Şükrü Gündüz / Doğruhaber
İstanbul`da Ramazan ayında Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi`nde verilmek istenen eşcinsel konsere sivil toplum kuruluşları sert tepki gösterdi. Eşcinsellerin mübarek Ramazan ayında yapmayı planladıkları konser ve eylemler büyük tepki çekti ve konserin iptal edilmesi için imza kampanyası başlatılırken sosyal medyada bu konser için yer veren Zorlu Holding (Vestel)`e sert tepki gösterildi. Telefonla ulaşmaya çalıştığımız Zorlu Holding yetkilileri telefonlarımıza cevap vermedi. Konserin yapılacağı Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi de gelen tepkiler üzerine sitesinde söz konusu konser ile ilgili duyuruyu kaldırdı. Ancak konserin iptal edilip edilmeyeceği ile ilgili bir açıklama yapılmadı.
TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN SONUÇLAR ORTAYA ÇIKAR
Bilge Kadın Araştırma Merkezi bu sapkınlığa izin verilmesine tepki göstererek bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Bu sadece bizimle sınırlı kalmayıp bizden hareketle diğer İslam ülkelerine de ihraç edilmek istenmektedir. Bu gibi faaliyetlere izin verilmesi veya göz yumulması ileride telafisi mümkün olmayan büyük felaketlere sebep olacaktır” ifadelerine yer verildi.
BU BİR MEYDAN OKUMADIR
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer, “Üç aylar dediğimiz mukaddes bir mevsimde özelikle Ramazan ayının içinde böyle bir şey yapmak istemeleri aslında bir meydan okumadır. Demek istiyorlar ki; ‘Biz sizin kalbinizde zaman açısından, mekân açısından, ahlaken değer verdiğiniz şeyler açısından kalbinizde bir gedik açıyoruz. Ve sizin gözünüze baka baka bu işi yapıyoruz` böyle bir şey kabul edilemez” şeklinde konuştu.
HALKIN MANEVİ DEĞERLERİNE SAVAŞ AÇANLAR DESTEK VERİYOR
Milletin manevi değerlerine savaş açan Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet ve Habertürk gibi gazetelerin yaptıkları haberler ile bu sapkın konseri normalleştirme çabası içine girmeleri ise dikkat çekiyor. Ayrıca hükümete yakınlığıyla bilinen Akşam gazetesi de söz konusu sapık etkinliği kültür ve sanat haberi diye servis ederek bu konseri meşrulaştırmaya çalışıyor.
DİNİMİZ TEŞHİRCİLERİ LANETLEMİŞTİR
Dinimizde eşcinselliğin teşhir edilmesinin lanetlik bir durum olduğunu ifade eden Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer, “Ahlaki olarak da böyle bir şeyin teşhir edilmesi ahlaka aykırı bir durumdur. Bütün hukuk sistemlerinde şu vardır: genel ahlaka muğayir davranışlar suçtur. Yani bir toplumda isterse abuk sabuk bir mesele olsun. Bir davranış ahlaka zıt görülüyorsa o toplumda o işi yapmak suç sayılır. Çünkü bu halkı tahrik etmektir. Hukuki yollarla da, resmi yollarla da bu konser engellenmelidir” diye konuştu.
RESMİ MERCİLER BU KONSERE İZİN VERMEMELİ
Böyle bir konserin Türkiye`de ve Ramazan ayında yapılmak istenmesinin çok yönlü bir oyun olduğuna dikkat çeken Beşer, “Türkiye Avrupa Birliği`ne girmek istiyor, Avrupa Birliği`nde böyle şeyler normaldir. Hadi bakalım AB`nin üyesi olma isteğinizi ispat edin mesajı veriliyor. Pek çok yönüyle oyun olabilecek bir şey yapılmak isteniyor. Bu oyun önce kanunlarımıza aykırı, genel ahlaka aykırı bir davranıştır. Resmi merciler tarafından bu yasaklanmalıdır. Eğer resmi merciler kanuna aykırı olduğu halde bunu yasaklama yoluna gitmiyorlarsa, o zaman halk bu hukuki durumu onlara hatırlatmalı ve hukuki yollarla buna engel olmalıdır” dedi.
