HÜDA PAR`ın desteklediği Şanlıurfa bağımsız milletvekili adayı Mehmet Yavuz, seçim çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Yavuz, Şanlıurfa İl Başkanı Lokman Yalçın ve beraberindeki heyetle seçim çalışmaları kapsamında Ceylanpınar`da çeşitli ziyaretlerde bulundu.
Yavuz, Ceylanpınar`da ikamet eden aynı zamanda hemşehrileri olduğu Kâhtalıları, daha sonra da Şanlıurfalı Özbekler Yardımlaşma Kültür ve Dayanışma Derneğini ziyaret etti. Yavuz'un burada yaptığı konuşmada yakın tarihten aktardığı bir anekdot, buluşmaya damgasını vurdu.
Kâhtalıların sorun ve sıkıntılarını dinleyen Yavuz, burada bir konuşma yaparak siyasete girme nedenlerini anlattı.
Türkiye`de uygulanan yanlış politikaların toplumu bitirme noktasına getirdiğini ifade eden Yavuz, kumar ve fuhuştan elde edilen paralarla memur ve işçilerin maaşları ödendiğinden toplumda huzur ve bereketin kalmadığını söyledi.
“Büyük günahlara karşı seferberlik ilan edilmezse toplum düzelmez”
Türkiye`de dört büyük günahın kurumlaştığına dikkat çeken Yavuz, “İçki, faiz, kumar ve fuhşun kurumları oluşmuş. İçki açıktan satılıyor. Neredeyse tüm insanlar faize bulaşmış durumdadır. RTÜK`e rağmen yapılan ahlaksız TV programları ve diziler, evimizin içine kadar girmiş ve çocuklarımızın ahlakı yozlaştırılmış. Bu dört büyük günaha karşı seferberlik ilan edilmediği müddetçe toplum düzelmez. Toplumda her türlü günah işleniyor. Eğer birileri çıkıp da bunu engellemezse o zaman bu toplumun üstüne bela yağar.” dedi.
Yavuz`un konuşmalarını dinleyen Kâhtalılar, Yavuz`un mecliste olması gerektiğini ifade ettiler.
Daha sonra Şanlıurfalı Özbekler Yardımlaşma Kültür ve Dayanışma Derneğini ziyaret eden Yavuz ve beraberindeki heyeti, Şanlıurfalı Özbekler Yardımlaşma Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Ersoy ve dernek üyeleri karşıladı.
Samimi bir ortamda geçen ziyarette Yavuz, Türkiye`de İslami bir muhalefetin eksik olduğunu dile getirdi.
Yavuz, konuşmasına yakın tarihten anekdotlar aktararak devam etti.
Yavuz şöyle konuştu: “1`inci Dünya Savaşı sürecinde Almanların Ruslardan esir aldığı askerler içinde Özbek, Kırgız, Kazak Müslüman askerle de vardı. Almanlar bunlarla iletişim kurmakta zorlandıkları için müttefikleri Osmanlıdan yardım talep ettiler. Bunun üzerine içinde merhum Akif'in de bulunduğu bir heyet gönderilir. Bir gün zafer çanı çalar. Buna bir anlam veremeyen M. Akif hangi cephede savaş kazandıklarını bir Alman subaya sorar. O da hiçbir cephede savaş kazanmadıklarını, İngilizlerin Kudüs'e girdiğini, bunun üzerine zafer çanları çaldığını izah eder. Merhum Akif, haklı olarak 'İngilizler düşmanımız değil mi?' diye sorunca, Alman subayın 'Evet, öyle ama Kudüs başka' dediğini aktardı.”
Bu arada orada bulunan Özbeklerden birinin Almanların o esir kampında bir akrabasının sekiz yıl kaldığını söylemesi üzerine duygusal anlar yaşandı. (İLKHA)