Karaciğer, vücudumuzun en büyük organı olup, çok yoğun çalışan bir fabrika gibidir. Kendi kendini yenileme yeteneği yüksek bir organdır. Bir yandan ağızdan alınan tüm yiyecek ve içeceklerin, diğer yandan hemen hemen tüm ilaç ve besin takviyelerinin sindirilmesi, vücuda yararlı hale getirilmesi, kullanılmayan ve vücuda zarar verebilecek şekle dönüşen kısımlarının zararsız hale getirilerek vücuttan uzaklaştırılmasını sağlamaktadır.
Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Binnur Şimşek, karaciğer sağlığını korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Hepatit B ve Hepatit C gibi virüslerin karaciğer yetersizliğine yol açabileceğini belirten Şimşek, “Özellikle hepatit B ve hepatit A gibi aşı ile korunması mümkün olan hastalıklara karşı aşılar yaptırmalıdır. Ayrıca bu virüslerin bulaşmasını önlemek amacıyla kişisel hijyen kurallarına çok dikkat edilmelidir.” ifadelerine yer verdi.
Obezite ve kontrolsüz diyabet hastalığının karaciğer yağlanmasına yol açabildiğini vurgulayan Şimşek, “Bu yağlanma öncelikle basit yağlanma şeklinde başlayıp, sonrasında yağlı hepatit denilen karaciğer iltihabına yol açabilmektedir. Yıllar sonrasında da yağlı hepatit siroza dönüşebilir. Sağlıklı beslenme, yeterli fiziksel aktivite ve kilo kontrolü ile karaciğer yağlanması önlenebilir. Bu nedenle yağlı ve karbonhidratlı gıdaların tüketimi sınırlanmalı, sebze-meyve tüketimi arttırılmalı, hazır gıda tüketimi en aza indirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Kas gücünün korunması ve arttırılması, eklem ve kas esnekliğinin kazanılması, denge ve koordinasyonun güçlendirilmesi için mutlaka düzenli egzersiz yapılması önerisinde bulunan Şimşek, “Bireysel sağlığı koruyan en önemli aktivitelerden biri egzersiz yapmaktır. Egzersiz sırasında salgılanan endorfin hormonu, stresin azalmasını ve kendinizi mutlu hissetmenizi sağlar. Bu nedenle haftada 3-4 gün, en az 30 dakika egzersiz yapın.” dedi.
Şimşek, alkolün hem yağlı karaciğer hastalığına, hem alkolik hepatit ve siroza yol açabildiğine dikkat çekti.
Doktor önerisi olmadan ‘’gelişigüzel’’ ilaç kullanılmaması tavsiyesinde bulunan Şimşek son olarak şunlara değindi: Pek çok ilaç veya bitkisel ürünün karaciğer için zararlı etkileri olabilmektedir. Hangi ilaç veya ürünün karaciğer hasarına sebep olabileceğini önceden mutlak biçimde tahmin etmek her zaman mümkün olmamaktadır. Özellikle bazı grup antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar, aktarlarda satılan bitkisel ürünler ve mantar zehirlenmesi; karaciğerde hasara yol açabilmekte ve karaciğer yetersizliği tablosuna sebep olarak acilen karaciğer nakli yapılamazsa, ölüme yol açabilmektedirler. (İLKHA)