HALKIN ZORLU GRUBUNA TEPKİSİ SERT OLUR
Zorlu Holding`in dinimize, imanımıza ve ahlakımıza aykırı olan böyle bir şeye izin vermemesi gerektiğini belirten Beşer, “Zorlu Holdingi ve onun sahiplerini bu ülkenin insanları, milli insanlar olarak görüyoruz. Eğer onlar bu milletin kendilerine verdiği imkânlarla bizim dinimize, imanımıza, ahlakımıza zıt olan böyle şeyleri kendi binalarında, kendi salonlarında izin verir ve teşhir edilmesine sebep olurlarsa, halkın kendilerine vereceği tepkiyi başta boykot olmak üzere hepsini hesaba katmalıdırlar. Böyle akıllıca olmayan bir organizasyona Zorlu Holding izin vermemelidir” diye konuştu.
MÜSLÜMAN BİR ÜLKEDE VE RAMAZANDA BU REZALET KABUL EDİLEMEZ
Müslüman bir ülkede böyle bir konserin verilmek istenmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Beşer, “Böyle bir durumun sıradan olarak görülmemesini ve bunu bize hukukun verdiği imkânlar her nelerse bunları sonuna kadar kullanıp böyle bir şeyin olmamasını sağlamamız gerekiyor. Bir müzik grubu dünyanın farklı ülkelerini gezip konser verebilir. Bu ayrı bir şeydir. Fakat eşcinsel olduklarını gizlemeyen, bunu teşhir eden bir grubun özellikle de bir Müslüman ülkede böyle bir şey yapmaya kalkışmaları kabul edilemez” dedi.
BU KONSERLE MESAJ VERMEK İSTİYORLAR
“Bu mesele hafife alınacak bir durum değil. Böyle bir konser vermek isteyenler, bunun karşılığında meşru tepkileri göze almalıdırlar. İnsanlar da bu haklarını sonuna kadar kullanmalıdır” diyen Beşer, “Hele hele bir de üç aylar dediğimiz mukaddes bir mevsimde özelikle Ramazan ayının içinde böyle bir şey yapmak istemeleri aslında bir meydan okumadır. Demek istiyorlar ki; ‘Biz sizin kalbinizde zaman açısından, mekân açısından, ahlaken değer verdiğiniz şeyler açısından kalbinizde bir gedik açıyoruz. Ve sizin gözünüze baka baka bu işi yapıyoruz` böyle bir şey kabul edilmez” şeklinde konuştu.
ZORLU HOLDİNG BU YANLIŞTAN VAZGEÇİP HALKIMIZDAN ÖZÜR DİLEMELİDİR
Böyle bir konserin Ramazan ayında ve İstanbul gibi bir beldede yapılmak istenmesine sert tepki gösteren Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şube Başkanı Mehmet Eşin, “Zorlu Holding`in İstanbul`daki Zorlu Center PSM`de mübarek Ramazan`ın 10`uncu gününde cinsi sapıklardan oluşan Boston korosunun konser vermesi kabullenemez. Allah-u Teâlâ`nın haram kıldığı ve bir kavmin tamamen helak olmasına sebep olan sapıklık içerisinde olan bir grubun mübarek bir ayda ve İslam`la müsemma olmuş İstanbul gibi bir beldede gelip de konser vermeleri İslam`la, Müslümanlarla alay etmektir, şehid ve ecdadımıza ihanettir. Bunun altında iyi niyet kesinlikle yoktur, tamamen provokatif ve tahkire yönelik bir eylemdir. Müslümanların parasıyla büyüyen ve gelişen Zorlu Holding bu mel`unca eylemden derhal vazgeçmeli ve Müslüman halktan özür dilemelidir. Müslüman halkımız da meşru daire içerisinde iptal kararı verilinceye dek tepkilerini göstermelidir” dedi.
