Hamza Yılmaz /  Doğruhaber   - ANAR Araştırma Genel Müdürü İbrahim Uslu ve Türkiye Gazetesi Yazarı Ceren Kenar da konuk olduğu programın sonunda seçim güvenliği üzerine konuşuldu. İbrahim Uslu, seçim güvenliği konusunda Önder`e “Bir tarafta barış güvercini diğer tarafta şiddet var. Hali hazırda başka partilerin faaliyetlerine izin verilmiyor.” dedi.

Yazar Ceren Kenar da, “Diyarbakır`da Hüda Parlılarla röportaj yaptığımda onlar çok ciddi baskıların olduğunu söylediler. Ve 6-7 Ekim`de de kendi merkezlerinin hedef alındığını, kurşunlandığını söylediler. Hakikaten 6-7 ekim olayları Türkiye tarihi için çok utanç verici bir durumdur. 15 yaşındaki çocukların katledilmesinin büyük bir utanç olduğu konusunda zannedersem siz de hem fikir olursunuz. Orada diğer partilerin de böyle bir eleştirisi var.” yorumunu yaptı.

Bu yorumlara karşı Sırrı Süreyya Önder kelime oyunları yaparak ısrarla çamura yatmayı tercih etti. Yasin Börü ve arkadaşlarını katleden onlarca kişiyi görmezden gelip hakkında şaibe olan iki kişiyi örnek vererek katilleri temize çıkarmaya çalışan Önder, söyledikleriyle katılımcıları tatmin edemeyince bu kez İbrahim Uslu, “Yasin Börü`nün katledilmesi bir realite ve umarım Yasin Börü`yü katledenlerin kontur gerilla olduğunu düşünmüyorsunuzdur” diye sordu.

"FAİLLER KİM?" SORUSUNDA DA KIVIRDI

Önder ise ısrarla olayın faillerini gizlemeye çalışarak, “Failler yakalandı diyorlar hani failler” diyerek katliamı sulandırmaya çalıştı.

İbrahim Uslu ise ısrarla, “Peki yakalananlar diyelim ki yanlışlıkla yakalandı. O halde Yasin Börü`yü katledenler kimdi? Hiç bu olaylar konturgerilla işi falan demeyin.” diye sordu.

Önder ise bölgede binlerce gizli servis ajanı olduğunu iddia etti. Bunun üzerine İbrahim Uslu, “Peki Cizre`de sokakları kazan ve evleri yakanda mı konturgerillaydı?” şeklinde cevap verdi.

ÖNDER VERDİĞİ CEVAPLARLA KATILIMCILARI TATMİN EDEMEDİ

Netice itibariyle Sırrı Süreyya Önder 6-8 Ekim olayları ve olaylarda katledilen Yasin Börü ile ilgili tatmin edici cevaplar veremedi.

Hatırlanacağı üzere Yasin Börü`yü katledenlerle ilgili başlatılan operasyonun hemen ardından HDP`nin özel avukatları zanlıların avukatlığını üstlenmişlerdi. Olaylar ise HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş`ın Kobani olaylarını bahane ederek halkı sokağa çağırmasıyla başlamıştı.