, o bilince ulaşmaktır. Başbakanlığım dönemimde ilk attığım adım bu oldu. Dünyayı, Avrupa'yı, her yeri incelettim. Bunun neticesinde gördüm ki biz gerçekten çok çok gerilerdeyiz. Niye? Oralarda var. Seçme seçilme yaşının 18 olduğu ülkeler var, Avrupa'nın birçok ülkesinde bu var, peki bizde niye bu olmuyor? Biz niye gençlerimize değer vermiyoruz. "dedi.
İlk etapta 30'u 25'e indirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir gün televizyon izlerken baktım ki, üstelik de hoca milletvekili yanına iki genci almış, o gençlerin yüzüne baka baka orada hakaret ediyor, 'Biz bu parlamentoyu çoluk çocukla mı dolduracağız?' diyor. Böyle bir mantık, anlayış olabilir mi? Hatta Sayın Başbakanımıza, 'Ahmet bey, ne yapalım edelim, seçme, seçilme yaşını 18'e indirelim, çekelim' dedim. Seçme seçilmeyi 18'e indirdiğiniz zaman Parlamento 18 yaşındaki gençlerle dolacak diye bir şey yok ki. Maksat, yarışa 18 yaşındaki gençlerimizi de koyalım. Hemen bahane hazır, 'askerlik ne olacak?' Askerlik olacak, hiçbir şey yok, ona mani bir hal yok ki. Parlamento'daki süreci askerliğe sayarsın olur biter .Ben gençlerimize inanıyorum. Onun için 18'in seçme ve seçilme yaşı olması mukadderdir ve olacaktır. Ben buna inanıyorum." diye konuştu.
“Kula kul olmayın, rızkın sahibi Allah'tır ”
Konuşmasında gençlere, "Sakın kula kul olmayın. Sakın makam, mevki sahiplerinin önünde eğilmeyin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İster cumhurbaşkanı olsun, ister başbakan olsun, ister para babaları olsun, ister sermaye olsun. Bilesiniz ki rezzak-ı alem olan, rızkın sahibi olan Allah'tır. Tabii ki biz rızkımızın peşinde koşacağız. Zaten koşmadan o kapılar açılmaz. Arayacağız ve bulacağız ama şunu bilelim ki eğilmek, dalkavukluğu getirir ve bu milletin gençlerine asla dalkavukluk yakışmaz, yaraşmaz.
Şunu da bilmenizi istiyorum, şu dört kavram özellikle çok önemli: Oku, düşün, uygula, takip et. Devamlı okumalısınız ama sadece okumak yetmez. Okuduğunuzu düşünmelisiniz, tefekkür etmelisiniz. O da yetmez, onu hayata uygulamalısınız. Uygulamadan bir netice olur mu? Olmaz, sadece hafıza kayıtlarında kalır. O da yetmez, uyguladığınızın neticesi için onu takip etmelisiniz. Takip edeceksiniz ki başarıyı yakalayın. Netice olmadıktan sonra bir anlamı var mı? Yok. İşte bu dört kavram çok önemli. Ben sizleri bu noktada bir hassasiyetin içerisinde görüyorum" dedi.