AMAÇLARI KONSER DEĞİL
Ramazan ayının 10. gününe rastlayan 27 Haziran 2015 günü, eşcinselliği yaymayı kendisine misyon edinmiş eşcinsellerden kurulu bu sözde müzik grubunu protesto eden Bilge Kadın Araştırma Merkezi, bu sapkınlığa izin verilmesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, orkestranın amacının müzik yoluyla eşcinselliği meşrulaştırıp, yaygınlaştırmak olduğuna dikkat çekildi.
İNANÇ VE DEĞERLERİMİZE TEHDİT ARTTI
Yapılan açıklamada, “Türkiye`nin özellikle AB`ye tam üyelik müracaatından sonra ilerleyen süreçte inanç ve değerlerimizle hiçbir şekilde bağdaşmayan, milli bünyemize aykırı birçok unsur kimliğimizi ve toplum yapımızı tehdit edecek şekilde hızla yayılmaya başlamıştır. Ahlak toplum hayatının temel dinamiklerinden birisidir. Ahlak olmaksızın hukuk ve özgürlük olmaz. Bireysel olarak ahlak aynı zamanda insan yaşantısının da ayrılmaz bir parçasıdır. Ahlakı olmayan bir özel hayat da olamaz” ifadelerine yer verildi.
EŞCİNSELLİK DÜNYA TOPLUMLARI İÇİN TEHDİTTİR
Açıklamada, eşcinselliğin günümüzde tüm dünyada toplum yapılarını tehdit eden ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekilerek, “İnsanların gözünde olayı normalleştirebilmek için önce “cinsel tercih” olarak gösterilmiş, tercih kişinin iradesini kullanıp seçim yapmasını gerektirdiğinden ve eşcinsellik de olumlu bir tercih olmayacağından bu defa “cinsel yönelim” kavramı türetilmiştir. Böylece eşcinseller olumsuz tercih kullanmanın sorumluluğundan ve sonuçlarından kurtarılıp eşcinsellik sanki doğal bir süreçmiş görüntüsüne sokulmuştur” ifadelerine yer verildi.
AİLE, AHLAK VE NAMUS ANLAYIŞINA KARŞI SAVAŞTA MEDYADAN DESTEK ALIYORLAR
“Dış baskı ve tehditlerle Türkiye`nin de aynı yola girmesi istenmektedir” denilen açıklamada, “Toplumu buna hazırlayabilmek için sürekli olarak eşcinseller özellikle medya kanalıyla gündeme getirilmektedir. Müzik ve film piyasasındaki eşcinsellere özel bir önem verilerek bunlar öne itilmekte ve –reklamlara kadar- hemen her film ve dizide bu tür tiplemelere yer verilmektedir. Medyaya malzeme olması bakımından eşcinsel yürüyüşleri, konserler, festivaller gibi etkinlikler düzenlenmektedir. Medya desteğinin yanı sıra eşcinseller; aile, ahlak, namus gibi toplumun temelini teşkil eden kurum ve kavramları yıkıp, yok etmeye çalışan marjinal kesimlerle de sıkı bir işbirliği içerisinde yol almaya çalışmaktadır” denilerek medya üzerinden bu tehlikenin yaygınlaştırıldığına dikkat çekildi.
YETKİLİLER CESUR ADIMLAR ATSIN
Açıklamanın sonunda, “İnancımız, tarihimiz ve kültürümüzle hiçbir şekilde bağdaşmayan, ahlak kurallarına uymayan bu tür faaliyetler toplum yapımızda büyük tahribat ve yıkımlara sebep olabilecek vahamette olaylardır. Bu sadece bizimle sınırlı kalmayıp bizden hareketle diğer İslam ülkelerine de ihraç edilmek istenmektedir. Bu gibi faaliyetlere izin verilmesi veya göz yumulması ileride telafisi mümkün olmayan büyük felaketlere sebep olacaktır. Milli ve vicdani bir görev olarak bu konser ve yürüyüş ile benzeri faaliyetlere engel olunması için yetkili makamları görevlerini yapmaya davet ediyor, bu büyük vebalden kurtulmak için cesaretle gereken adımları atmalarını bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
İŞTE DOĞRUHABER'İN 08-14 Mayıs Haftalık gazetesi bahse konu haber sayfası