Diyarbakır'da geçen 7 Ekim'de Hüda- Par'a yakın gençler Yasin Börü, Riyat Güneş, Ahmet Dakak ve Hasan Gökgöz'ün vahşice katledilmelerine ilişkin 24'ü tutuklu, 34 kişi hakkında 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı.
İddianameyi kabul eden Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Adalet Bakanlığı'ndan yargılanmanın başka bir ile alınması ile ilgili talebi sonuçlandı. Bunun üzerine Yargıtay kararı ile dava, 'güvenlik' gerekçesiyle İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne alındı.
NE OLMUŞTU?
Kurban Bayramı`nın 4. gününde HÜDA PAR gönüllüsü Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (26) , Yusuf Er (18) ve Hüseyin Dakak (19) Bağlar ilçesindeki bir dernek tarafından fakirlere dağıtılmak üzere hazırlanan kurban eti paketlerinden alarak İskanevleri Semti`ne gitti. Börü, Gökgöz, Er ve Dakak bu esnada IŞİD`ın Suriye`nin Kobani kentine saldırıları bahanesiyle HDP ve PKK'liler tarafından düzenlenen izinsiz gösterilerde bir grubun saldırısına uğradı. 4 gençten 3′ü HDP ve PKK'lilerin silahlı ve bıçaklı saldırısının ardından sığındıkları binanın 3. katından atıldı.
ÜZERİNDEN ARABAYLA GEÇTİLER!
3 genci silah ve bıçakla katleden HDP ve PKK'li caniler bununlada yetinmeyerek katlettikleri gençlerin cesedine işkence yaptılar. Ayrıca gençlerden 16 yaşındaki Börü`nün üzerinden arabayla geçildi, Hüseyin Dakak`ın ise başı taşla ezildi. Cesetleri tanınmayacak hale gelen Börü, Gökgöz ve Dakak aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi.
CENAZESİ 2 GÜN SONRA TEŞHİS EDİLEBİLDİ
Olayda hayatını kaybeden oğullarının cenazesini teşhis etmek için kaldırıldığı hastanenin morguna giden Börü`nün ailesine, 16 yaşındaki bir çocuğa ait olamayacağı gerekçesiyle cenaze gösterilmedi. Bu nedenle ailesi 2 gün sonra oğullarının cesedini giysilerinden ve ayağındaki beninden teşhis edebildi.
CESETLERİNE DE İŞKENCE YAPILMIŞ
Diyarbakır`daki olayların ardından ölen oğlunu ayağındaki benden teşhis edebildiğine dikkati çeken Börü, yüksekten atıldığı için oğlunun tanınmaz bir hale geldiğini anlattı. Börü, “Televizyonda görüntülerini gördüğümde de gömleğinden tanımış, ‘Bu Yasinim` demiştim. Çevremdekiler bana isminin Yasin olmadığını söylüyorlardı. Bir yandan da bu cesedin Yasin`e ait olmaması için dua ediyordum” şeklinde konuştu.
Börü, olay günü yaşananları saldırıdan yaralı kurtulan Yasin`in arkadaşı Yusuf Er`den öğrendiğini aktararak, şöyle konuştu: “Bir grup sokak ortasında onları sıkıştırmış. Onlar da kaçıp bir eve sığınmışlar. Evdeki kadın onlara karışmamış fakat eşi dışarıdaki saldırganlara telefon açıp, ‘IŞİD`cılar burada` demiş. Onlar da IŞİD üyesi olmadıklarını belirtmişler, ancak ikna edememişler. Bunun üzerine ev sahibi saldırganlara kapıyı açmış. Onlar da 4 genci silahla taradıktan sonra Yasin ve 2 arkadaşını 3. kattan atmış. Bu da yetmez gibi cesetlerine de işkence yapılmış.”